Ülkemiz önemli olayların alanı durumundadır. ABD’li rahip Brunson’un suçlarının azaltılarak salıverilmesinden sonra ABD Başkanı Trump’un ilginç açıklamaları yargımızın siyaset etkisinde ve dilinde ne durumda olduğunu ortaya koymuştur. Mahkemenin kararından sonra Bay RTE’ın “yargının bağımsız olduğuna”, adamlarının da bu doğrultudaki sözlerine inanmanın güç olduğunu gösteren dış kaynaklı açıklamalar “hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını” savunanlar katında derin bir üzüntüye neden olmuştur. Yargısının bağımsızlığı tartışılan ve gölgelenen bir devlet, hukuk devleti olarak savunulamaz. Hukuk devleti olmayan bir yapı da demokratik nitelikle tanımlanamaz. RTE iktidarı almadan vermenin örneğiyle ABD karşısında bir kez daha eğildiğini göstermiştir.

Nedense Bay RTE, cumhuriyetimizin geçmişini karaladığının ayırdında olmadan ya da bilinçli biçimde olumsuz eleştirileriyle ATATÜRK’ün temelini ulusal bilinçle ulusal birlikten gördüğü ulusal varlığımızı etkileyip sarsacak konuşmalarını sürdürmektedir. ATATÜRK’ün vasiyetine bile siyasal ortağının desteğiyle elatan 1954 doğumlu Bay RTE’ın İNÖNÜ ve CHP için karalamaları, ulusal yapımıza yönelik sakıncalı çıkışlar olduğu gibi yabancı karşıtlara da katkı sayılacak gerçek dışı söylemlerdir. Nutuk atarak toplumu koşullandırma çabalarının uzun ömürlü olduğu söylenemez. İktidardan ayrıldıktan sonra kendisi ve şürekâsı için neler yazılıp söyleneceğini o zaman göreceğiz.

Toplumsal düzeyin, siyasal çalkantıların etkisiyle giderek bozulduğu bir ortamda “kriz” yadsımaları (dönüşleri ve inkârları), ultra lüks yaşam kolaylıkları yanında halkın, özellikle memur, işçi ve emeklilerin çektiklerini görmüyor, bilmiyorlar. Alkış, slogan, abartılı övgüler ve kimi doktora dağıtımıyla öne çıkan yaranma, yağcılık, yararlanma çabalı gösterili destekler gerçekleri örtemez, geçersiz kılamaz.

ÇELİŞKİ

ABD’nin Suriye’de yapılanma oyunları, İsrail’e her koşulda desteği, terör güçlerine yardımı yanında Türkiye’yle yapay dostluğu ilginç tutumlarla sürüyor. Özellikle PKK’ya TIR’larla, filolarla desteği ortada iken, FETÖ’yü koruması çok açık biçimde belli iken Bay RTE’ın zaman zaman eleştirel sözleriyle topluma gösteri nitelikli çıkışları bilinirken ödün verilince yapılan açıklamalar üzücü ve utandırıcıdır. İsrail, Filistin, Suriye ve PKK konularında belirgin karşıtlıkları sürdüren ABD’yle ilişkiler bizim değil, onların isteği doğrultusunda yürüyor. Avrupa ülkeleriyle de öyle. ABD ile karşıtlık, ABD’ye eleştiri, “tavır koymak” boş söz (lâf). Brunson olayı ve Trump’un teşekkürleriyle Kaşıkçı olayı ortada. ABD Bay RTE’ın eski yakını Feto’yu vermiyor, tehdit ve baskı sineye çekiliyor. İdlip durumu da ayrı.

Atatürk Orman Çiftliği’nin ne duruma geldiği ortada. ATATÜRK saygısının sözde kaldığı açık. Şimdilerde de İş Bankası’yla ilgili Atatürk’ün vasiyetini bozma çabaları var. Yapay ortak desteğiyle işlevi giderek azaltılan yasama organı çoğunluğuyla yasa çıkarılıp karar alınabilir ama geçerli olmaz. Sorumlulardan er-geç hesabı sorulur.

Geçici görevleri, sıfatları ve konumları nedeniyle kendini bir şey sanan ya da bir şey sanılan kimilerinin “Sayın” denilerek tanıtılıp çağrılması, alkışlarla karşılanıp uğurlanması her zaman gerçeği yansıtmaz. Siyasal şımarıklıklarla açılıp kapanan kimi toplantı ve törenlerle etkinlikle bakıp aldanmamalı. Zamanın koşullarında ve ortamında yaşanan çelişkiler kötü örnekler olarak anılacak, çoğu da unutulacaktır.

İYİ ÖRNEKLERDEN

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün düzenlediği “Peyzaj Mimarlığı Eğitiminin 50.Yılı Kutlama Etkinlikleri” kapsamında ilgiyle izlenen toplantılar yapıldı. Rektör Prof. Dr. Erkan İBİŞ’in içtenlikli ve etkili konuşmasından sonra Prof. Dr. Elmas ERDOĞAN’ın açış konuşması, Dekan Ergin DURSUN’un ve Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mükerrem ARSLAN’ın yararlı konuşmalarını Prof. Dr. Ruşen KELEŞ’in konuyla ilgili durumları ve tutumları irdeleyen, son bölümüyle daha çok beğeni toplayan anlamlı konuşması izledi. Etkinlik Y. Mimar-Şair Cengiz BEKTAŞ’ın izleyenleri duygulandıran ve önemli vurgulamaları, uyarı, eleştiri ve önerileri içeren güzel konuşmasıyla kapandı.

Bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklerle dinleniyor, mutlu oluyoruz. Unutulması güç sorunlara karşı dayanma gücümüz bileniyor.