Seçim ortamında adaylık başvuruları, aday belirlemeleri ile uğraşların ve çabaların yoğunlaşması öbür ülke sorunlarını unutturmamalıdır. Ülkeye ve ulusa hizmetten çok, bir yere gelmek, kişisel tutkularını doyurmak için siyasal kişiliği kullanmak isteyenlerin yanında kendini adamışçasına çalışıp yararlı olmak isteyen yurttaşlarımız da var. Günümüz iktidarının yanlışları ve yanılgılarıyla geçen yeniyüzyıl bölümünde çekilen acıları, sıkıntıları, katlanılan zararları gidermek güç olacaktır. Ama her seçim bir sınav olduğu kadar bir umut açılımıdır. Çağa, soyumuza, adımıza yaraşır bir olgunluk içinde geçmesini dilediğimiz baskın seçimlerin ışıklı günler getirmesi için hep birlikte çalışmalıyız.
Kimileri, kazanınca başarılı olmak için yapacaklarını anlatıp destek beklerken kimileri de yargılanıp hesap vermemek için her yolu, her yöntemi deneyecek, her şeyi yapabilecek izlenimini vermektedir. En korkuncu hukuk siyasete aydınlık getirecekken siyasetin hukuku avuçları içine almasıdır. Kimilerini hırsları ayakta tutuyor. Bitişin belirtileri artarken birden coşmalarını sağladıkları sanılan ilâç desteği de bir gün yetersiz kalabilir. Her şeyin sonu olduğu gibi seçimle yenilenip uzatılmak istenen süreç, siyasal iflâsla son bulabilir. Dikkat edilip özen gösterilmesi gereken durum, görevlilerin kötülüklere âlet ya da ortak olmamalarıdır. Uşaklık, uyduluk ve katkı, devlete ihanettir. Siyasal iflâs, en kötü yıkımdır.
Seçimler yenilenme, güç kazanma, yaratıp yaşatma, her yönden daha iyi düzey, daha iyi yaşam koşulları edinme amaçlı siyasal bir yarışmadır. İlkellik tutum ve davranışlarla, kavga ve değişik sakıncalı eylemlerle seçimleri gölgelemekten kaçınmak herkesin insanlık ve yurttaşlık görevidir. Sonuçta çoğunluk oyunu alan azınlıkta kalanı karalayıp kötülememeli ve aşağı görmemelidir. Bay RTE’nin kötü sözlerine yanıt vermemek en iyi yanıttır.

YAZIK Kİ...

İktidar destekçisi medyanın saldırgan, ayrımcı, bölücü, kışkırtıcı, yalan-dolanla dokunmuş tutumu basın ahlâk kurallarına aykırılıklarla sürüyor. Karalamalar, suçlamalar, ceza belirlemeler birbirine ekleniyor. Hem savcı, hem yargıç türü davranışları kendi çıkarları doğrultusunda durmak bilmiyor. Konuşulup yazılanları bile tersine çeviriyorlar. Örneğin “Lâiklik insanlıktır” sözünü bile tersine çevirerek suçlamayı yeğlediler. Kimi ahlâksızların saptırmaları insanlığın yadsınmasıdır.
Çok şey söylenebilir. Çok ayrıntılı nitelemelerle yapıları değerlendirilebilir. Tutum ve davranışları, özellikle kaba, ilkel, kötü ve saldırı sözleri, yalanları eleştirilebilir. Ama dilimizi bozmaktan, kağıdı kirletmekten, kalemi çamura, pisliğe batırmaktan, soyluluğumuzu lekeleyip gölgelemekten özenle kaçınıyoruz. Kınadığımız kimselerin düzeyine inmemek için onların yazıp söylediklerini duymazlıktan, görmezlikten gelmenin daha sağlıklı olduğunu düşünüp “...kervan yürüyor” sözünü yinelemekle yetiniyoruz.
Çabaların ayırdındayız. Kimileri AKP içinde olmaktan öte RTE’nin ardından koşmayı sürdürmeyi seçiyor. Önceleri tanıdığımız kimilerinin bu tür çabaları üzüntü veriyor.
Bir de daha çok ceza alanlar salıverilirken onlardan daha az ceza alan Türksolu başyazarı Gökçe FIRAT’ın salıverilmemesi düşünceleri ağırlaştırıyor.

GÜNCEL

Üniversitelerin bölünmesine karşı tepkiler giderek yoğunlaşıp yaygınlaşıyor ve artıyor. Seçim muslukları alabildiğine açılıyor. Önceleri kabûl edilmeme gerekçeleri sıralanan olanaklar şimdilerde art arda geliyor. Toplumun yapısı her yönden bozuluyor. Oy için verilmeyecek ödün kalmamış gibi.
Gençler, kız-erkek, sigarayı emzik gibi, cep telefonlarını biberon gibi kullanıyor. Alışkanlıklarına tutsak olmak yaşam için sakıncalı ve tehlikelidir. Sporun, kültür ve sanatın arkaya atılması gelecek için düşündürücüdür.
Seçim çalışmalarında izlenen eşitsizlik, adaletsizlik, iktidarcılara devlet desteklerinin alanlara yansıyan görünümü, iktidar liderinin saldırgan, yakışıksız sözleri, hele “Adalet” sözverisi. Şimdiye kadar yaşanan adaletsizlikleri anımsayınca yarın tekadamlıkta neler olacağını kestirmek güç değildir. Seçim çalışmalarını savaş gibi sürdürmenin sayısız sakıncalarını gözardı edenler ağır bedel öderler. Kalabalıklarını birbirine karşı kışkırtmak en tehlikeli bölücülüktür. İnsanın insana tapması gibi bir durum hiçbir gerçek inançta-dinde yoktur. Ortam, bu ilkelliğe yatkın görünümlerle kararmaktadır. Aman dikkat!

ANMA ve KUTLAMA

Yaşam kaynağımız ve varlık gücümüz olan, Tanrı’nın engin rahmetine verdiğimiz annelerimizi en iyi duygularla anıyor, yaşayanlara en iyi dileklerimizi sunuyor, Anneler Günü’nü sevgi ve saygıyla kutluyoruz.

sozcu-banner-1