Yaşam, hem derstir, hem derslik (dershane)tir. İnsanın karşılaştığı olaylar, katılması ve kaçınması gereken konulara ilişkin birer deneyim kazanımıdır. Bu kapsamda en yararlı olanı da kimlere nasıl güvenileceğini, kendinizi nasıl tanıtacağınızı, savların ve savunmaların kanıtlarını nasıl seçeceğinizi öğrenmenizdir. Siyasal nedenlerle karşılaşılan olumsuzluklar, haksızlıklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler, çirkinlikler, kötü ilgililerin, sorumsuz sorumluların tutum ve davranışlarıyla artmış, insanlık nitelikleri ve gereklerinde izlenen yıkımlar çok üzücü ve düşündürücü olmuştur.

Günümüz iktidarının eski Fetö ilişkilerinin neden olduğu katlanılmaz durumları yaşayanlardan biri de önceki Adalet Bakanlarından M.Seyfi OKTAY’dır. Başına gelenlerin bir bölümünü biliyordum. Ama sekiz yıl süren suçlama konusu yapay dâvanın aşamalarıyla kimlerin kendisiyle uğraştığının ayrıntılarını bilmiyordum. Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığı dâvaları, Bakanlığı sırasında yararlı çalışmalarını, gerçek hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü için çabalarının yakından tanığı olarak, eleştirilse bile, suçlanacak bir davranışının olduğu görüşüne asla katılamam. “Ergenekon terör örgütünün yargı ayağının çete reisi” suçlaması, insan yaşamını hiçe sayan, kişiliğe, onura, konuma, ada, sıfata düşmanca saldırı niteliğinde bir kalkışmadır. 28 yıl hapis istemi, ölçünün ne kadar kaçırıldığının, kötü amacın nasıl belirgin olduğunun kanıtıdır. Bu durumlardan, Fetö’yle ilişkisi belirgin, yakınlıklarını değişik zamanlarda sık sık açıklayan günümüz iktidar ilgilileri de sorumludur. Evinde, bürosunda, yazlığında, kitaplığında saatler süren araştırmaların ağırlığı da ayrı, gözaltında tutulmasının gereksizliği de. İktidarcıların Fetö ilişkisi için hiçbir soruşturma yapılmadı. Bay RTE’ın onlara ilişkin olumlu sözleri unutulmadı.

NELER NELER

Gizli aygıtlarla dinlemeler, gereksiz izlemeler, çalışma notlarına elkoymalar baskının ağırlığını anlatmaktadır. Meslektaşım olarak görüştüğüm OKTAY’dan ayrıntılarını son söyleşimizde dinlediğim zaman bir hukukçu olarak derin üzüntü duydum. Yurtdışına kaçan iktidar kul-kölesi eski savcı ve yargıçların yüzkarası tutumları gerçekten çok utandırıcı olduğu kadar bunlara özel taşıtlar veren, bunları kullanıp koruyanlar da suçlu ve sorumludur.

Parti görevlisi iken hazırladığı tasarılar, Bakan iken yasalaşan tasarıları (1991-1994), bu dönemde Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığı onlarca dâva, demokratik devrim projesi, ilgililerin bilgisi içindedir. Özellikle lâiklik ve gericiliğe karşı tutum ve davranışıyla iyi anılar ve iyi izler bırakmıştır. İşkence sayılacak baskıları göğüslemiş, dâva sonunda aklanarak hakkı olan esenliğe ve aydınlığa kavuşmuştur. Savunmasıyla, 2017’de Almanya’da yaptığı ayrıntılı ve beğeni toplayan konuşmasının başta siyasetçiler, hukukçular için çok yararlı olacağı görüşündeyim.

KIVANÇ VEREN ÖDÜL

Ankara Barosu, Türkiye Barolar Birliği ve Tiyatro Eleştirmenleri Birliği önceki başkanlarından, önceki Çalışma Bakanlarından Avukat Ömer Atilâ SAV’a Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nce 3 Mayıs 2018 günü 2018 TEB Ankara Onur Ödülü verilmiştir. Hukuk alanındaki seçkinliğiyle tiyatro eleştirmenliğini yıllardır süren, şimdilerde Türk Hukuk Kurumu’nda Türk Hukuk Lügâtı’nın yenilenme çalışmaları kuruluna başkanlık yapan Sayın SAV’ı içtenlikle kutluyoruz.

Günümüzün çalkantılı ve çelişkili ortamında bu tür sıcak yaklaşımlar ve değerbilirlikler, üzüntüleri, güçlükleri azaltmaya yaradığı için önemseniyor. Anlayışlı yaklaşım sahiplerini de kutluyoruz. İyi örnekler arttıkça, kötü örnekler azalacaktır.

BİLİM ETKİNLİĞİ

Ankara Üniversiteliler Derneği’nin konferanslar dizisinde 9/5/2018 günü Dr. Nusret ARTIK’ın “Tüm Yönleriyle Gıdalar” konuşması yararlı bilgiler kazandırdı, ilgiyle karşılandı.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ile Türkiye Ruh Sağlığı ve Tedavi Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği “Adlî ve Psikiyatrik Yönleri ile Cinsel Suçlar” konulu panel, Vakıf Başkanı Prof. Dr. Coşkun ŞARMAN ile Fakülte Dekanı Prof. Dr. Gülfem Elif ÇELİK’in açış konuşmalarıyla başladı. Prof. Dr. Gürol CANTÜRK, Prof. Dr. Ülkü GÜRIŞlK, Doç. Dr. Ertan KAHRAMANOĞLU ve Doç. Dr. Hasan KARAMAN’ın konuştukları paneli Prof. Dr. Bedriye ÖNCÜ ÇETÎNKAYA yönetti. Çok yararlı konuşmaların yapıldığı, eleştiri, öneri ve beklentilerin açıklandığı panel ilgiyle izlendi ve kutlandı.

sozcu-banner-1