Gerekenin sağlandığını, oluştuğunu, amaca ulaşıldığını eksikliğin giderildiğini anlatan “Tamam” sözcüğü halk dilinde “Yetti artık!” deyişiyle açıklanan durumları da kapsar. Son günlerde günümüz siyasal iktidarına karşı, özellikle AKP genel başkanına karşı dillendirilen bu sözcük, toplumsal bir bıkkınlık, usanç ve kınamayı özetleyen tepkiyi yansıtmaktadır. Şiirlerde geçen “..tamam” sözcüğü son günlerin slogan (savsöz) larından biri oldu.
Halkımız, konuşan herkesi alkışlıyor. Söylediklerinin anlam ve amacına bakmadan, kendine yakın bulduklarını belirgin bir önyargıyla kutsarcasına haykırışlarla alkışlıyor. Halkına sevgisi olan kendini değil, halkını düşünür. Halkına saygısı olan halkına yalan söylemez. Halkına güveni olan, halkını ayrıştırmaz, ayırmaz ve aldatmaz. Öncelikle olağanüstü hal ortamında seçim, hem halka güvenilmediğinin, hem de siyasal açıkgözlülüğün ağırlığını taşımaktadır. Seçim konuşmalarında özellikle AKP’li RTE’ın, görüş ve düşüncelerinden çok karşıtı adayların kişiliklerine yönelik aşağılayıcı, küçültücü, suçlayıcı, alaycı, argolu ağır sözleri demokratik düzeyle bağdaşmayan aykırılıklardır. “Demokratikleşme ve normalleşme” sözleri havada kalmaktadır. “Türkiye’yi demokrasi liginde üst sıraya çıkaracağız” savı da böyle. Yaptıkları yapacaklarının habercisi olduğundan, tek adamlık çabalarının yoğunluğuyla amacı anlaşıldığından inandırıcı olmaktan çok uzaktır. Yarın daha baskıcı, daha şiddetçi, daha sert, daha partizan olması kaçınılmazdır. Yandaşları da bu doğrultuda kışkırtıcı desteklerini esirgemiyor.
DEĞERLENDİRME
Seçimlerde en büyük sorumluluk seçmenindir. Bu sıfat öncelikle büyük bir vicdan yükümlülüğünü içerir. “Körükörüne” sözünün tanımladığı yaklaşımla oy vermek sorumlulukla bağdaşmaz. Futbol takımı tutuyor gibi parti tutmanın yurttaşlık sorumluluğuna yaraşır hiçbir yanı yoktur. RTE’ın 15 yılda yıktıklarını onarmak yıllar alır. Öncelikle toplumsal barış ve ulusal dayanışma büyük yara almıştır. “Din” yalanıyla dindarlığa soyunmak bu dönemde yaygınlaşmıştır. Dinle ilgisi olmayan sözler ve eylemler dine bağlanarak oy toplanmaya, böylece inanç sömürüsü siyasal araç yapılmaya çalışıldı. ATATÜRK’ün inanca saygıyı, inanç sömürüsünün kötülüğünü açıklayan güzel ve anlamlı sözleri anımsanmalıdır.
Toplumun bir kesiminin “din zaafı” ramazan yemekleri ve cami yapımlarıyla (çoğu cuma dışında boş kalıyor) okşanarak siyasal gelir sağlanıyor.
RTE’ın sözleri ortada. Kendilerine yakın olmayan herkesi suçlarcasına karalaması, aşağılaması sürüyor. Kaç kez yazdık geçici olarak taşıdığı sıfatın kutsal koşulu “..Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milleti’nin birliğini temsil eder” (Anayasa mad.104/2) gözardı edebilir mi?”.. Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda namusum ve şerefim üzerine andiçerim.” sözlerini unutabilir, yadsıyabilir mi? Bağırarak söylediği kimi sözler yakışmıyor.
Devletin her kurumunda, yargıda bile siyasal güce uyanlar, uydurulanlar olmuştur. Bir kişilik, ahlâk ve onur sorunu olan bu bozulma günümüz siyasetinin sonucudur. Yargıçları eğilen bir ülkede herkes, her şey ezilir. Adalet bağımlı olursa hiçbir erk bağımsız olamaz. Adalet vicdanın sesidir.
RTE tek adam olursa, ulusun ve ülkenin başına neler gelir, ne kazanılır, ne yitirilir iyi düşünmek gerekir. Bu değerlendirme partizanlıkla yapılmaz, yurtseverlikle yapılır.
NE YAZIK!
Bir şey sanılan kimilerinin seçim için gözüdönmüşlüğü, hırsı, ilkelliği, karakter değişikliği, kişiliksizliği, efeliği, haydutluğu çok üzücü. Birikimler satıldı. Bir tür peşkeş çekildi. Gelecek borçlarla rehin edildi. Böyle gitmez. Her şeyi yapabilecek kötü yaradılışta olanların verdikleri zararı gidermek yıllar alır. Birçok kararı ve uygulamayı seçim sonucuna bıraktılar. Zamlar ölçüyü kaçırdı. Kendilerini unutturmak, Fetö’yle belirgin birlikteliklerini, duygusal yakınlıklarını silmek için karşıtlarını Fetöcülükle suçluyorlar. Bu arada Erdal İNÖNÜ’nün Fetö’yle görüştüğü “kuyruklu yalan”ını utanmadan sıkılmadan söyleyenlere ne demeli bilmem ki. Yıkılanı onarmak güçtür. Demokrasinin bedeli ölçülmeyecek kadar büyüktür ve ağırdır. Onu korumazsak bir daha bulamayız.
Okurlarımızın ve dostlarımızın Ramazan Bayramı’nı iyi dileklerle kutluyoruz.
Tamam
Yekta Güngör Özden
Yayınlanma: