Başkanlık sistemiyle yapısı iyice değişen cumhuriyetimizin bekçileri olarak omuzlarımızdaki yük, yüreğimizden ve beynimizden gelen güçle ağırlığını yitirecektir. Cumhuriyetimizin 95. yıldönümünde bu bilinçle, bu dirençle ulusal varlığımızın üzerindeki gölgeleri atacak, başta inanç sömürüsü olmak üzere toplumu karanlığa götürecek tüm kalkışmaları, girişimleri ve oyunları bozacak, geçersiz kılacağız. Bunlardan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Yanlışların, aykırılıkların, bozuklukların, kötülüklerin sürekli olması asla düşünülmemelidir.

Rejimi üstü örtülü bir diktaya dönüştürme çabalarının başarıya ulaşmasına olanak verilmesi yıkım olur. Demokrasi sözcüğüyle aykırılıkların üstünü örtmek, hukuksuzlukları geçiştirmek, yurttaşları kimi nedenlerle, araçlarla, edinimlerle aldatmak sonuç vermeyecektir. Demokrasinin namusunu ve onurunu Atatürk’ün çocukları koruyacaktır.

AYKIRILIK

Cumhurbaşkanının tutum ve davranışları Anayasal andıyla bağdaşmamaktadır. Sözlerindeki yanlılık, karşıtlık, sertlik ve genelde içerik, makamının düzeyiyle uyuşmamaktadır. Parti genel başkanlığıyla cumhurbaşkanlığının birlikteliği günümüz koşullarında demokrasinin özüne ters düşmektedir.

Seçimle gelmeyen cumhurbaşkanı yardımcısının cumhurbaşkanına vekâlet ederken tüm yetkilerini kullanması Anayasa’ya aykırıdır, hukuka aykırıdır.

Adalet Bakanı’nın Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na başkanlık yapması biçimsel yönden Anayasa’ya uygun olsa da yargının bağımsızlığına ve hukuka aykırıdır. Yasama çoğunluğunun ağırlığıyla Anayasa’yı iktidar doğrultusunda ve onun amacına uygun değişikliklerle zayıflatan iktidar, siyasal çıkarları için aykırılıkta ve yanlışta direnmektedir. Hele RTE’ın yerini ve andını gözetmeden yargının elindeki dosya için uluorta konuşması aykırılık ötesi, ağır kusurdur. Üstelik, Öğrenci Andı için söyledikleri yanlış, gereksiz ve geçersizdir. Herkese örnek olması gerekirken partizanlıkla yanlış üstüne yanlış yapmaktadır.

Cumhurbaşkanının özel anayasası biçiminde uygulanan kanun hükmünde kararnamelerle devlet yapısını değiştirmesinin yararlı yanı yoktur. Kimi sahne ve perde sanatçılarına Atatürk’ün köşkünde makam-masa vermesi yandaşları kayırmaktan başka bir şey de değildir. Eleştirilen yüksek aylıklar giderek yayılmakla devlet olanakları kötü kullanılmaktadır. Türkiye’de bunlar yetmiyormuş gibi bir de Suriyeli olaylarıyla Beştepe debdebesi izleniyor. Emeklinin, memurun, işçinin durumu sürekli göz ardı edilerek yöneticilerin aylık ve ödenekleri yükseltiliyor.

Medya çoğunluğunun buyruğunda, bir küçük muhalefet partisinin kuyruğunda olduğu tutucu iktidarın yaklaşan yerel seçimler nedeniyle neler kotaracağı konuşulup tartışılırken liderinin arada sırada kükrediği anamuhalefet partisinin cılız sesi yurttaşların eleştirisini almaktadır. Anamuhalefetin kimi güncel ve önemli sorunları tartışmaktan uzak durduğu bir ortamda (örneğin Öğrenci Andı), rejimle kavgalı görünen bir iktidarın hukuk tanımazlığı elbet yıkıcı olur.

TOPLUMSAL AYDINLIK

Siyasal karanlığa karşın toplumsal aydınlığın umut veren kaynakları da var. Anayasa Mahkemesi’nin yükseköğretimde sıkmabaşı (türbanı) yasaklayan kararına karşın hukuk devletinde tersine direnmeyi kışkırtıp öncülük eden iktidar var. İnanç sömürüsü, uyuşturuculuğu sürerken kimi etkin etkinlikler de yapılıyor. Ankara Üniversiteliler Derneği’nde Yüksek Mimar Vedat YALÇINKAYA’nın “Tarihte Büyük Adamlar” konuşmasıyla bilimde, sanatta, siyasette, ekonomide, inançta tanımış değerleri anlatması izleyenlerin beğenisiyle karşılandı.

Türk Hukuk Kurumu’nda Başkan Avukat Yaşar ÇATAK’ın açış konuşmasından sonra Prof. Dr. Ahmet M. KILIÇOĞLU ile Avukat Nail GÜRMAN’ın konuyu tartıştıkları “Atatürk’ün Vasiyeti-Mirası” konulu panel ilgiyle ve beğeniyle izlendi.

1 Kasım’da Dil Derneği’nin düzenlediği “Dil Bayramı ve Emin ÖZDEMİR’i Anma Etkinliği” Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapıldı. Harf Devrimi’nin 90. yılı kutlandı, Sedat KARAGÜL’e ödülü verildi.

Diyabet Derneği’nin çalışma yılını açan Başkan Prof. Dr. Mustafa CESUR’un önemli uyarı ve önerileri de ilgiyle dinlendi.

DİLEK

Milletvekili iken yaptığı çalışmalarla halkın gönlünde özgün bir yeri olan Aylin NAZLIAKA’nın yerel seçimlerde CHP’ne büyük bir desteği ve getirisi olur. Ankara’nın yadsınmaz önemi nedeniyle böyle devingen ve sevilen bir adın, seçkin kişinin kazandıracaklarının gözardı edileceğini sanmıyorum. Bir yurttaş dileği olarak Sayın Nazlıaka’nın siyasal yuvasına dönmesi iki yandan da bekleniyor. Kadınlarımız, toplumsal aydınlığımızın kaynaklarıdır. Onlara verdiğimiz değer bizim soyluluğumuzu gösterir.