İslâm dünyasının önemli, kutsal günlerinden Kurban Bayramı yarın dört günlük süreciyle yaşanacaktır. Kutsal günler sayılarak bayramlaşmayla Müslümanlar birbirlerini kutlayacaklar. İnsanlığı temel almış dinsel inançlar yönünden değer taşıyan bugünlerde birbirimizi daha iyi anlamak, kişisel yanlış ve yanılgılardan dönmek, bağışlanmayı istemek, hoşgörü, anlayış ve iyi duygularla yaklaşıp görevlerimizin bilincinde soylu tutum ve davranışlar içinde olmayı ilke edinmek için kendimize ve çevremize bir kez daha bakmak olanağı veren günlerdir.

Duyarsızlık, “adam sen de...”cilik, tembellik, dağınıklık, düzensizlik, kendini beğenmişlik, dedikoduculuk almış başını gidiyor. Toplumsal bağlar çıkar, gösteri, partizanlık, karşıtlık ve değişik kişisel bozukluklarla kopuyor. Dayanışma yalnız siyaset şarlatanları arasında. Meslek bağları bile eskisi gibi etkin ve güçlü değil. Yaşamlarını, konumlarını, varlıklarını siyasal desteğe bağlayanlar için sorun yok. Ülkenin, ulusun, devletin durumu onların umurunda değil. Kendi istekleri ve durumları yönünden “işler tıkırında” ise gerisini “boşver gitsin” tutumu yaygın.

Kadınlara saldırı, işsiz gençler, yaşam pahalılığı, çöküntüler ve yıkımlar, ulusal ilkeler dertleri değil. Hukuksuzluk, adaletsizlik, haksızlık, yolsuzluk, sapkınlık (ihanet), düzenbazlık, artan suçlar onları hiç ilgilendirmez. Eğitim-öğretimdeki bozukluklar, ekonomik güçlükler ve kötü olasılıklar, yönetimin yanlışları ve sakıncalı işlemlerle eylemleri onların sorunu değil. Yeter ki kendi yelkenleri hep açık olsun.

Toplumda bir kargaşa ve dağınıklık sürüyor. Hakkımız olan erinci (huzuru) yaşayamıyoruz. Ulusumuzun yaraşır olduğu ve beklediği aydınlık, esenlik ve dayanışmadan yoksunluğumuz en üzücü durum. Siyasal, ekonomik ve hukuksal olumsuzluklarla yaşam koşullarının ağırlığı giderek bel büküyor. Sorumluların abartılı nutukları bir çözüm getirmiyor. Bayrama böyle gelindi.

Siyaset ortamında gereksiz, anlamsız kavgalar, sataşmalar, çatışmalar ibretle izleniyor. Hizmet yarışı değil, makam-mevki, unvan-sıfat yarışması yaygın ve ağırlıklı. Halkın umudunu artıracak yerde umut kıran karşıtlıklar, çekişmeler ve saldırılar çoğunlukta. Bırakınız karşı partileri, aynı partinin üyeleri birbirlerini eleştiriyor, suçluyor, dışlıyor. Yaralayıcı sözler ve davranışlarla yurttaşlar katında güven yitiriyorlar. Doyumsuzluk tutku (hırs) sahibini güç duruma düşüren niteliklerdendir.

AMAÇ

Hemen anımsadığımız kimi olumsuzluklara, tutarsızlıklara yanlışlık ve yanılgılarla sakıncalara değindik ki Bayram nedeniyle unutulmasın, gözardı edilmesin savsaklanmasın, kaçınılarak toplum yaşamı daha çok aydınlık, daha çok mutlu olsun, güvenlikli olsun.

Bayramlar her şeyden önce barış, birliktelik, kavuşma, dayanışma, sevgi ve saygıyı yineleyip pekiştirme günleridir. Anlaşmazlıklar giderilir, dargınlıklar kaldırılır, anlayış ve hoşgörü ile bağlar güçlendirilir. Kutlamalar ve iyi dileklerle yaşam desteği artırılır. Siyasal karşıtlıklar ve kışkırtmalara kapılmadan, olumsuz etkilere karşı durarak insanlığımızın ve yurttaşlığımızın bize yaraşır yanlarıyla Bayramı kutlayalım. İnsanlık, ulusumuz, ülkemiz ve tüm dünya için barış, erinç, esenlik, sağlık ve mutluluk dileyelim ve bu yönlerde üzerimize düşenleri yapmayı insanlık görevi, hatta borcu bilelim.

Sağlık, başarı ve mutlulukla nice bayramlara!

plusbanner2x