Tek adam belli oldu.
Şimdi sıra geldi Tbmm başkanına.

*

Benim adayım Yeliz.

*

Aslında ismi Ahmet Hamdi...
Asrın liderimizin şoförüydü, milletvekili yapıldı.
“Yeliz” adıyla sahte hesap açmıştı, Tbmm genel kurulundan periscope yayını yapıyordu, telefonun selfie kamerasını açık unuttu, kabak gibi görüntüsü yayınlandı, deşifre oldu. Gizli gizli Chp’lileri göstereyim derken, kendini gösterdi. Bu kadar yetenekli bi arkadaş.

*

Yeliz’in diploması da Yeliz.
Tbmm’deki özgeçmişinde “Newport Üniversitesi davranış bilimleri bölümünü bitirdi” yazıyor. Halbuki... California’da bulunan Newport Üniversitesi para karşılığında internet üzerinden açık öğretimle diploma veren bir üniversite, Türkiye’de geçerliliği yok, YÖK denklik vermiyor, burada kayıtlı olanlara askerlik tecili bile verilmiyor, kamu kurumlarında işe girerken diploma olarak kabul edilmiyor.

*

Harvard’a beş basıyor yani.

*

Yeliz “Amerika’da üniversite bitirdim” diyor ama, Yeliz’i henüz İngilizce konuşurken gören duyan yok.
Türkçesi muhteşem.
Tweet atarken “İnkiliz” diye yazıyor.
“İnkiliz seviçileri ayıkamadılar” diye şahane cümleler bile kuruyor.

*

Mesleği hanesinde “gazeteci” yazıyor.
Ama yazılarında “sinama” diye yazıyor.
“Lağum ağuzlar” diye yazıyor.

*

Genel kültür on numara...
“Köln’de Münih’te Bayern’de yaşayan Hans üç bin euro maaş alırken, İstanbul’da yaşayan Hasan iki bin lirayı bulunca göbek atıyor” diyor.
Bayern’i şehir zannediyor.

*

Tarih bilgisi ordinaryüs seviyesinde.
“Lozan’da en büyük ihanet Halifeliğin kaldırılmasıdır” diyor.
Halifeliğin kaldırılması Lozan’dan bir sene sonra.

*

Siyasi analiz yeteneği fevkalade...
“Mısır’ı İnkiliz’e CHP verdi” diyor.

*

Ekonomik analiz yeteneği harikulade... “Zamların tek sorumlusu ittifak terakki ve CHP zihniyetidir” diyor.

*

Memleketi 16 senedir İsmet İnönü yönetiyormuş gibi “Almanya araba yapıyor, biz daha bir araba yapamadık, utanmıyor muyuz, sıkılmıyor muyuz, yazıklar olsun şu CHP’ye” diyor.

*

Geçen seneydi galiba, nankörlük yaptım, böylesine saygın bir devlet adamına karşı terbiyesizlik yaparak, kendisini eleştirme gafletinde bulundum.
Derhal basın açıklaması yaptı, ağzımın payını verdi.
Ben de yaptığımdan utanarak, imla hatalarına bile dokunmadan aynen yayınladım.

*

Fitnenin SÖZCÜ’sü “köpek öldürene” mahkum Yılmaz özDİL’e...
Bu ülkede, tam bir fitnenin SÖZCÜ’sü haline gelmiş, millete ve değerlerine hakaret üretme bataklığına dönmüş “gazte”nin, fitnenin özDİL’i olmuş Yılmaz özDİL’i bu sefer de bize sarmış.
Kimyasal atıkçıların hassasiyetiyle hijyenik eldiven ve kıyafetlerini giyerek mevzuyu ele alırsak, alkolden süngerimsi bir hal almış başın içindeki beyin, normal fonksiyonlarını da icra edemez bir hale pörsümüş.
Ülke Tv’de yapmış olduğumuz bir saatten fazla süren programda, 2. Dünya harbinde yerle bir olan, taş taş üstünde kalmayan ve o moloz yığınından ayağa kalkıp dünyanın en zengin ülkelerinden birisi olan Almanya’nın (vs Avrupa ülkeleri) geldiği noktayı ve buna karşın zenginliği ile 100 senedir (bir haftalık Kıbrıs çıkartması hariç) doğru dürüst savaş yapmamış Türkiye’mizin daha bir tek yerli bir araba, kendimize ait bir marka üretememiş olmasını ve nedenlerini değerlendirirken verdiğim bir örnek üzerinden, fitnenin SÖZCÜ’sünün özDİL’i yine bir tantana üretmiş. Ulusal parkın Şirinleri de oynaşıp duruyor...
Zavallı özDİL ve gibiler, köpek öldürene mahkum olduğu için hepten sıfırlamış. Hem ters, hem de baş aşağı sallanarak gidiyor.
Eskiden bakanlık, valilik, belediye imkanlarıyla, milletin parasıyla, patlatıp içtikleri pahalı marka şampanyaları şimdi bulamadıkları için “rejim krizi” yaşıyorlar.
Hırsızlık dönemi bittiği için, alkol oranı yüksek ama fiyatı düşük “Köpek Öldürene” mahkum oldular. Bu da ciddi manada tahribat yapıyor tabi. Kalite düşük...
Ne anlıyor, ne görüyor, ne de duyuyor. Cumhuriyet’çi pozlarıyla ÇAMURİYET’çilik yapıyor bi idrakler...
Yoksa bu kadar kötü ve rezil millet düşmanı bir tarihin üstünde konuşacak bir şey bulmayı bırak, insan içine çıkacak yüz bulamaz normal standartlarda olan insanlar...
Şantaj, montaj, dublaj ustası, artizi zanatçısı, bu Ulusal Park’ın, 10. Yılında takılıp kalmış divane plastik plakları, yeni lakaplar üreterek diplerdeki dünyalarında şen olsunlar, şen olsunlar ama kendileriyle çok farklı dünyalarda, ekmeklerini helal yoldan kazanan şoförlere asla bulaşmasınlar! (Şoförlük meselesiyle alakalı da onlarca açıklama yapmama rağmen)
Bu milletin onurlu Şoförlerini ve şoförlük mesleğini aşağılayan alçakların sakinleri şunu iyi bilsinler ki, sonra lağımı patlamış sokağın ıslağından geçmek zorunda kalan şoförün aracının çamurluklarına sıçrayan olursunuz!
Ernst ve oğlu Edzard’la zorlanarak da olsa kurduğun duygusal bağı ve buradan icat edebilecek CHP başarısı ancak köpek öldürenle ütülenmiş bir kafanın kerametiyle izhar olur. Bu keramet de sana yakışır, fitnenin özDİL’i... Aksaray’daki Mercedes kamyon fabrikasının kurulmasını sağlayan Turgut Özal’a hiç ilişmedin ki özDİL!
Sonra; FİAT var, Renault var, Toyota var, Hyundai var, Honda var ürettiğimiz, senin anladığın ve benim asla bizim olarak kabul etmediğim birçok marka var özDİL’cim. Onları niye unuttun? Yoksa sadece Mercedes’le mi duygusal bir bağın var?
Reis’in işi zor, Asrın Lideri olmak kolay değil tabi; taklitçi, montajcı ve köpek öldüren’ci özDİL gibilerin de vatandaşı olduğu bir ülkenin Cumhurbaşkanı!
Köpek öldürenin tecavüz ettiği bu kafadan, Alman nerde, biz neredeyiz diye bir muhasebe neticesi çıkacak bir azim, gayret ve milli hırs beklemek zaid olur...
O kafa anca Batılının yaptıklarıyla ettikleriyle mutlu olur ve ancak onu taklit etmekle huzur duyar. Bizim Ulusal Park’ın şirinlerine de bu huzur yeter ve artar.
En iyisi, siz bize bulaşmadan, Köpek öldüren eşliğinde 10. Yıl marşına devam...
İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı

*

Nasıl?
Dört dörtlük değil mi?

*

Sayın ahalimiz bu arkadaşı pek takdir etti, ikinci defa milletvekili seçti.

*

Mecliste ondan daha entelektüel biri olduğunu sanmıyorum.
Tbmm başkanı olsun Yeliz.

sozcu-banner-1