Yarın Lise Geçiş Sınavı (LGS) var… Bu yıl ortaöğretime geçiş yapacak 1 milyon 200 bin öğrenciden, 996 bini yarın ‘nitelikli okula’ yerleşebilmek için ter dökecek.
Bu durumda “TEOG kalktı” demek pek doğru değil elbette. Nihayetinde eğer ‘nitelikli okul’ diye bir tabir varsa, çoğunluğun ‘nitelikli’ okulda eğitim görmek istemesi çok doğal…
Ancak nitelikli tartışmasından önce sınava girecek tüm öğrencilerin önünde kocaman bir belirsizlik olduğu gerçeğine bakmak gerek. Sınav sistemi değiştirildiğinde, Bakanlık şu seçeneği sundu öğrencilere; ‘nitelikli okula’ girmek isteyen öğrenciler sınava girecek, sınava girmek istemeyenler ise evlerine en yakın, ‘adrese dayalı’ sistemle yerleştirilecek.
* * *
Bir ‘oldu bitti’ye getirilen yeni sistem ‘kervan yolda düzülür’ mantığıyla ilerledi ve o sadece birkaç gün önce yolun 25 Haziran’da son bulacağını öğrendik. Yani seçimlerden tam bir gün sonra…
O gün, seçme ve yerleştirme kılavuzu açıklanacak ve eğitim bölgeleri, tercih sayısı, tercih türü, okul kontenjanları belirlenmiş olacak. 34 ilde Anadolu lisesi tercihinin yapılamayacak olması, İstanbul’un birçok ilçesi dahil çok sayıda ilçede Anadolu lisesi sayısının diğer lise türüne göre çok çok az olması endişelerin temel kaynağını oluşturuyor.
25 Haziran tarihi bilinçli mi seçildi bilemeyiz ama çıkması muhtemel ‘kaos’un üzerini kapatacağı ve çocukların sesini duyuramayacağı aşikar…
24 Haziran seçimi Türkiye’nin geleceği, 25 Haziran ise yüzbinlerce çocuğun geleceği için önemli bir gün olacak…
* * *
Şimdi gelelim bilinmezliklere… Yeni sistemde ‘adrese dayalı’ yerleştirmede, bazı bölgelerde Anadolu lisesi sayısının azlığından dolayı, ‘eğitim bölgeleri’ oluşturulacağı söylendi. Bu bölgeler içinde de dokuz okul olacağı ve beş tercih yapılacağı belirtildi. Ancak bu eğitim bölgeleri hâlâ açıklanmış değil. Bu da aileleri ‘Çocuğumu imam hatibe göndermek zorunda kalır mıyım?’ noktasında endişelendiriyor.
Tercih aralıklarının ve nakillerin ne zaman yapılacağı da bilinmezler zincirinin diğer halkalarını oluşturuyor.
Bunun yanında ‘nitelikli okullar’ listesinde bölgenin en yüksek puanına sahip ya da birçok köklü lisenin olmaması da ‘nitelik’ tartışmasını körüklüyor.
* * *
Veli-Der, adres/tercih sıralamasına karşı çıkmak için il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri önünde seslerini duyurmaya çalışırken, Eğitim-Sen de Milli Eğitim Bakanlığı’na iletilmek üzere bir imza kampanyası başlattı.
Tek dileğimiz, Bakanlığın velilerin ve çocukların taleplerine kulaklarını kapatmaması ve kimseyi istemediği bir okul türüne zorlamaması...