Milli Eğitim Bakanlığı, geçen hafta 2023’e doğru ‘Türk Eğitim Sistemini Bulma’  konferansı düzenledi. ‘Arama’ yerine ‘Bulma’ kelimesinin kullanılması bu kez ‘doğru yoldayız’ hissi verdi herkese.
Yeni sistemi yaklaşık yüz kişi ‘buldu’. Bulanlar arasında öğrenci, öğretmen, veli, eğitim fakültelerinin birbirinden değerli hocaları yoktu. Ancak işadamından tutun da ekonomiste kadar çok değerli isimler vardı.
Ama takılmayalım buna değil mi? Nihayetinde toplumun her kesiminden farklı insanlar bir araya gelmişti. Uzun yıllardır hasret kaldığımız bir durumdu bu. Çıkan fotoğraf harikaydı
Yeni sistemi bulma konferansının açılışını da Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk yaptı. Ziya hoca yine büyüleyici bir konuşma yaptı. Tam sekiz kez ‘bilim’ kelimesini kullandı ve “eğitimde bir şey yapmanın ötesine geçip, kıyameti koparmamız” lazım dedi.
Elbette Ziya hocanın sihirli değneği yok ve bir anda her şeyin sütliman olmayacağını biliyoruz. Bunu beklemiyoruz. Sözlerini önemsiyoruz, hatta iyimser bakarak umutlanıyoruz.
Ancak eğitimin tüm bileşenlerinin olmadığı bir toplantıda yeni eğitimi nasıl buluyoruz, bunu anlamamız mümkün değil. ‘Bilim’ sadece Ziya hocanın açılış konuşmasında kalan bir kelime olarak bu konferansta yer alıp, diğer tartışmalarda kendine yer bulamıyorsa, ‘nitelikli eğitim’ değil de ‘kaliteli eğitim’ tartışılıyorsa bu konferansı samimi bulmak mümkün mü?

★★★

Bununla bitmiyor.
Yeni eğitim sisteminin ‘bulunmasından’ iki gün sonra yönetmelik değiştiriliyor ve akademik eğitim veren Anadolu liselerinin açılması için en az iki şube mevcudunda öğrenci şartı istenirken, Anadolu imam hatip lisesi için öğrenci şartı aranmıyor…
Ziya hoca eğitimsel kavramlar konusunda adaleti ana planda, eşitliği ikinci planda tuttuğunu söylüyor. Bu durum hangi kavrama uyuyor; Eşitlik mi? Adalet mi? Hiçbiri… Peki bunların arasına bilimi koyabilen var mı?

★★★

Kontenjanlarının yarısının boş olduğu, devamsızlığın yüksek olduğu, özetle öğrencilerin tercih etmediği bu okulları öğrenci olmasına gerek kalmaksızın açmakla mı eğitimde kıyamet kopacak?
Yoksa akademik eğitim veren Anadolu liselerinin açılmasını kısıtlayarak mı kopacak kıyamet?
Güzel şeyler sadece konuşmada kalıp, başarısızlığı artık uygulayıcıları tarafından kabul edilmiş bir sistemi devam ettirerek mi kıyamet kopacak?
Aynı koşullarda çalışıp, farklı özlük haklarına sahip öğretmenlerle mi kopacak kıyamet?
Öğrencilerin istediği okul türüne gidemediği bir yerleştirme sistemiyle mi kopacak?
Bilimin sözde kaldığı, nitelikli eğitim yerine kaliteli eğitimin tartışıldığı bir eğitim sisteminde bırakın kıyametin kopmasını yaprak kıpırdamaz…
Güzel fikirler uygulamaya geçerse, hayatta bir karşılığını bulursa kıyamet o zaman kopar...

BU HAFTA NE YAPALIM


KİTAP

aydinbuke-2

Ahmet Büke, ‘Sosyal Ayrıntılar Ansiklopedisi’nde bir yıl boyunca her hafta öykü yazdı. Karakterlerin öyküden öyküye atladığı bir seçki, yeni öykülerle bir araya geldi. Büke, ikinci kitabı ‘İnsan Kendine De İyi Gelir’de, yatay zamanların derinlikli ayrıntılarıyla ruhlara şifa oluyor.

plusbanner2x