HER iktidar, kendi ideolojisi doğrultusunda istediği insan modelini yetiştirmek için önce eğitim sistemini değiştirir. Bu her ülke için geçerli olduğu gibi, bizim ülkemiz için de geçerli. 16 yıllık AKP iktidarında da toplam yedi bakan değişti, müfredat yenilendi, sınav sistemleri farklılaştı. Laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılarak, dini eğitim güçlendirildi. İmam hatip liseleri sayıları katlanarak artarken, öğrenci sayıları istenilen düzeye gelmeyince, imam hatip ortaokulları açıldı, yetmedi, vakıf ve derneklerle protokoller yapılarak, dışarıdan destek alındı. Ama yine de olmadı… Siyasi tercihi fark etmeden aileler çocukları için akademik eğitim istemeye devam etti. Türkiye eğitim sistemi, parası olmayan ailelerin çocukları için imam hatip ve meslek liselerini reva görürken, parası olanlar ve bu dayatmayı istemeyenleri özel okullara yönlendirdi. Parası olana istediği okul kapıları sonuna kadar açılırken, parası olmayana “işçisin sen işçi kal” dendi.

***

İktidar, eğitimde o kadar başarısız oldu ki, bu durumu kabul etmek zorunda kaldı. Bu nedenden olsa gerek, yıllar sonra eğitimi bilen bir isim; Prof. Dr. Ziya Selçuk Milli Eğitim Bakanı oldu. Konuşmalarında bugüne kadar duymadığımız cümlelere şahit olduk. Eğitim camiasının yakından tanıdığı ve büyük saygı duyduğu Ziya Hoca, herkes için umut oldu. Konu çocuklar ve gelecek olunca ister istemez umut ediyor insan… Umut etmeyi unuttuğumuz bu dönemde umut edebilmek, ummak, çok değerli bir duygu… Ancak Sayın Bakan’a bir sorum var; bu soruyu binlerce çocuğun, ailenin sözcüsü olarak sormak istiyorum. Lise yerleştirme sonuçları açıklanmadan önce Anadolu liselerine fazla talep olduğunu öngörmeniz müthiş bir durum… Bu durumu düzeltmek, çocukları mağdur etmemek için yarısı boş olan meslek liselerini Anadolu liselerine dönüştürmeyi düşünmek alışık olmadığımız kadar güzel… Peki kontenjanı en boş olan imam hatipleri Anadolu lisesine dönüştürmek neden bu kadar zor? Siyasi görüşü ne olursa olsun, ailelerin ve öğrencilerin tercih etmediği imam hatiplere neden dokunamıyorsunuz? Şunu bilmek istiyoruz; öğrenci başına yapılan harcamanın 12 bin 707 lira olduğu imam hatip liselerine öz evlat, aynı harcamanın 6 bin 153 lira olduğu Anadolu liselerine üvey evlat muamelesi yapmaya devam edecek misiniz? Sizce imam hatip liselerinde Anadolu lisesi sınıfları açmak, kurum kültürü ile bağdaşır mı? Ya da imam hatipler içinde Anadolu lisesi sınıfı oluşturmak, bir fiil bu çocukları imam hatipleştirmek değil mi?