Toplum, öğretmenlik mesleğini en çok kadınlara yakıştırıyor. İşten erken çıksın, eve vakitlice gelsin ve ev işlerine yeteri kadar vakit ayırabilirsin. Yani temel görevi olan ev işlerini aksatmasın. Bu yüzden bir kadın bir meslek sahibi olacaksa, öğretmen olsun.… Sayılara gelirsek...
Devlet ve özel okullarda görev yapan ilkokul öğretmenlerinin sayısı 297 bin 176.  Bunun 184 bini kadın. Resmi okullarda görev yapan 268 bin 210 öğretmenin 160 bini kadın. 23 bin 555 özel okul öğretmenin ise 23 bin 555’i kadın.
Türkiye’deki ortaokul öğretmenlerinin sayısı 339 bin 850.  195 bin 37’si kadın. 302 bin 257 olan resmi ortaokul öğretmeninin 169 bin 333’ü kadın. Özel okullarda kadın öğretmen ağırlığı ortaokulda da devam ediyor. 37 bin 593 özel ortaokul öğretmeninin 25 bin 704’ü kadın, 11 bin 889’u ise erkek.
347 bin 969 olan lise öğretmeninin 173 bin 976’sı kadın. Ortaöğretimde devlette kadın erkek oranı hemen hemen aynıyken, özelde yine kadın öğretmenlerin sayısı fazla.…Özel okullarda görev yapan 149 bin 457 öğretmenin 104 bin 568’i kadın, 44 bin 889’u erkek.

★★★

Özel okullarda kadın öğretmen sayısının bu kadar fazla olmasının başka bir açıklaması da var.…Sorunlarını dinlediğim kadın özel okul öğretmenleri, kendilerinin okulun ‘vitrini’ ya da ‘resepsiyon memuru’ olarak görüldüğünü anlattı. Aldıkları düşük maaşlara karşın, düzenli makyaj yapmak, güzel giyinmek zorunda bırakılmaları da işin cabası.
Bir erkek öğretmen ise yıllar önce özel bir kolejle görüşmeye gittiğinde okulun açık açık “Erkek sınıf öğretmeni almıyoruz” cevabıyla karşılaşmış. Şanslı olduğu için devlette öğretmenlik yapmış.
Özel okulların makyajlı, güzel giyinen kadın öğretmenleri tercih etmesi elbette tüccarların satacakları ürünü iyi bir ambalajda sunarak, alıcıyı etkileme dürtüsünden farklı değil. Ancak burada daha acı olan velilerin de tercihini kadın öğretmenlerden yana kullanması.
Yani çocuğuna iyi bir öğretmen aramaktan çok cinsiyetiyle ilgilenmesi, görünüşüne bakması içler acısı bir durum.
Kısacası kadınlar kendilerine en çok yakıştırılan öğretmenlik mesleğinde de ki her şey yakıştırmayla başlıyor zaten- cinsiyet ayrımına uğruyorlar, burada da düşük maaş almaya devam ediyorlar ve öğretmenden çok resepsiyon memuru olarak görülüyorlar.
Bu arada altını çizmekte fayda var; cinsiyet ayrımcılığını tüm özel okullar yapmıyor elbette. Ya da tüm özel okullarda çalışan öğretmenlerin tamamı asgari ücret almıyor. Gerçekten eğitime gönül vermiş, ticaret olarak değil, iyi bir eğitim vermeyi amaç edinen, ticarethane olmayan özel okullar da var… O okulların hangisi olduğunu bulmak da velilere düşüyor. Öğretmen seçerken giydiği eteğe değil de çocuğa yaklaşımına bakması bile yeterli aslında...