Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil...
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
Çünkü kendi düşünceleri var onların.
Onların bedenlerini barındırabilirsiniz ama ruhlarını değil.
Çünkü ruhları geleceğin evinde yaşar; düşlerinizde bile gidemezsiniz oraya.
Onlar gibi olmaya çabalayabilirsiniz ama onları kendinize benzetmeye çalışmayın.
Çünkü geri geri gitmez yaşam, dün ile oyalanmaz.
Sizler yaysınız ve çocuklarınız bu yaylardan fırlatılan canlı oklar.
Okçu sonsuzluk yolundaki hedefi görür ve okları tez gitsin, ırak gitsin diye var gücüyle gerer sizi O.
Okçunun elinde gerilmek size mutluluk versin.
Çünkü O dengeli yayı da sever, uçak oku sevdiği kadar.
(Halil Cibran, Çocuklara Dair)

★★★

Kendi kararlarını alan, bildiği doğruları savunan, soran, sorgulayan, düşünen birey yetiştirmek her anne babanın isteği...
Bunu yapmak düşündüğünüz kadar zor değil. Eğitimci ve pedagogların fikri ortak;
Çocukların yaşamasına izin verin, ellerini telefondan, gözlerini ekrandan ayırmalarını sağlayan.
Onlara zaman ayırın; oyun oynayın, dans edin, yemek yapın, birlikte sofra kurun.
Siz kitap okursanız onlar da okur; unutmayın onlar duyduklarını değil, gördüklerini yaparlar.
Onların yerine her şeyi siz yapıp, sonra da ‘hiçbir şey yapamıyorlar’ diye şikayet etmekten vazgeçin. Bırakın kırsınlar, düşürsünler, hata yapsınlar ama yapsınlar. Öyle öğrenecekler çünkü.
Tüm istediklerine sahip olmak onları mutlu yapmaz. Sadece tüketmeyi öğrenirler. Değeri, vicdanı öğrenmek için yeri geldiğinde üzülecekler de. Üzülmelerine de izin verin.

★★★

Bu arada kendinizi de unutmayın; Kitap okuyun, güzel filmler izleyin, dostlarınızla vakit geçirin. Sakın vakit yok demeyin ve Gülten Akın’ın “Ah kimsenin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya” sözlerinin kendi gerçeğiniz olmasına izin vermeyin.
Bunun için neye ihtiyacınız var biliyor musunuz? Yavaşlamaya... Milan Kundera’nın dediği gibidir varoluşun matematiğindeki denklem; Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Hatırlamak isteyen insan yavaşlar, unutmak isteyen insan hızlanır.
Her şeye yetişmek zorunda olmadığınızı hatırlayın. Sonra da yaparken mutlu olduğunuz ama hayatın koşuşturması içinde unuttuğunuz güzel şeyleri hatırlayın ve yeniden yapın. İnanın zor değil, sadece yavaşlamaya ve hatırlamaya ihtiyacımız var...

BU HAFTA NE YAPALIM

KİTAP

yilmaz-ozdil-mustafa-kemal

Usta gazeteci Yılmaz Özdil’in 10 yıl boyunca üzerinde çalıştığı ‘Mustafa Kemal’ kitabı önceki gün raflarda yerini aldı. Özdil’in 2 bin civarında kitap, dergi, belgesel, röportaj, akademik tez tarayarak kaleme aldığı kitabı, Kırmızı Kedi Yayınevi okuyucuyla buluşturuyor. 2019’da belgeseli de çıkacak kitabın ayrıca 1881 adet, numaralı, çok özel versiyonu da olacak.