Krizin özünü Türkiye’nin PYD/YPG’nin terör örgütü olması nedeniyle militanlarının 'görüldüğü yerde imha edilmesi gerektiğini' vurgulaması, buna karşılık Amerikalı yetkililerinin 'IŞİD'le mücadele ortağı' olarak gördükleri örgütü korumaya çalışması oluşturuyor.

Bu çerçevede Amerikan askerlerinin Suriye’den çekilmesiyle bağlantılı olarak, Ankara-Washington hattında çözülmesi gereken üç konu bulunuyor; Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması için sınırda bir tampon bölge oluşturulması, Amerikalıların daha önce PYD-YPG’ye verdikleri silahları geri almaları ve Türkiye’nin IŞİD'le mücadelesinde ABD tarafından verilecek askeri ve lojistik destek.

TAMPON BÖLGE ASKERLERE HAVALE

Türkiye, ülke güvenliğinin terörist saldırılardan korunması için, özellikle Fırat’ın doğusunda Suriye sınırında, Türk askerleri tarafından kontrol edilecek bir 'tampon bölge' oluşturulmasını istiyor.

Amerikalı yetkililerden gelen açıklamalar da bu tampon bölgeye Washington’un soğuk bakmadığını gösteriyor. Ancak sıkıntı, bölgenin sınırlarının nerede başlayıp nerede biteceği, derinliğinin ne kadar olacağı gibi konularda düğümleniyor.

Bolton bugün İbrahim Kalın'la bir araya geldi. Bolton bugün İbrahim Kalın'la bir araya geldi.


ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un, beraberinde ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey ve Genelkurmay Başkanı Dunford ile geldiği Ankara’da bu tampon bölgenin ayrıntılarının ele alınması bekleniyordu.

Ancak Bolton’un Türkiye’ye gelmeden önce ziyaret ettiği İsrail’de PYD-YPG’yi koruyan açıklamalar yapması, aynı dönemde Washington’dan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun "Türkiye, PYD-YPG’yi korumaya söz verdi" açıklaması yapması, Ankara’da büyük gerginlik yarattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerek Pompeo’nun, gerekse Bolton’un yaptığı açıklamalara partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada sert tepki göstererek, "Bolton'un verdiği mesajı yutmamız mümkün değil. Bunlar bu ülkede benim Kürt vatandaşım kimdir, YPG kimdir sanırım bunları tanımıyorlar. PKK-YPG/PYD benim Kürt kardeşlerimin temsilcisi olamaz. Biz bu terör örgütü mensuplarını ister Kürt vatandaşlarımızın, ister Arapların içinden çıkmış, ister Türklerin içinden çıkmış olsun teröristse hakkından geliriz” dedi.

Erdoğan, Amerikan heyetinin kendisiyle görüşme talebini de, Bolton Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile görüşürken ettiği bir telefonla kabul edemeyeceğini bildirdi. Amerikan kaynakları, Erdoğan’ın Bolton’un talebini kabul etmeme gerekçesini "yaklaşan yerel seçimler nedeniyle yoğun programını gösterdiğini" bildirdiler. Erdoğan da, "Bolton’un muhatabı bellidir" açıklaması yaptı.

Bolton’un Türkiye’den öngörülenden erken ayrılmasıyla birlikte, kritik tampon bölge konusunun görüşmeleri, Türk ve Amerikan askeri yetkililerine bırakıldı.

Edinilen bilgiye göre Türk kaynakları tampon bölge konusunda sınırın Suriye içlerine doğru 20 km’ye varan derinlikte bir alanı kapsaması gerektiğini savunurken, Amerikan tarafı Fırat’ın doğusunda sınırın bir ucundan diğer ucuna blok bir tampon bölgeye sıcak bakmadığını bildirdi. ABD tarafı, Türk ordusunun sınırın güneyinde Arap nüfusun yoğun olarak yaşadığı Tel Abyad bölgesinde bir tampon bölge oluşturulması konusunda fikir beyan etti. Sınırın güneyinde Kürt ağırlıklı nüfusun yaşadığı bölgelere ise Türk askerinin girmesinin sorun çıkarabileceğini Ankara’ya iletti. Konunun ayrıntıları, askeri yetkililer tarafından ele alınacak.

YPG’YE VERİLEN AMERİKAN SİLAHLARI

Yine ayrıntıları askerlere havale edilen bir başka konu ise, IŞİD’le mücadele ettiğini öne süren PYD-YPG’ye son iki yıl içinde ABD tarafından sağlanan ağır silahların akıbeti oldu. Türk tarafı Amerikalılar’dan Suriye’den çekilirken, YPG’ye verilmiş silahları da toplamalarını istedi. Amerikan tarafı ise bu konuda “silahlar konusunda bir planlama yapılıyor” demekle yetinip, ayrıntı vermekten kaçındı.

TÜRKİYE’YE IŞİD’LE MÜCADELE İÇİN ABD TARAFINDAN VERİLECEK DESTEK

Türkiye’nin kurulacak tampon bölge kapsamında Fırat’ın doğusuna asker sokmasının ardından, bölgede kalan son IŞİD terör örgütü kalıntılarını da temizlemeyi taahhüt ettiği hem Amerikalı, hem de Türk yetkililerce açıklandı.

Ancak Türkiye bu taahhüdü yerine getirirken, ABD’nin de lojistik ve askeri destek vermesini istedi. Bu çerçevede Amerikalı yetkililere Suriye’den çekilecek Amerikan askerlerinin nereye konuşlanacağı, Amerikan askerlerinin çekilmesinin ardından Suriye’de kurdukları üslerin durumunun ne olacağı, bu üsler ve Irak’taki Amerikan varlığı aracılığıyla ABD’nin Türk askerine lojistik destek verip veremeyeceği, ABD’nin Türkiye’nin IŞİD’le mücadelesine sağlayabileceği hava ve istihbarat desteği gibi konuların görüşülmesi de askeri yetkililere bırakıldı.