Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Amerikan İslam toplumunun giderek daha örgütlü hale geldiğini, iş birliği içinde hareket etmeye özen gösterdiğini müşahede ediyorum." dedi.

"Bugün New York'ta Amerika'nın dört bir yanından gelmiş kardeşlerimle, vatandaşlarımla, soydaşlarımla kucaklaşmanın coşkusu ve heyecanı içindeyim." diyen Erdoğan, etkinliği düzenleyen Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi yetkililerine teşekkür etti.

Ortak medeniyet vurgusu

Hep birlikte ortak bir medeniyeti, ortak bir tarihi paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim ortak tarihimizde Asr-ı Saadet var, Bağdat, Endülüs var, Afrika'nın, Asya'nın, Orta Doğu'nun muhteşem medeniyetleri var. Bizim ortak tarihimizde tüm insanlığın yolunu, ufkunu aydınlatan Buruniler, Farabiler, Mevlanalar, İbn-i Sinalar var. Hiç kimse bizim binlerce yıllık kardeşliğimize leke süremez. Şii-Sünni, siyah-beyaz, Arap, Türk, Kürt, Farisi diyerek kimse bizi bölemez. Her gün 5 kez Kabe'ye yönelen, aynı yaratıcıya inanan, aynı duaya 'amin' diyen yürekleri hiç kimse birbirine düşüremez. Kardeşlik hukukumuzu gözettiğimiz sürece, aramızdaki şu muhabbeti diri tuttuğumuz müddetçe, emin olun, hiçbir sorunumuz çözümsüz değildir. Bunun için hangi kökenden, hangi ülkeden olursa olsun, Amerikan Müslümanlarının aynı ortak paydada buluşması gerekiyor. Sizlerin arasındaki koordinasyon, birlik ve beraberlik ne kadar sıkı olursa, Allah'ın izniyle sıkıntılarımızı çözme becerimiz de o kadar artacaktır. Yoksa son iki asırda birçok defa şahit olduğumuz gibi, başkalarının bizim için yazdığı reçeteleri takip etmekten kurtulamayız. Biz hakkımızı aramazsak, biz onurumuzu savunmazsak, kimse bize onları lütuf olarak vermeyecektir."

"Sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz"

"Amerikan İslam toplumunun giderek daha örgütlü hale geldiğini, iş birliği içinde hareket etmeye özen gösterdiğini müşahede ediyorum." diyen Erdoğan, kongre üyelerinin de Müslümanları daha görünür ve etkin şekilde temsil yolunda attıkları adımları memnuniyetle karşıladığını ifade etti.

Erdoğan, "İnşallah Türkiye olarak biz de sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz." dedi.

ABD'deki Müslüman toplumunun 11 Eylül terör saldırılarının ardından oldukça çetin bir sınav verdiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her imtihan, doğru değerlendirildiğinde aynı zamanda bir imkandır. Mevla, 11 Eylül sonrasındaki o sancılı dönemi Amerikalı Müslümanlar açısından, eşsiz ilahi rahmetiyle hayra tebdil etmiştir. Müslümanlar, hayat alanlarının daraldığı bu dönemde sivil toplumun ve siyasetin imkanlarının farkına vardılar. Birlik ve beraberlik içinde oldukları zaman neleri başarabileceklerini bizzat şahit oldular. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek noktasında mevcut medya kanalları dışında kendi iletişim araçlarına sahip olmanın önemini idrak ettiler. Bu imtihan dönemi eksiklerimizle beraber güçlü taraflarımızı da göstermiştir."


"Söz konusu Müslümanlar olunca üç maymunu oynuyorlar"

Tüm dünyada ve özellikle Batı toplumlarında Müslümanlara karşı ön yargılı yaklaşımların zemin kazandığını gördüklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"İşte bunu Yeni Zelanda'da da gördük. Peygamber Efendimizin Aleyhisselatü vesselam mübarek şahsına yönelik ahlakla, edeple, insanlıkla asla bağdaşmayan saldırılar yaşandı, yaşanıyor. İslam'la, insanlıkla hiçbir alakası olmayan bazı terör örgütleri üzerinden hak ve özgürlük taleplerimiz boğulmaya çalışıyor. El Kaide, DEAŞ, Boko Haram, Eş- Şebab, FETÖ gibi katil sürülerinin eylemleri bize zarar vermesinin yanında İslam düşmanlarına da istismar zemini sunuyor. Oysa bu örgütlerin Suriye'de, Irak'ta, Somali'de, Nijerya'da, Türkiye'de, Afganistan'da ve diğer İslam coğrafyalarında katlettiği masumların neredeyse tamamı Müslümanlardır. Müslüman'ın Müslüman'a kanı, canı, malı, ırzı haramdır.

Böyle olduğu halde bu Müslüman olduklarını söyleyenler bu katliamları nasıl yaptılar, nasıl yapıyorlar? Bunlara Müslüman demek mümkün mü? Bunların bizim dinimizle alakası var mı yeri var mı? Asla. Emperyalistlere taşeronluk yapan bu örgütlerin hayatını kararttığı insanlar ne yazık ki bizim kardeşlerimizdir. Çıkarları için bölgemizi yangın yerine çevirenlerin menfaatlerini koruma uğruna terör örgütlerini tırlar dolusu silaha boğanların dökülen her damla Müslüman kanında payı olduğunu gayet iyi biliyoruz. Ancak her fırsatta diğer ülkelere demokrasi, hukuk ve insan hakları dersi verenler maalesef bunları görmüyor, görmek istemiyor. Kendi hakları konusunda aslan kesilenler söz konusu Müslümanlar olunca üç maymunu oynuyorlar."

"Vahşi terör eylemlerine şahit olduk"

İslam düşmanlığının ulaştığı boyutlara Christchurc'te yapılan vahşi terör eyleminde acı bir şekilde şahit olduklarını belirten Erdoğan, "Cuma namazı için toplanan 51 kardeşimiz haçlı özlemiyle, Müslüman nefretiyle gözü dönmüş bir cani tarafından hunharca şehit edildi. Daha önce 2015 yılında Chapel Hill kentinde pırıl pırıl üç evladımız yine bir ırkçı tarafından evlerinde vurularak şehit oldu. 2017 yılında Kanada'daki cami saldırısında 6 Müslüman hayatını kaybetti. Ben bir kez daha aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyor, Yeni Zelanda halkına ve tüm Müslümanlara baş sağlığı diliyorum." ifadelerini kullandı.

Bu saldırılara kısa süre önce bir yenisinin daha eklendiğini ve Newhaven Diyanet Camisinin 12 Mayıs 2019'da kundaklandığını hatırlatan Erdoğan, yangın sonucunda camide hasar meydana geldiğini, can kaybı ya da yaralanma yaşanmadığını dile getirdi.

Erdoğan, Amerikan İslam Toplumuna saldırıya verdikleri hızlı tepki ve caminin onarımına yaptıkları katkı için teşekkürlerini iletti.

"Neo Nazi örgütler insanlık için DEAŞ kadar tehlikelidir"

Newhaven ve Christchurc'teki terör eylemlerinin başta güvenlik birimleri ve siyasetçiler olmak üzere herkes için ibret olması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hiçkimse Batılı ülkelerde artan İslamofobia, antisemitizme, mülteci ve yabancı karşıtlığına bigane kalamaz, kalmamalıdır. Neo Nazi örgütler bugün insanlık için DEAŞ kadar tehlikelidir. DEAŞ, El Kaide gibi örgütlerle mücadelede sergilenen o kararlılık muhakkak bu şer şebekeleriyle mücadelede de gösterilmelidir. Yoksa Müslümanlara yönelik ırkçı saldırıların önüne geçilmesi mümkün değildir.

"CEMAL KAŞIKÇI'NIN, MUHAMMED MURSİ'NİN HAKKINI ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Erdoğan, gelişmiş ülkeler sırtını dönse de kendilerinin mazlumlara sırtını dönmeyeceğini vurgulayarak, "Birileri istemese de Gazeteci Cemal Kaşıkçı´nın, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi´nin hakkını aramaya devam edeceğiz. Açık ve net söylüyorum; hiçbir güç, hiçbir tehdit, bizi Filistin´in, Kudüs´ün hukukunu korumaktan alıkoyamaz. Kudüs davası yalnızca Filistin´deki bir avuç Müslümanın davası değil, İslam aleminin onuru, namusudur, harim-i ismetidir. İşte bunun için her platformda biz "Kudüs kırmızı çizgimizdir" diyoruz. Kudüs´ü savunmanın adaleti savunmak olduğu inancıyla bu meseleye en güçlü şekilde sahip çıkıyoruz. Holokost´a nasıl bakıyorsak, Gazze´yi açık hava hapishanesine çevirenlerin işlediği katliamlara da aynı nazarla bakıyoruz" dedi.

"FETÖ´NÜN İADE EDİLMESİ VE AMERİKA´DAKİ FAALİYETLERİNİN BİTİRİLMESİ KONUSUNDA GEREKELİ ADIMLARI ATTIK"

Erdoğan, programda FETÖ´yle mücadeleye ilişkin de mesajlar verdi. FETÖ´nün 40 yıl boyunca, 'Hizmet, himmet ve eğitim' diyerek insanların iyi niyetini kullandığını ve böylece dünyanın 150 ülkesini 'zehirli sarmaşık gibi' sararak, bir suç şebekesi inşa ettiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Burada, Pensilvanya´da bildiğiniz gibi karargahını kurmuş ve oradan yönetiyor insanları. FETÖ´nün en büyük özelliği, istismar etmediği hiçbir kutsal değer, ilke olmamasıdır. Yalan, iftira, ikiyüzlülük bunların adeta karakteri olmuştur. 15 Temmuz gecesi 251 insanı şehit eden bu terör örgütünün maskesini tüm dünyada indireceğiz, sizlerle beraber. 2 bin 193 gazimizin kanını yerde bırakmayacağız. Tüm darbeciler adalet önünde hesap verene kadar bunların peşlerini bırakmayacağız. Pensilvanya´daki bu terörist başının ülkemize iade edilmesi ve FETÖ´nün Amerika´daki faaliyetlerinin tamamen bitirilmesi konusunda gerekeli adımları attık ve atmayı sürdürüyoruz. Birlikte hareket etmeliyiz."
Erdoğan, Siyonizme Karşı Yahudiler Birliği heyetini kabul etti




Birleşmiş Milletler 74'üncü Genel Kurul görüşmeleri için ABD'nin New York kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hilton Midtown Otel'indeki Siyonizme Karşı Yahudiler Birliği heyetini kabulü, basına kapalı gerçekleşti.

Yarım saat süren kabulde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de hazır bulundu.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 74'üncü Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere geldiği ABD'nin New York kentinde TÜRKEN Vakfı tarafından düzenlenen programa katılarak konuşma yaptı. AA