Deutsche Welle Türkçe'nin haberindeki raporda İngiltere Dışişleri Bakanlığının, basın özgürlüğünü ihlal eden hükümetlerin "kamuoyu önünde utandırılması için daha fazlasını yapması" gerektiği belirtildi. Bakanlığın, özellikle de İngiltere'nin çıkarları söz konusu olduğunda, sadece kapalı kapılar ardında uyarılarda bulunduğu yönünde bir endişe olduğunu aktaran komite, bu kapsamda verdiği örnekler arasında Türkiye'deki basın özgürlüğü ihlallerini de saydı.

"Türkiye'de medya özgürlüğü bakımından ciddi azalma oldu. Bize (bu rapor için) oradan yazan gazeteciler, isimlerinin ya da görüşlerinin yayımlanması hâlinde misilleme yapılmasından oldukça korkuyordu" ifadesini kullanan komite, İngiltere Dışişleri Bakanlığını, Türkiye'yi "insan hakları konusunda öncelikli görülmesi gereken ülke" ilan etmeye çağırdı. Raporda ayrıca, Dışişleri Bakanlığının Türkiye'deki ihlalleri "kamuoyu önünde ciddi şekilde eleştirmesi gerektiği" ifade edildi.

Hapisteki gazetecilerin sayısına vurgu


Hapis cezasının gazetecilere yönelik en önemli tehditlerden biri olduğunu belirten komite, Avusturya merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) verilerine göre Türkiye'de şu an 136 gazetecinin hapiste olmasının İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı.

Sınır Tanımayan Gazeteciler'in iddiasına göre Ağustos 2019 itibarıyla dünya genelinde ise "toplam 399 gazeteci, vatandaş gazeteci ve medya çalışanının" hapiste olduğunu aktaran komite, cezaevindeki bu kişilerin yaklaşık yarısının Türkiye, Çin, Mısır, İran ve Suudi Arabistan'da olduğunu ifade etti.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı Ekim 2018'de, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğü olayın da etkisiyle bir basın özgürlüğü kampanyası başlatmıştı. İngiltere Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi'nin bugün yayımladığı rapor da bakanlığın bu kampanya doğrultusunda şu ana kadar attığı adımların değerlendirilmesi amacıyla hazırlandı.