NATO müttefiki iki ülke, Türkiye'nin Rus yapımı S-400 füze savunma sistemini satın alma kararı nedeniyle aylardır gerilim yaşıyor. Füzelerin NATO savunma sistemleriyle uyumsuz olduğunu öne süren ABD, radara yakalanmayan F-35 uçakları için de tehdit oluşturduğunu düşünüyor.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Kongre'nin önde gelen bazı üyeleri, S-400'leri satın alması halinde Türkiye'nin Rusya'dan silah satın alan ülkelere yaptırım öngören kanun kapsamında yaptırımlara maruz kalacağı uyarısında bulundu. Türkiye ise S-400'lerin ABD'ye tehdit oluşturmadığını ve yaptırımlara yer olmadığını bildiriyor.

Reuters'ın analizine göre S-400 sorununun bir şekilde çözülmesi Türkiye ile ABD arasında birkaç yıldır süregelen gerilimi de ortadan kaldırma potansiyeline sahip. Gerilim ABD'ye kıyasla Türkiye'yi daha fazla etkiliyor. İki ülke arasındaki rahip Andrew Brunson anlaşmazlığı geçen yıl Türkiye'de kur krizini tetiklemiş, ancak bu anlaşmazlık giderildikten sonra ilişkiler eski seviyesine gelmemişti.

Bu hafta, yani S-400'lerden ilkinin teslimine sadece iki ay kala, Türkiye'den üst düzey bir heyet Washington'u ziyaret etti. Ziyaret Trump'ın başkanlık makamındaki görüşme ile sonuçlandı.

'ORTAK ZEMİN ARAYIŞI SÜRECEK'

Üst düzey bir Türk yetkili Reuters'a yaptığı açıklamada, "Trump'ın Kongre'ye kıyasla daha olumlu bir tutum takındığının sinyallerini alıyoruz. Elbette bazı adımlar atabilirler ancak ortak bir zemin arayışı sürecektir" dedi.

ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan dün Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüştükten sonra gazetecilere, S-400'ler hakkındaki nihai karara "Yaklaştık" derken, görüşmeleri "Şunun gibi: 'Tamam, nerede takıldık? Bunu nasıl çözeriz?'" şeklinde tarif etti ve iyimser olduğunu belirtti.

Beyaz Saray'da Trump ile görüşmenin ayrıntıları paylaşılmadı, ancak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Türk basınıyla Trump'ın "Benim başkan düzeyinde görüştüğümüz konularda aldığım intiba gayet olumlu, yapıcı... Türkiye'nin ihtiyaçlarına dayalı S400'le alakalı süreçleri gayet makul bir şekilde dinleyip olumlu bir anlayış içinde bir bakış açısı sergilediğini gözlemlediğimi ifade edebilirim" dedi.

[caption id="attachment_4495882" align="alignnone" width="660"] Albayrak ve Trump'ın görüşmesi bu kareyle duyurulmuştu.[/caption]

Türkiye S-400'lerin ABD askeri varlığına tehdit teşkil etmediğini göstermek için ABD'ye ortak bir çalışma grubu oluşturmayı teklif etti. Ayrıca ABD Türkiye'ye S-400'lerin muadili Patriot savunma sistemlerini satma teklifinin süresini uzattı.

Ancak iki taraf da geri adım atmış değil. Türkiye Rusya'dan S-400 alım anlaşmasını "bu iş bitmiştir" diyerek tanımlarken, ABD yönetimi S-400'ler ile F-35'lerin aynı hava sahasını paylaşamayacağında ısrar ediyor.

Reuters'a bilgi veren ABD'li yetkili, "ABD, S-400'leri teslim alırlarsa yaptırıma maruz kalma ihtimalinin çok yüksek olduğunu açıkça ortaya koydu" dedi.

YAPTIRIM TEHDİDİ

ABD'den gelebilecek, ufak çaplı da olsa herhangi bir yaptırım tekrar TL'de satış baskısı yaratabilir. Geçen yıl yüzde 30 değer yitiren TL, yıl başından bu yana yüzde 10 daha değer yitirdi. Piyasalar ise gergin.

Türkiye, Rusya'dan askeri ekipman alması halinde CAATSA adı verilen 2017 tarihli kanun kapsamında yaptırımlara maruz kalabilecek. Trump, Kongre'nin CAATSA kapsamındaki yaptırımlarını bazı sınırlı hallerde askıya alabiliyor. Ancak Trump bunun için S-400 alımının "önemli bir işlem" olmadığını ve NATO'nun bütünlüğünü veya ABD'nin askeri operasyonlarını olumsuz etkilemeyeceğini kanıtlamak zorunda.

Trump'ın ayrıca Kongre komisyonlarına, S-400'lerin ABD ile Türkiye arasındaki işbirliğinde "önemli ölçüde olumsuz etkiye" yol açmayacağını yazı yazarak bildirmesi gerekecek.

Trump son haftalarda Türkiye hakkında herhangi bir görüş belirtmedi. Ancak Türkiye Trump'ın desteğini alsa da iki ülkenin ortak bir zeminde anlaşması zor olabilir.

İkili ilişkilerde gerilim yaratan unsurlar arasında S-400'lere ek olarak, Suriye'deki iç savaşta izlenen askeri strateji, ABD'nin İran yaptırımları ve FETÖ elebaşı Gülen'in iadesi bulunuyor. Bu anlaşmazlıklar nedeniyle Trump'ın muafiyet kararına başka bir yaptırım düzenlemesiyle karşılık verebilecek Kongre'de Erdoğan'ın pek destekçisi bulunmuyor.

The Washington Institute'da Türkiye programının direkötür Soner Çağaptay, "Türkiye'nin muafiyet almasının imkansız olduğu düşünmüyorum. Ancak Türkiye adına Washington'da amigoluk yapacak neredeyse kimse yok, bu nedenle zor bir iş olacak. CAATSA, neredeyse hiçbir boşluk bırakmayacak şekilde hazırlandı. Bu nedenle (muafiyet için) Trump'ın gerçekten iyi bir boşluk bulması gerekecek" dedi.