İngiltere'nin çok okunan finans odaklı gazetesi Financial Times, kapsamlı bir Türkiye analizi hazırlayarak son dönemde AKP'de yaşanan ayrılıkları okuyucularına duyurdu. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın partiden ayrılma sürecinin kapsamlı bir şekilde aktarıldığı haber, gazetenin Türkiye muhabiri Laura Pitel imzasıyla yayınlandı.

"Türkiye: Eski dostlar Recep Tayyip Erdoğan'ın saltanatını tehdit ediyor" başlığıyla yazılan haberde AKP'den bazı üst düzey yetkililerin görüşlerine yer verildi. Haberde, "Hem parti içindeki hem de partiden ayrılan kıdemli figürler Erdoğan'ın muhaliflere karşı baskıcı tavrından, sert milliyetçi retoriğinden, ekonomiyi yönetememesinden ve kendisini değiştirmesini isteyenleri dinlememesinden rahatsız" ifadesi kullanıldı. AKP'den ayrılan kıdemli bir yetkili, "Biz onun mesajı alacağını sandık ama her zaman bahaneler vardı... 'Eğer bu şeyi şimdi yapmazsak gelecekte pişmanlık duyarız' gibi ifadeler kullanılıyordu" dedi.

"BABACAN YÜZDE 10 OY ALIRSA..."

Bir dönem bakanlık da yapan ve halen AKP üyesi olan bir yetkili ise "Parti içindeki denge ve denetleme mekanizması kayboldu. Artık sadece tek bir adam var" ifadesini kullandı. Haberde yerel seçimde yaşanan mağlubiyetin ardından şikayetçilerin harekete geçtiği aktarılırken, partiden ayrılanların başkanlık yarışında bir çatı adayı destekleme ihtimalleri üzerinde duruldu. Gazetenin haberinde, "Bütün bu sorulara rağmen Erdoğan'ın destekçileri isyancıları bir tehdit olarak görüyor. AKP'li bir yetkili, 'Eğer Babacan yüzde 10 oy alırsa ve biz de yüzde 35 oy alırsak, İmamoğlu başkan olur. Parti içinde söylenenlerin bunu bırakmaları gerek'" ifadesi kullanıldı.

Yakın zamanda partiden ihraç edilen AKP'nin eski İstanbul İl Başkanı Selim Temurci'nin sözlerine de yer veriliyor. Haberde, "Yeni partiler insanların Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirirken iki kez düşündüğü bir siyasi atmosferde mücadele etmek zorundalar" yorumu yapılırken Temurci'nin, "AKP'li isimlerle tek tek konuştuğumuzda hepsi bizimle hemfikir oluyor fakat birçoğu korkuyor" sözlerine yer verildi.