New York Times, adı açıklanmayan görevlinin, bir dönem Beyaz Saray'da çalıştığını yazdı.

Şikayeti yapan istihbarat görevlisi, Beyaz Saray yetkililerinin Trump ve Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy arasındaki telefon görüşmesinin detaylarını örtbas etmeye çalıştığını söylüyor.

Trump, görüşmede Zelenskiy'e, gelecek yılki başkanlık yarışında önde gelen Demokrat Partili rakibi olan Joe Biden hakkında soruşturma başlatılması için baskı yapıyor.

Dün kamuoyuna açıklanan şikayette, görüşme dökümünün alışıldık bilgisayar sisteminde saklanmadığı, gizli bilgilerin saklanmasında kullanılan ayrı bir sisteme konulduğu söyleniyor.

Demokrat Partililer, Trump'ı Demokrat Parti'nin gelecek yılki başkan adayı olmaya çalışan Biden'ı karalamak için yabancılardan yardım almakla ve Ukrayna'ya askeri yardımı da pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor.

BBC Türkçe'nin aktardığı habere göre; Trump ise, iddiaları reddediyor ve azil sürecini "aldatmaca" ve "bir diğer cadı avı" diye tanımlıyor.

Trump, Zelenskiy ile görüşmeden günler önce Ukrayna'ya yaklaşık 400 milyon dolarlık askeri yardımı engellediğini kabul etti, ancak bunu Zelenskiy'i Biden'ın soruşturulması için zorlamak için kullandığı suçlamasını reddetti?

ŞİKÂYETİ YAPAN KİM?

Şikayetçinin kimliği hakkında çok fazla detay bilinmiyor. Avukatı, müvekkilinin kimliğinin tespit edilmeye çalışılmasının kendisine "zarar verebileceğini" söyledi.

Bu arada, Trump'ın şikayetçiye bilgileri kimin verdiğini öğrenmeyi talep ettiği ve bu kişiyi "casusa yakın" diye tanımladığı bir ses kaydı ortaya çıktı.

Los Angeles Times'ın ele geçirdiği ses kaydında "Bu kişinin kim olduğunu bilmek istiyorum, şikayetçiye bilgiler veren kişiyi. Çünkü bu casusa yakın bir şey" diyor.

Trump, ABD'de geçmişte casusların infaz edilmesine gönderme yaparak "Eski günlerde, daha akıllıyken ne yapıyorduk biliyor musunuz? Casuslar ve ihanet. Şimdikinden biraz daha farklı davranıyorduk" diyor.

Trump'ın sözleri, Temsilciler Meclisi'ndeki üç komitenin Demokrat Partili başkanları tarafından kınandı. Ortak açıklamada, bu sözlerin "menfur bir tanık yıldırma" girişimi ve azil soruşturmasını engelleme girişimi olduğu" belirtildi.

Demokrat Partili Temsilciler Meclisi Üyesi Raja Kirshnamoorthi de, şikayetçinin "en kısa zamanda" İstihbarat Komitesi üyeleri tarafından dinlenmesi gerektiğini söyledi.

DİLEKÇEDE YER ALAN ÜÇ İDDİA

Kimliği hâlâ gizli tutulan istihbarat yetkilisinin yazdığı ve 25 Eylül'de Kongre üyelerinin erişime açılan dilekçede üç temel iddia var.

1-Trump, Ukrayna Cumhurbaşkanı'na Joe Biden ve oğlu Hunter Biden'ı soruşturması için baskı uyguladı

2-Trump, Zelenskiy'den Demokratların bilgisayar sunucularına erişim istedi

3-Trump, özel avukatı Rudy Giuliani ve Adalet Bakanı William Barr'ı bu işlerin takipçisi olması için görevlendirdi

GİZLİ BELGE OLARAK TUTULDU

İstihbarat birimleri Teftiş Kurulu Başkanı Michael Atkinson, şikâyetin 12 Ağustos'ta kendisine ulaştığını söylüyor.

Dilekçeyi inceleyen Atkinson, iddiaların incelenmesi gerektiğini düşünerek iki hafta sonra dilekçeyi ulusal istihbarat bürosu direktör vekili Joseph Maguire'a iletti.

İddiaların büronun yetki alanı dışında olduğu sonucuna ulaşan Maguire ise 9 Eylül'de konuyla ilgili olarak Kongre'yi bilgilendirdi. Ancak Kongre'ye dilekçe içeriği gösterilmedi.

Başmüfettiş Atkinson, bunun prosedürlere uygun olmadığını, Kongre'nin bilgilendirilmesiyle birlikte dilekçe içeriğinin de paylaşılması gerektiğini vurguladı.

Temsilciler Meclisi'nin Demokrat üyeleri konunun Trump ile ilgili olabileceğinden şüphelenerek dilekçe içeriğinin paylaşılması için baskıyı artırdı.

Perşembe günü istihbarat birimleri başmüfettişi Atkinson, Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu'na ifade verdi. Ancak Trump yönetiminin talimatıyla dilekçenin içeriği hakkında konuşması yasaklanmıştı.

Son olarak azil sürecinin başlamasıyla birlikte 25 Eylül'de dilekçe Kongre'ye iletildi. 26 Eylül'de de kamuoyuna açıklandı.