Recep GENEL / SÖZCÜ

Ekonomiyi desteklemeye çalışan Merkez Bankası, iki ay içinde politika faizini yüzde 24’ten, yüzde 16.5’e indirdi. Hükümetin telkinlerini de dikkate alan kamu bankaları bir yandan kredi faizini düşüyor, diğer yandan da kredi pompalamaya gayret ediyor. Fakat riskleri yönetilebilir seviyelerde tutmaya çalışan özel bankalar kredi faizlerini borçlanma maliyetlerine uygun belirlerken, kredilerde de temkini elden bırakmıyor.

2018’in ilk yarısına oranla, bu yılın ilk yarısında kamu bankalarının kredi hacmi yüzde 16 ile yüzde 10 arasında değişen oranlarda arttı. Aynı dönemde önde gelen özel bankaların kredi hacmindeki artış ise yüzde 4 ile yüzde 8 arasında sınırlı kaldı. Hatta bazı bankaların kredi hacminde yüzde 12’yi bulan oranda daralmalar yaşandı. Hükümet ise enerji ve inşaat sektöründe batık krediler dolayısıyla ciddi riskler alan özel bankalara “kredi musluklarını açık tut” çağrısı yapmaya devam ediyor.

KOBİ’LERE 610.6 MİLYAR


Temmuz 2019 itibarıyla 402 milyar 238 milyon liralık tüketici kredisi  (konut, tüketici ve taşıt) kullandıran, 377 milyar 194 milyon liralık ticari kredi açan ve KOBİ’lere 610 milyar 640 milyon liralık kredi desteği veren bankalar mali yapılarının bozulmasını istemiyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) yıl sonunda toplam krediler içindeki batık kredi oranının yüzde 6’ya çıkmasını bekliyor. Şimdiden tüketici kredilerinin 19 milyar 986 milyon liralık bölümü, ticari kredilerinin de 30 milyar 109 milyon liralık dilimi, KOBİ’lerin kullandığı kredilerin de 52 milyar 697 milyon liralık bölümü takibe düştü.

Sorunlu kredi oranlarını kontrol altında tutmak isteyen özel bankalar ise ekonomik krizin tam ortasında kredi musluklarını açmaya sıcak bakmıyor. Çünkü özel bankalar batık kredileri kendi bilançolarına yansıtmak ve ortaya çıkabilecek faturayı ödemek zorunda. Kamu bankaları ise batık kredileri “görev zararı” yazabilecek olmanın rahatlığını yaşıyor.


KREDİLERE GEÇ YANSIR


Bankaların kredi faizlerini MB’nin belirlediği politika faizinin 4 puan üzerinde tuttuğunu dile getiren Prof. Dr. Emre Alkin, “Yani, 2020 başında reel sektör yüzde 20’nin altında faizle tanışabilir” dedi. ayrıca, önümüzdeki günlerde MB’nin bankaların kredi iştahını artırmak için zorunlu karşılık oranlarında yeni düzenlemelere gidebileceği belirtiliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak MB’nin zorunlu karşılık oranlarını kredi türlerine göre düzenleyen bir çalışma yaptığını açıklamıştı. MB’nin önümüzdeki günlerde bu projeyi açıklaması bekleniyor.

TL finansmana erişim şirketler için ciddi sorun


SABANCI Holding CFO’su Barış Oran, uzun vadeli yerel para cinsinden finansmana erişimin girişimcilerin en büyük endişelerinden biri olduğunu söyledi. Döviz fonlamasıyla uluslararası piyasalarda var olabilecek bir kaç büyük şirket olduğunu dile getiren Oran, “Bu da kendi sorunlarını beraberinde getiriyor. Görmeyi umduğum şey şirketlerin 10-15 yıllık TL cinsinden finansmanının sağlaması ve bunun makul bir maliyetinin olması” dedi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise dün son faiz indiriminden sonra ticari kredilerin daha da aşağıya inmesini arzu ettiklerini açıkladı. Avdagiç, “Bunun yatırımlardaki etkisini son çeyrekten itibaren hissedeceğiz” dedi.