TİCARET KRİZİ
Yayınlanan raporda, gelişmekte olan piyasalarda geniş tabanlı kriz riskinin, ABD ve Çin arasındaki ticaret geriliminin ardından en riskli ikinci konu olduğu belirtildi. Türkiye ve Arjantin’de dış ilişkilerde dengesizlik bulunduğu, zayıf politika üretildiği ve siyasi istikrarsızlık yaşandığı ifade edilirken, bunların döviz krizlerine yol açtığı kaydedildi. Brezilya, Meksika ve Güney Afrika’nın zaten risk altında olduğu belirtilirken, Türkiye ve Arjantin’deki gelişmelerin gelişmekte olan diğer ülkeleri de içine alan bir krizi tetikleyebileceği vurgulandı.
YABANCI SERMAYE KAÇAR
Intelligence Unit’in raporunda Türkiye ve Arjantin’in döviz borçlarını ödeyememesinin bankacılık krizine neden olacağı ifade edildi. Böyle bir durumun gerçekleşmesi durumunda ise yabancı sermayenin gelişmekte olan ülkelerden kaçabileceği belirtildi.
Raporda, gelişmekte olan ülkelerin sadece kendi riskleri nedeniyle tehlikede olmadığı, dünyadaki diğer gelişmelerin de etkisi altında olduğuna dikkat çekildi. ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşının da gelişmekte olan ülkeleri krize sürükleyebileceği vurgulanırken, bu ülkelerin dünya ekonomisine bağlı olarak GSYH’lerinin de sert bir şekilde düşebileceği kaydedildi. Rapora göre, ABD Merkez Bankası’nın (FED) yakın zaman önce para politikasındaki temkinli duruşu ise gelişmekte olan ülkeler üzerindeki baskıyı hafifletti.
AĞIR REÇETE UYGULANABİLİR
Tüm bu senaryolar ışığında gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı daha ciddi boyuta ulaşabilir. Dış ilişkilerinde dengesizlik yaşayan bu ülkeler, krizin derinleşmesi durumunda ise daha ağır düzenlemeler yapabilir.
Siber saldırılar interneti zayıflatıyor
Raporunda ülkelerdeki gelişmeler dışında teknolojik sorunlara da değinildi. Siber saldırıların internette zayıflama yarattığına değinilen raporda, bu konuda özel çalışma yapılması gerektiği belirtildi.Normalleşme çalışmalarına karşın Kore’de büyük bir askeri çatışma riski olduğuna dikkat çekildi.