BORÇLAR KISA VADELİ
Araştırma sonuçlarına göre son 2 yıldır çıkış ivmesi gösteren satış grafiği, 2018’de yerini zayıf bir reel büyümeye bıraktı. 2017 yılında yüzde 17 olan üretimden satışlardaki reel büyüme, 2018 yılında yüzde 6.2’ye geriledi. İSO ikinci 500’ün 2017 yılında yüzde 10.3 olan faaliyet kârı oranı 2008’de yüzde 12.1 olarak gerçekleşirken, Burada 1.8 puan iyileşme yaşandı. 2017’de 12.5 milyar TL olan toplam faaliyet kârı büyüklüğü ise yüzde 51.7’lik artışla 2018’de 19 milyar TL’ye yükseldi. Borçlanma rakamlarına bakıldığında ise 500 şirketin toplam borçları 96 milyar 771 milyon TL’ye ulaştı. 500 şirketin kısa vadeli borçları 61 milyar 657 milyon TL’ye ulaşırken, uzun vadeli borçlar ise 35 milyar 113 milyon TL’ye ulaştı. İSO ikinci 500 2017’de faaliyet kârının yüzde 42.8’ini finansman giderlerine harcarken, bu oran 2018’de yüzde 52.6’ya yükseldi.
ZARAR EDEN SAYISI ARTTI
Zorlu ekonomik koşullar altında kâr eden şirket sayısında düşüş yaşanırken, 2017’de 434 kuruluş kâr eden şirket sayısı 393’e düştü. Zarar eden şirket sayısı ise 66’dan 107’ye yükseldi. İSO ikinci 500’ün faiz, amortisman ve vergi öncesi kârında (FAVÖK) 2017 yılının ardından, 2018 yılında artış yaşandı. 2017 yılında 16.6 milyar TL olan FAVÖK, 2018 yılında yüzde 39.8 oranında artarak 23.2 milyar TL’ye yükseldi. Vergi öncesi kâr ve zarar toplamı 2017’de 7.4 milyar TL iken, 2018’de yüzde 21.5 oranında artarak 9 milyar TL’ye yaklaştı. Aynı yılda vergi öncesi kâr ve zarar toplamındaki reel artış yüzde 1 oldu.
Daralmadan en çok KOBİ’ler etkilendi
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan araştırma sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, ikinci 500 büyük sanayi kuruluşunun ekonomideki daralmayı daha ciddi ölçüde hissettiğine işaret etti. Sonuçlardaki en dikkat çekici noktayı “2018 yılı sonuçları, İSO ikinci 500 şirketlerinin uzun vadeli borçlarının azaldığını, kısa vadeli borçlarının ise arttığını gösteriyor. Bunun iki nedeni var, birincisi borçlanma kaynaklarının önceki yıllara göre ciddi bir şekilde kısılması ve daralmasıdır. İkincisi ise KOBİ ölçeğindeki şirketlerimizin borçlanma kabiliyetinin azalmasıdır” diye özetleyen Bahçıvan, şirketlerin küresel ekonomideki yavaşlamadan daha fazla etkilendiğini söyledi.