KAMERA: Kubilay Altuğ KURGU: Korhan Topçuoğlu

-Kendinizden kısaca bahseder misiniz?


Aslında ben inşaat mühendisiyim. Fakat üniversitede yaptığım stajlar esnasında inşaat mühendisliğinin çok da hayal ettiğim iş olmadığını anladım. (Yaptığım konuşmalarda, genç kardeşlerime üniversite hayatlarında önemli, kıymetli stajlar yapmalarını tavsiye ediyorum.) Üniversiteyi bitirdikten sonra Sony'de çalışırken perakendenin tadına vardım. Perakende kanıma girdi diyebilirim ve sonra 2 ortak olarak kendi işimi kurdum. Daha sonrasında 2000 yılında Sabancı'nın bir tekstil şirketine girdim. 2004 yılında ise Teknosa'ya satıştan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak başladım. 2015 yılından bu yana da Teknosa'nın genel müdürlüğü görevini yürütüyorum. Oldukça ulaşılabilir biriyim. Sosyal medyada oldukça aktifim.

PİYASADA CANLANMA EMARELERİ VAR


-Teknosa olarak 2019 yılı beklentilerinizi karşıladı mı? 2020 yılı için beklentileriniz nelerdir?


2019 yılını konuşurken aslında biraz geriye sarıp geçen senenin Temmuz- Ağustos dönemine gitmek gerekiyor. Çünkü Temmuz- Ağustos döneminde yaşadığımız o büyük kur hareketi aslında iyi gitmeyecek 2019 yılının habercisiydi. 2018 yılında pazar 60 milyar TL'ye ulaştı ve yüzde 9.5 büyüme oldu. Adette ise yüzde 10'luk bir küçülme olmuştu. Fakat 2019 yılına girerken ilk altı ayda pazar sadece yüzde 4 büyüdü. Aslında kurun ve enflasyonun yüzde 20'ler civarında büyüdüğü bir dünyada pazarın yüzde 4 büyümesi biraz zor bir 6 ay geçirdiğimizin önemli bir göstergesi. 2019 yılının ilk altı ayında 35 milyar TL'lik bir pazar büyüklüğüne ulaştık. Adetlerde ise küçülme yüzde 13 oranında oldu. Toplam elektronik perakende pazarımız ilk altı ay için çok hızlı geçti diyemeyiz. Bundan sonraki eylül-aralık dönemi bizim en hızlı olduğumuz aylar. Faizlerin de düşmesiyle birlikte , kurun belli bir stabilizasyona ulaşması sebebiyle piyasada bir canlanma emareleri var. Dolayısıyla biz bu son 4 aya daha olumlu bakıyoruz. 2020'de de piyasanın daha iyi olacağı yönünde bir beklentimiz var.


-2018 yılında yaşanan kur hareketini şirket olarak nasıl atlattınız?


Geçen sene o kurun zıplaması özellikle biz perakendeciler için fiyat yapmayı çok zorlaştırıyor. Elbette hemen o kur artışlarını fiyatlara yansıtmıyoruz. Herkes o elindeki stokları, Türkiye'ye girmiş o ithal ürünleri satıyor. Tabi bir müddet sonra yeni giren ürünler yeni fiyatlarla yeni kurlarla giriyor. İşte o dönemde fiyatları tahminlemek, rekabette doğru fiyatlarla mücadele etmek orada bir zorluk yaşanıyor. Haliyle bu duruma hem perakendeci alışıyor hem de müşteri alışıyor. Tüm bu yaşananlar pazarın büyümesine olumsuz etki gösterdi.

sozcu.com.tr Ekonomi Editörü Derin Gökçe- Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan

-Kurum olarak e-ticarete verdiğiniz önemden biraz bahseder misiniz?


Bundan 10 sene önce hayatımıza internet girdiğinde 'eyvah mağazacılığın sonu mu geliyor' diye bu konuşmaları yaşadık. Fakat bugün geldiğimiz dünyada çok net görüyoruz ki aslında internet bizim gibi firmalar için büyük bir şans... Çünkü bugün müşterilerimizin yüzde 77'si önce teknosa.com'a bakarak geliyorlar. Dolayısıyla ürünü incelemiş, fiyatlarını kıyaslamış, özelliklerini görmüş son derece bilgili geliyorlar... Tabi ne olursa olsun mağazamızdaki satış danışmanlarımızın verdiği bilgide son derece değerli. Satış sonrası hizmetlerde de bizim gibi hem online hem offline çalışan firmaların katma değerleri çok fazla oluyor. Bugün Türkiye'de internetin payı yüzde 5.3. Henüz Avrupa ve gelişmiş batı ülkelerinin seviyesinde değiliz ama hızlı büyüyoruz. Teknosa'da bu oran yüzde 7 civarında. Dolayısıyla biz bu çoklu kanala büyük yatırımlar yapıyoruz.

CEP TELEFONU SATIŞLARI İLK DEFA KÜÇÜLDÜ


-ÖTV oranlarının artırılması ve kredi kartlarındaki taksit oranlarının sınırlandırılması sizin sektörünüzü, satışlarınızı nasıl etkiledi?


Bir miktar daralma oldu tabi. Bizim marketin lokomotifi olan 2019 yılında ilk defa olarak cep telefonu yüzde 9 oranında küçüldü. Hem ÖTV'nin, hem fiyatların yükselmesi, kredi kartındaki kısıtlamalar ciroların düşmesine sebep oldu.

-Tüm bunların yanı sıra Yanındayız Derneği''nin yönetim kurulu üyesisiniz... Türkiye'deki kadına şiddet olaylarının çözümlenmesi için sizin açınızdan ne yapılması gerekir?


Ben bu toplumsal cinsiyet eşitliğini korumaya kollamaya çalışan ve cinsiyet ayrımcılığı ile ilgili her türlü konuda erkeklerin rolünü vurgulayan Yanındayız Derneği'nin kurucu yönetim kurulu üyesiyim. Özellikle bu konuda erkeklerin bilinçlenmesi kadının toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda hakkının korunması ve verilmesi gerektiğini savunan bir derneğiz. Ben de orada büyük bir keyifle görev yapıyorum. Mutlaka gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda kadın çok değerli. Hem sosyal hayatta hem ailelerde güçlü kadınlar, güçlü aileler güçlü toplumlar yaratıyor. Burada gidecek çok yolumuz var. Hepimiz maalesef kadınlarla ilgili basında sürekli olumsuz haberler gözlemliyoruz. Biz hem birey olarak hem de şirket olarak toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çok duyarlıyız. Bugün Teknosa'da kadın çalışan oranımız sektörün üzerinde oldukça yüksek. Benim de bir genç kız babası olarak bu konuda ayrı bir hassasiyetim var.