Türkiye’nin yüzde 85 oranında ithalat bağımlısı olduğu tıbbı cihazlar alanında yerlileşme için harekete geçen Koç Üniversitesi, yurtdışından büyük mali kaynaklarla ithal edilen çeşitli cihaz ve buluşların Türkiye’de üretilmesi için bir platform oluşturdu. Sosyal bilimler, tıp ve mühendislik alanlarındaki araştırmaları destekleyerek, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılacak yüksek katma değerli biyomedikal cihazları Türkiye’de üretmeyi amaçlayan Koç Üniversitesi Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi (KUTTAM), yürüttüğü 73 proje ile tıbbi cihazlardaki ithalat bağımlılığını aşmaya hazırlanıyor.

YENİ CİHAZLAR GELİŞTİRECEK


Dün açılışı yapılan platformda kanser tedavisine yönelik çalışmaların yanı sıra görme engellilere umut olacak yapay retina, Parkinson hastalarının yaşam kalitesini iyileştirecek giyilebilir  teknoloji, herkesin kendi kan tahlilini yapabileceği cihaz gibi projeler gerçekleştiriliyor. Törende konuşan Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, KUTTAM’ın, üniversitenin 25 yıllık tarihinde aldığı en büyük dış kaynaklı fonla kurulduğunu belirterek, fonda en büyük payın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda olduğunu dile getirdi.

TÜRKİYE İLK 20’DE


KUTTAM Direktörü Prof. Dr. İhsan Solaroğlu ise yüksek katma değerli biyomedikal cihaz geliştireceklerini dile getirdi. KUTTAM ile endüstriyi geliştireceklerini vurgulayan Solaroğlu, şunları söyledi: “Refah düzeyimizin artmasıyla sağlık hizmetlerine talep de artacak. Ükemizdeki tıbbi cihazların tutar olarak yüzde 85’e yakın kısmı ithal ediliyor. 2010 yıl sonu itibarıyla ülkemizde 1.9  milyar dolar tutarında büyüklüğe ulaşan tıbbi cihaz pazarı, dünyadaki en büyük 20 pazardan biri konumunda. Bu nedenle, ülkemizin yurtiçi tıbbi cihaz ihtiyacının daha büyük bir kısmını karşılayabilen bir üretim yapısına geçmesi cari açığı azaltacak.”

KANSER TEDAVİSİ İÇİN ÇALIŞIYOR


KUTTAM bünyesinde yüksek çözünürlüklü elektron mikroskopu, implant prototipi üreten 3D yazıcı gibi gelişmiş cihazlarla donatılmış sekiz laboratuvar ve bir klinik araştırma ünitesinde; sekiz postdoc araştırmacı, 40 öğretim üyesi, 49 doktora, 21 yüksek lisans öğrencisi ve 12 personel, toplam 73 proje yürütüyor. Çalışması süren bir diğer konu da ilaçların doğrudan kanserli bölgeye ulaşmasını sağlayan sistemin geliştirilmesi. Böylece tedavi süreci kısalırken, kemoterapinin etkilerinin de en aza indirilmesi amaçlanıyor.