Öksüz daralma beklentisi ile ilgili olarak sayısal bir bilgi vermedi.

Daralmanın özellikle yılın ilk altı ayında hissedileceğini belirten Öksüz, sektörün iyi giden ihracat ayağında ise 2019'da çift haneli büyümeye ulaşmayı beklediklerini söyledi.

Tekstil ve hammaddeleri sektörünün ihracatı 2018 yılında yüzde 4 artışla 10.5 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

Sektöre ilişkin değerlendirme toplantısında konuşan Öksüz, "2019 hedefimiz 11 milyar doların üzerinde ihracat. Pazarlarımızın yüzde 75'inde ihracat artışı hedefliyoruz" dedi.

Öksüz'ün verdiği bilgiye göre, sektörün en büyük üç ihracat pazarını Almanya, İtalya ve ABD oluşturuyor. Toplam ihracatın yüzde 50'si ise AB ülkelerine yapılıyor. Türkiye, tekstil ve hammaddeleri sektöründe dünyanın yedinci büyük tedarikçisi konumunda bulunuyor.

MALİYET ARTIŞLARI İÇ PAZARI BASKILIYOR

Maliyet artışları ve buna bağlı yaşanacak fiyat artışları nedeniyle iç pazarda daralma söz konusu olacağını belirten Öksüz, daralma ile ilgili bir rakam vermedi, ancak özellikle yılın ilk altı ayında bunun daha yoğun hissedileceğini söyledi.

Sektörde üretim maliyetlerinin bir yıl içinde toplamda yüzde 30 arttığını belirten Öksüz, "Bizim sektörde yansımaları anlık göremiyorsunuz, bir sezon geçmesi gerekiyor. Çünkü fiyatlamalar, siparişler altı ay önceden veriliyor. Bunu asıl yaz sezonunda göreceğiz. İki ay sonra fiyat artışları maalesef çok daha fazla olacak" dedi ve ekledi:

"İç pazarın ilk altı ayda geçen yıla göre büyümesi zor ama ikinci altı ayda belki... O da ilk altı aydaki daralmayı telafi edebilecek mi?..."

Özellikle enerji kaleminde sanayiye indirim talepleri olduğunu kaydeden Öksüz, "Bizim sektörümüzün en önemli özelliği emek yoğun sektör olması. Ayrıca enerji maliyetleri de çok hassas noktada. Çünkü yüzde 40-50'ye varan enerji artışlarını sektörümüz kaldırmıyor" dedi ve ekledi:

"Enerji maliyetlerinin yüzde 50 arttığı, asgari ücretin yüzde 26 arttığı, hammaddenin dövizle geldiği bir sektörü düşündüğünüz zaman çok düşük kâr marjları ile çalışılıyor. Enerji maliyetlerinde sanayiye indirim verilmesini talep ediyoruz."

ÜRETİCİ İHRACATA YÖNELİYOR

İç pazar riskini almak istemeyen birçok üreticinin ihracata yöneldiğini belirten Öksüz, "İç piyasanın vadeli çalışması söz konusu. Çok uzun vadeler olabiliyor. 8 ay, 10 ay, 12 aylar... Sektörün maliyeti döviz bazlı olduğu için, dövizin hızlı arttığı dönemde bu sıkıntılar yaşandı. Birçok firma iç pazarda sattığını yerine koyamadı. Yani kumaş sattığında tekrar o fiyata yenisini mal edemedi" diye konuştu.

Öksüz'ün verdiği bilgiye göre, İTHİB üyeleri arasında 314 firma 2018 yılında ilk defa ihracat gerçekleştirdi.

Toplantıda verilen bilgiye göre, tekstil ve hammaddeleri sektöründe kapasite kullanım oranı 2018'de yüzde 79.4 olurken, imalat sanayindeki yüzde 76.8'lik KKO'nun üzerinde gerçekleşti.

PAMUK İPLİĞİ VE SUNİ SENTETİK İPLİKTE EK VERGİ BEKLENTİSİ

Sektördeki sorunlardan birinin de ithalat nedeniyle iplik üretiminde oluşan atıl kapasite olduğunu belirten Öksüz, bu ayın sonuna kadar pamuk ipliği ve suni sentetik iplikte ilave gümrük vergisi getirilmesini beklediklerini söyledi.

Öksüz, "İplikte atıl kapasitemiz var. Bu nedenle pamuk ipliği ve suni sentetik iplikte bir ek vergi talebimiz vardı. Bakanlığımız çalışıyor ve bu ay sonuna kadar da ek vergi çıkmasını bekliyoruz" dedi ve ekledi:

"Gümrüksüz ya da yüzde 4-5 gümrük vergisiyle Pakistan, Hindistan, Türkmenistan, Özbekistan'dan çok ucuz fiyatlara maalesef pazarımıza iplik girmekte. Sadece pamuk ve suni sentetik iplikte 1.3 milyar dolar iplik ithal ediyoruz. Bu çok rahat yarı yarıya düşebilir. Atıl kapasite 440,000 tonun üzerinde. Ek vergi ile bunun en az yarısı çalıştırılabilir."

Öksüz, ne kadarlık gümrük vergisi beklediklerine ilişkin soru üzerine ise, "Burada makul bir vergi olması lazım. Sektörün beklentisi yüzde 15-20 civarında minimum vergi olması yönünde... Hazırgiyim sektörü tabi ki gelmesin istiyor. Ama bu tür şeylerde milli menfaatle ülke şapkamızı takarak düşünmemiz lazım. Bu ay sonuna kadar ek verginin gelmesini bekliyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin rekabet gücünü koruyabilmek için serbest ticaret anlaşmaları (STA) yaparken de çok dikkatli olması gerektiğine dikkat çeken Öksüz, "Emek yoğun sektör olduğumuz için Uzakdoğu ile fiyat anlamında rekabet etmemiz çok güç. Serbest ticaret anlaşmaları yaparken çok dikkatli olunması gerekiyor. Pakistan ile bugünlerde STA anlaşması gündemde. Tekstil ve hazırgiyim sektörlerinin dışında olacaeğı bir STA olması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.

REUTERS