İpekyolu ilçesinde bir otelde düzenlenen programda konuşan TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, TÜSİAD Yönetim Kurulu toplantılarından birini her yıl farklı bir kentte düzenlediklerini, bu kapsamda yönetim kurulu üyeleriyle Van'da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.  Van'ın yüzde 65'inin 0-29 yaş grubunda bulunduğunu, eğitim başarı sıralamasına bakıldığında 75. sırada yer aldığını aktaran Kaslowski, bu iki verinin gençlere yönelik adımların atılması gerektiğini ortaya koyduğunu belirtti.

Gençlerin nitelikli ve çağın gereklerine uygun eğitim alması, geleceğin mesleklerine hazırlanması, aynı zamanda girişimcilik potansiyellerinin güçlendirilmesinin kent iş dünyasının da her daim gündeminde olması gerektiğini düşündüklerini vurgulayan Kaslowski, küresel dinamiklerin değiştiğini, bilgiye hızla ulaşıldığını, tüketici tercihlerinin çeşitlendiğini ifade etti.

"TEKNOLOJİYİ ÜRETİM SİSTEMİNE ENTEGRE ETMEMİZ GEREKİYOR "


Üretim ve hizmet süreçlerinin dijitalleşmesinde kaydedilecek ivmenin rekabet avantajının en belirleyici bileşeni olduğunu bildiren Kaslowski, "Tüm bu süreci bütüncül değerlendirdiğimizde hem teknolojiyi üretim sistemine entegre etmemiz hem de teknolojiyi ülkemizde üretmemiz gerekliliğini net bir şekilde görüyoruz." dedi.  Van'a bakıldığında, iş gücüne katılım oranının düşük, işsizlik oranının da ülke ortalamasından yüksek olduğunu aktaran Kaslowski, sınır kenti olan kentte dış ticaret ve turizmin öne çıktığını, coğrafi konumu sonucu İran, Irak, Ermenistan ve Azerbaycan ile yakın olmasının çok büyük potansiyel getirdiğini belirtti.



YEP'in hedeflerine nasıl ulaşılacağı konusunu çalışmaları gerektiğini kaydeden Kaslowski, "YEP'te bazı yapısal reform alanları tespit edilmiş durumda. Bu yapısal önlemlerin önceliklendirilmesi çok önemli. Sürdürülebilir kaliteli büyüme için eğitim, vergi ve iş gücü piyasası reformlarını çok önemsiyoruz. Yeni programda yargı reformuna da yer verilmesi sevindiricidir. Yargıda uzmanlaşma ve hız önemlidir" yorumunu yaptı.

"TEKNOLOJİ VE SOSYAL KALKINMA ÜLKESİ OLABİLİRİZ"


Gelecek dönemde yatırımların artırılması, güvenin sağlanması için sorunlu kredilerin sistemden temizlenmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Kaslowski, bunu ilk yapan ülkenin Türkiye'nin olmayacağını, Türkiye gibi gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin de bu tür sorunlar yaşadığının altını çizdi. Kaslowski, konuşmasını şöyle sürdürdü:  "ABD ve Avrupa'da parasal genişlemeye tekrar gidilmesi bize kırılganlıklarımızla baş etmek için zaman tanıyor. Borç yükünü hafifletme ve maliyetini düşürme fırsatı veriyor. Enflasyonla mücadeleye devam etmeli, fiyat
istikrarını mutlaka sağlamalıyız. Reform gündemine hız vererek ve güveni artıracak adımlar atarak, doğrudan yatırımları tekrar çekecek bir ortam yaratabiliriz. Bölgesel kalkınma ve ülkenin tümünde yatırım ortamının iyileştirilmesinde yerel yönetimlerin rolü çok önemlidir."  Kaslowski, Türkiye'nin hem Avrupa siyasal ve ekonomik sistemi içinde yer alan hem de bir Avrasya merkezli yükselen bir ülke olmayı başarması durumunda dünyada güçlü bir demokrasi, ekonomi, teknoloji ve sosyal kalkınma ülkesi olacağını da vurguladı.

"HEDEFLERE ULAŞMAK MÜMKÜN"


TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan ise, ABD-Çin gerginliği ile başlayan "Ticaret Savaşları" ve Suriye gibi bölgesel sorunların varlığına dikkati çektiği konuşmasının devamında YEP'e değindi.  Yeni Ekonomi Programı'ndaki 2019 yılı hedeflerinin gerçekleşme ihtimalini daha yüksek gördüklerini kaydeden Turan, "Enflasyon, işsizlik, cari açık ve iyimser bir yaklaşımla büyümede YEP'te belirlenen hedeflere ulaşmak mümkün elbette. 2020-2022 yılları için de YEP'teki hedefler arasındaki bağlantının güçlenmesi, eylem planının nasıl uygulanacağına bağlı görülüyor. TÜRKONFED olarak, kalıcı çözümleri hayata geçirmek için önerilerimizi de çeşitli platformlarda paylaştık." değerlendirmesini yaptı  Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, DOĞUSİFED Başkanı Suat Çiftçi ve Dostluk Grubu Başkanı Mehmet Avcı'nın birer konuşma yaptığı toplantı basına kapalı devam etti.

AA