Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Kanal İstanbul ile ilgili TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, ÇED raporuyla ilgili sunum yaparken TMMOB İKK sekreteri Cevahir Efe Akçelik basın açıklamasını okudu.

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı (solda)- TMMOB İKK sekreteri Cevahir Efe Akçelik (ortada)

“SU KAYNAKLARIMIZIN YOK EDİLMESİ SÖZ KONUSU BİLE OLAMAZ”


TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu adına açıklama yapan Akçelik, İstanbul, Trakya, Marmara ve Karadeniz için, coğrafi, ekolojik, ekonomik, sosyolojik, kentsel, kültürel, yani yaşamsal bir yıkım ve bir eko-kırım projesi olarak tanımladığı Kanal İstanbul ile ilgili hazırlık süreçlerinin hızlandırıldığını dile getirerek, “Ankara’da ÇED raporuyla ilgili yapılan İnceleme Değerlendirme toplantısı TMMOB’nin katılımı olmadan gerçekleştirildi. Bugün İstanbul, içme suyunun yüzde 70’ini başka illerden karşılamak zorunda bırakılmış bir şehir iken ve Cumhurbaşkanı Erdoğan daha yeni ‘İstanbul susuzluğa doğru yürüyor’ demişken mevcut su kaynaklarımızın yok edilmesi söz konusu bile olamaz.” diye konuştu.

Kanal İstanbul üzerinde 10 köprü bulunması planlanıyor.

“BU PROJE ANAYASA’NIN 56. MADDESİNE AYKIRI”


“Kuzey ormanlarını, meraları, tarım alanlarını, tüm hassas ekosistemleri yok edecek bu proje savunulamaz” diyen Akçelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sosyolojik etkileri çok güçlü olacak, bölgede yerinden edilmelere yol açacak, halkın yaşam kalitesini ve ekonomisini derinden sarsacak, yaşam ve su hakkını elinden alacak bu projenin, Anayasa’nın 56. maddesine aykırı olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.

İstanbul Boğazı’nda sağlanamayan geçiş güvenliğinin Kanal İstanbul’da sağlanmasının mümkün olmadığını iddia ediyoruz. Kentin tüm kuzey bölgesini ve hassas ekosistemlerini, kentsel, arkeolojik ve doğal sit alanlarını baskısı altına alacak bu projeyi kuvvetle reddediyoruz. Üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyerek afet riskini artıran bu projeyi kabul etmiyoruz.”

“İSTANBUL’UN EN ÖNEMLİ SU KAYNAKLARINDAN SAZLIDERE YOK EDİLECEK”


Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı ise gerçekleştirdiği sunumda projeyle ilgili geçen yıl 1 Ağustos tarihinde İBB Başkanı Mevlüt Uysal’ın, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan arasında yapılan protokolün usulsüz olduğunu ifade ederek, “Proje alanı içerisinde kalan İBB ve İSKİ’ye ait taşınmazların Kanal İstanbul projesine tahsis edileceği raporda belirtiliyor. ‘Sazlıdere barajının, içme suyu rezervinden çıkarılmasına ve sınır revizyonuna yönelik ihtiyaç duyulan işlemlerin yapılmasına’ şeklinde bir ifade yer alıyor. İstanbul’un en önemi su kaynaklarından biri olan Sazlıdere yok edilecek.” şeklinde konuştu.

“İNSAN KÖKENLİ AFET KANAL İSTANBUL”


Jeofizik Mühendisi Prof.Dr. Haluk Eyidoğan ise projeye ilişkin yaptığı konuşmada, “İki türlü afet var. Biri doğal kökenli diğeri de insan kökenli afet. Doğal kökenli afet deprem. İnsan kökenli afette Kanal İstanbul.” İfadelerini kullandı.