“Tüketici zorunlu alışveriş yapması gereken yerlerde kuruşluk indirimlerin peşine koşuyor. Vatandaş her alışverişte ortalama 3 market dolaşıyor. Alışverişe çıkan tüketicinin yüzde 70’i kararını market içinde veriyor ve karar verme süresi 2.7 saniyeye düşmüş durumda. 10 su alacaksanız diğeri 25 kuruş daha ucuzsa tüketici artık diğer ürünü tercih ediyor. Özellikle sebze-meyve gibi zorunlu ihtiyaçlarda tüketici marketten indirim marketlerine, daha da ötesinde pazara kaydı.”
Peker, sektörde fiyat baskısının temel belirleyici haline geldiğini söyledi. Türkiye’de bunun doğrudan alışveriş sepetini etkilediğini anlatan Peker, sepetlerin küçüldüğünü ve belli segmentlerde ürünlerin de büyük rekabete girdiğini dile getirdi. Fiyatlar aynı kalsa da gramajların küçüldüğünü kaydeden Peker, “Üretim maliyetleri çok artıyor ve şirketler enflasyonla mücadele kapsamında her zaman devletin istediği gibi hareket edemiyor” yorumunu yaptı.
SEPET YÜZDE 10 KÜÇÜLDÜ
Belli kategorilerde sepetlerin yüzde 10 küçüldüğünü dile getiren Peker, markete giden tüketicinin markalar arasında da hızlı geçiş yaptığını söyledi. Peker, orta sınıfa hitap eden marketlerde yer alan markaların ise ya tamamen üst segmente yönelmek ya da büyük volümlü üretimlerle daha uygun fiyatlı üretimler konusunda karar vermek zorunda olduğunu belirtti.
18 ÜLKEYE AÇILIYOR
Türkiye’de çalıştığı şirketlerle yurtdışında da projelere imza atan REM People, yılı 4.5 milyon dolarlık ciro ile kapatmayı hedefliyor. 2020 yılında ise 12 milyon dolarlık ciroya ulaşmayı hedefleyen şirket, MENA Bölgesi’nde 18 ülke ve Orta ve Doğu Avrupa’da 25 ülkede bulunduğu pazarlarını da genişletmeyi planlıyor. Bu plan kapsamında da 2020 yılında Asya Pasifik’te Endonezya, Malezya, Tayvan, Singapur gibi ülkelere açılmayı hedefliyor.