TÜİK'in yaptığı araştırma sonuçlarına göre; 2016-2018 yıllarında çalışan sayısı 10 ve daha fazla olan girişimlerin %36'sı yenilik faaliyetinde bulunurken bu oran 2014 ve 2016 yıllarında yüzde 61.5 olmuştu. Geriye dönüp baktığımızda yenilik faaliyetinde bulunanların oranı 25 puan bir azalma söz konusu diyebiliriz.

2014-2016 yıllarını kapsayan dönemde sanayi sektöründe yenilikçi girişimlerin oranı %64,5 iken; hizmet sektöründe bu oran %57,7 olmuştu. 2018 yılına geldiğimizde bu rakamlar yönünü aşağı çevirdi ve sektöründe yenilikçi girişimlerin oranı yüzde 39, hizmet sektöründe ise yüzde 32,4 oldu.



Çalışan sayısı 10-49 olan girişimlerin %33,9'u, 50-249 çalışanı olan girişimlerin %43,3'ü, 250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerin ise %58,2'si piyasaya yeni ya da önemli ölçüde iyileştirilmiş bir ürün (mal ya da hizmet) sundu veya iş süreci uyguladı. Sanayi sektöründe yenilik faaliyetlerinde bulunan girişimlerin oranı %39 iken; hizmet sektöründe bu oran %32,4 oldu.

GİRİŞİMLERİN YÜZDE 60'I ÜRÜNLERİNİ RAKİPLERİNDEN ÖNCE PAZARA SUNDU


Girişimlerin %20,9'u ürün yeniliğinde bulundu. Ürün yeniliği yapan girişimler arasından mal yeniliği yapanların oranı %82, hizmet yeniliği yapanların oranı ise %69,1 olarak hesaplandı. Yeni veya önemli ölçüde iyileştirilmiş ürünlerin pazardaki durumu ele alındığında, ürün yeniliklerinin %82,8'inin girişim için yeni olduğu, %60,1'inin ise girişimin faaliyet gösterdiği pazar için yeni olduğu gözlemlendi.



 

Girişimlerin %29'u temel işletmecilik fonksiyonları olarak da adlandırılan iş süreci yeniliğinde bulundu. İş süreçlerinde en fazla yeniliğin uygulandığı alan, %79,6 ile mal üretme veya hizmet sağlama yöntemleri oldu. Bu kategoriyi %65,4 ile muhasebe veya diğer idari işlemler ve %65 ile bilgi işlem veya iletişim yöntemleri izledi.

YENİLİK FAALİYETİNDE BULUNAN HER 3 GİRİŞİMDEN BİRİ FİNANSAL DESTEK ALDI


Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %34,6'sı finansal destek aldı. Bu girişimlerin %94,1'ine merkezi kamu kurum/kuruluşları (Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, KOSGEB, vb.) ve %11'ine yerel veya bölgesel kamu kuruluşları (belediye, valilik, vb.) tarafından finansal destek verildi. Avrupa Birliği (AB) Horizon 2020 Araştırma ve İnovasyon Programından destek alanların oranı %3,7, diğer AB kurumlarının finansal desteklerinden yararlananların oranı ise %5,6 olarak hesaplandı.

YENİLİK FAALİYETİNDE BULUNAN GİRİŞİMLERİN YÜZDE 28,4'Ü İŞBİRLİĞİ YAPTI


Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %28,4'ü diğer girişim, kişi veya kuruluşlar ile işbirliği yaptı. Bu girişimlerin %61,5'i Ar-Ge veya diğer yenilik faaliyetlerinde işbirliği yaparken diğer rutin girişimcilik faaliyetlerinde işbirliği yapan girişimlerin oranı %68,8 oldu.



Yenilik faaliyetinde işbirliği yapan girişimlerin %59,9'u yurt içinde, %25,5'i Avrupa ülkelerinde ve %21,3'ü diğer ülkelerde işbirliğine gitti.

Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin en çok odaklandığı stratejilerde ilk sırada %74,6 ile mevcut müşteri gruplarını memnun etmeye odaklanma yer aldı. Bunu %74,2 ile yüksek kalite, %66,8 ile yeni müşteri gruplarına ulaşmaya odaklanma takip etti.

Yenilik faaliyetleri ile elde edilen rekabetçi avantajı etkin koruma yöntemlerinin de sorgulandığı araştırmada, yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %39,9'unun ticari marka tescili yaptırdığı tespit edildi. Bunu %24,7 ile patent başvurusu, %19,7 ile ticari sır kullanımı, %13,7 ile faydalı model başvurusu, %10,4 ile telif hakkı başvurusu ve %9,5 ile endüstriyel tasarım tescili takip etti.

YÜKSEK MALİYETLER EN BÜYÜK ENGEL OLDU


Yenilik faaliyetinde bulunmayan girişimler, 2016-2018 yılları arasında yenilik faaliyetlerine başlama kararını ya da yenilik faaliyetlerini gerçekleştirmeyi engelleyen faktörlerin başında %52,7 ile yüksek maliyetlerin geldiğini belirtti. Bu faktörü %32,9 ile güçlü pazar rekabeti ve %29 ile girişim bünyesindeki finans kaynaklarının yetersizliği takip etti.