18 HAZİRAN SALI... İLK AÇIKLAMA SELAHATTİN DEMİRTAŞ'DAN: SAYIN İMAMOĞLU'NUN SÖYLEMENİN DESTEKLENMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ

Cezaevinde tutuklu bulunan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 18 Haziran günü avukatları aracılığıyla sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Demirtaş açıklamasında Millet İttifakı'nın adayı Ekrem İmamoğlu'nun 'destek' çağrısında bulundu.

Demirtaş şunları kaydetti: “Merhaba arkadaşlar, nasılsınız? Bizler iyiyiz. Dirençle, umutla izliyoruz sizleri. Zoraki tekrarlanan İstanbul seçimine az kaldı. HDP’nin tavrını Genel Merkezimiz açıkladı zaten, biliyorsunuz. Eminim sahada da gereği yapılıyordur. Sanırım kafa karışıklığı, kararsızlık falan yoktur. Olmaması da gerekir kanımca. Çünkü çoktan seçmeli bir seçim değil bu. Demokrasi, barış, adalet, eşitlik, özgürlükler için bir yol açmak istiyorsak HDP’nin seçime ilişkin tavrı anlamlı ve önemlidir. Bizler eşitçe, kardeşçe, barış içerisinde bir arada yaşamak isteyen yurttaşlarız. Hepimiz büyük acılar, zulümler, haksızlıklar yaşadık, yaşıyoruz. Buna rağmen güzel bir gelecek umudumuzu asla yitirmedik, çünkü bunun için mücadele ediyoruz. Savaşsız, sömürüsüz, adil, demokratik bir yaşamı hep beraber var edelim istiyoruz. Bunun için de, demokrasiye inanan bütün güzel insanlar yan yana, birlikte olsun diye çabalıyoruz. Her seçimle birlikte, böylesi bir geleceğin önünü açmaya çalışıyoruz. Elbette sırf seçimlerle her şey değişmez. Seçim dışında da, bu doğrultuda yılmadan, sabırla, inatla, cesaretle mücadeleyi sürdürmek gerekir. İstanbul'un güzel insanları… Birilerine karşıtlık, düşmanlık yapmak için değil; toplumsal kutuplaşmayı daha da derinleştirmek için değil; kin, intikam, nefret için değil; kişisel çıkar kavgaları için değil; çocuklarımızın aydınlık yarınları için kullanın oyunuzu. Bugün için, Sn İmamoğlu'nun söyleminin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü biz birlikte güzeliz. HDP olmadan, HDP'yi dışlayarak hiçbir şey yeterince güzel olmaz. Birileri de artık anlasın ki, “zorla güzellik” de olmaz. Hepinize özlemle, yürek dolusu selamlar…”

20 HAZİRAN PERŞEMBE... ÖCALAN'LA KONUŞTUM DİYEN AKADEMİSYEN AÇIKLAMA YAPTI

20 Haziran 2019 Perşembe günü ise Munzur Üniversitesi'nde görevli sosyolog Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, İstanbul'da basın açıklaması yaptı. Devletin resmi ajansı Anadolu Ajansı tarafından da 'son dakika' geçilen haberde; Öcalan'ın "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için tarafsızlık çağrısı yaptığı" iddia edildi.

Avukatı olmadan nasıl İmralı'ya gidip Öcalan'la görüştüğü hâlâ esrarını koruyan Özcan, Apo'nun 18 Haziran günü avukatlarına bir mektup verdiğini ancak bunun bugüne kadar kamuoyuna açıklanmadığını iddia etti. Özcan “Abdullah Öcalan’ın kendisinin iki avukatına el yazısıyla bir sayfalık açıklama vermiş olduğunu öğrendik. Bugün uzun bir değerlendirme yaptık Abdullah Öcalan’la İmralı hapishanesinde. Görüşme esnasında söz açıklamaya geldiğinde o açıklandığını sanmaktaydı fakat bizden öğrenmiş oldu ki 18 Haziran 2019 tarihinde avukatlara savcılık üzerinden teslim edilmiş olan açıklama henüz yayınlanmamış. Abdullah Öcalan bunu öğrendiğinde tepki gösterdi.” diye konuştu.

[old_news_related_template title="Teröristbaşı Öcalan'dan HDP'ye tarafsızlık çağrısı" desc="Teröristbaşı Abdullah Öcalan, HDP'ye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için tarafsızlık çağrısı yaptı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/06/21/iecrop/20190620_2_36995709_45468823_web_16_9_1561094750.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/teroristbasi-ocalandan-hdpye-tarafsizlik-cagrisi-5190003/"]

20 HAZİRAN PERŞEMBE... ERDOĞAN'DAN ÖCALAN VE HDP AÇIKLAMASI

AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ortak canlı yayında açıklamalarda bulundu. Bölücübaşı Öcalan'ın, HDP'ye verdiği iddia edilen çağrıyı değerlendiren Erdoğan, Öcalan ile Demirtaş arasında liderlik mücadelesi olduğunu söyledi.

Erdoğan "Burada aslında bir iktidar mücadelesi var. Bu iktidar savaşında HDP, PKK kanadında yaşanan bu savaş, tabii Öcalan ve Demirtaş noktasında da ciddi bir iktidar mücadelesine doğru bir kayma gösteriyor. Hatta daha da ileri, dağ da bu işin içerisinde. Ben bunu biraz daha ileri taşıyorum, Avrupa da. Bu süreç içerisinde Öcalan, kendi iktidarını bunların hiçbirine kaçırmak istemiyor. Bununla ilgili de çok sert açıklamaları var. Yani Demirtaş'a hesap sormaktan tutun da dağa hesap sormaya varıncaya kadar. Onların kendisine ihanet ettiği inancında ve bu ihaneti sebebiyle de onlara yönelik kesin tavırları var. Bu süreç içerisindeki yaptığı açıklamada tabii 'Eğer siz beni destekliyorsanız, eğer benim arkamda olan bir partiyseniz, ben sizin ne oraya ne şuraya değil, siz kendi gücünüzü ortaya koymalısınız ve burada bunların herhangi birinden yana değil kendi tarafsızlığınızı ortaya koymalısınız gibi bir havanın içerisinde." dedi.

Terör örgütü elebaşı Öcalan'ın "Ne Millet İttifakı'na ne Cumhur İttifakı'na destek verin. Bu ittifaklarla işiniz yok" dediğinin belirtilmesi üzerine Erdoğan, "Böyle bir durum söz konusu. Tabii PKK'nın bir kanadı CHP adayına destek veriyor. Bir kanadı ne diyor? Üçüncü yol diyor. Şimdi bir de ortaya çıktı, bu da ilginç. Tabii hamdolsun Cumhur İttifakı'nın, Binali Bey'in bunların hiçbiriyle ne ilgisi ne alakası yok. Böyle bir zaten şu ana kadar da verilmiş olan bir mesaj söz konusu değil. Biz sadece Milliyetçi Hareket Partisiyle kurmuş olduğumuz Cumhur İttifakı ile bu süreci götürüyoruz. Bu konuyla ilgili olarak da zaten böyle bir desteğin gelemeyeceğini herkes biliyor." diye konuştu.

"Öcalan'ın mesajıyla da mı ilgilenmiyorsunuz?" şeklinde araya girilmesi üzerine Erdoğan, şöyle dedi: "Ben onun ancak bilgiyi alınca değerlendirmeme onu konu ederim, derim ki burada bir liderlik mücadelesi var. Bu liderlik mücadelesinde Öcalan, Demirtaş'a ve dağa mesajlarını veriyor. Bir siyasetçi olarak zaten ister istemez bu konuların hepsiyle belli bir ilgimiz olur. Ancak burada bir şeyin üzerinde durmamız lazım o da ben Kürt kardeşlerimin istismarına özellikle üzülürüm. Çünkü Kürt kardeşlerime soruyorum, bölücü terör örgütünün listelerini dağın başında yapıp Meclis'e gönderdiği milletvekilleri sizin bugüne kadar hangi yaranıza merhem oldu? Böyle bir şey yok ama gidip orada bunlarla beraber iş tutanları biliyoruz ve bunlar bütün görsel, yazılı medyada hep yer aldı. Yine diyorum ki özellikle Kürt kardeşlerime yönelik bir mesaj olarak tabii bu daha çok Diyarbakır Belediyesinin önünde günlerce, haftalarca ağlayan anneler bunlar bana geldiler, bunlarla dertleştim o zamandan itibaren biliyorum, bu oyuna gelmeyin. PKK'nın desteğindeki terörden beslenen bu siyasi partilere onların yandaşlarına oylarınızı vererek zayi etmeyin. İşte eğer hizmetse Güneydoğu'ya da Doğu'ya da bu hizmetleri getiren hep biz olduk. Onlar ne belediyeleri ne partileriyle, sadece çukur açtılar, hendek açtılar, binaları deldiler ve sizi orada maalesef bu ilkelliğe mahkum ettiler. Bunu Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te bütün o terör örgütlerinin çocuklarınızı kaçırıp o mağaralarda ne hale düşürdüğünü bilin diyoruz."

[old_news_related_template title="Erdoğan'dan 'Öcalan'ın Mektubu' açıklaması" desc="Silivri Cezaevi'ne tutuklu olan HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş', 23 Haziran'da İmamoğlu'nun desteklenmesini isteyen bir çağrı yaptı. Bu çağrının ardından İmralı'daki Öcalan'ın bir mektupla yanıt vereceği konuşulmaya başlandı. Ve o mektup dün Anadolu Ajansı aracılığı ile dün kamuoyuna açıklandı. Bu konu dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da soruldu. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/06/21/iecrop/bos-detay_16_9_1561091667.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/erdogandan-ocalanin-mektubu-aciklamasi-5189902/"]

21 HAZİRAN CUMA: ÖCALAN'IN AVUKATLARI AÇIKLAMA YAPTI

Abdullah Öcalan'ın avukatları 21 Haziran cuma günü yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada akademisyen Ali Kemal Özcan'a "Bizim müvekkilimizle görüşmeden bunları teyit etmek ya da yanıt vermek durumumuz bulunmamaktadır” denilerek tepki gösterildi ve Öcalan'ın, 'tarafsızlık' olarak algılanan sözlerine şu şekilde değinildi; "Öcalan güncel tartışmalar bağlamında demokrasi ittifakının ikilemlere taraf ve payanda yapılmaması gerektiğini belirtirken HDP'nin üçüncü yolu esas alarak bunu koruması gerektiğini ifade etmiştir. Bu iki kutuplu halin cumhuriyetin kurulmasından beri var olduğunu ve bu koşullarda bir demokrasi ittifakı ve üçüncü çizgi olarak HDP gibi bir partiyi kurmanın ve yürütmenin tehlikeli ve büyük bir cesaret işi olduğunu söylemiştir. Bir demokratik ittifak olarak HDP'nin cesaretle ve akılla bir katalizör gibi tüm siyasi yapıları demokratikleştirmeye çağıracak demokratik müzakere ve çözüm siyaseti geliştirmesi gerektiğini paylaşmıştır."