AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında konuştu.

SOÇİ'DEKİ MUTABAKAT HAKKINDA

Soçi'de Rusya ile varılan mutabakatı değerlendiren ve bunu 'diplomatik bir zafer' olarak adlandıran Çelik, "Bunun en üzücü tarafı şudur; birtakım aşırı sağcı gruplar, Türkiye düşmanları, Türkiye'nin hasımları, bu yürüttüğümüz çabalara karşı eleştirilerini ortaya koyarken Türkiye birlik ve bütünlük içerisinde duruşunu gerçekleştirmiştir. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Barış Pınarı Harekatı'nı başlattıktan sonra milletimizin her kesimi Mehmetçiğe dualar ederek, büyük bir birlik ve beraberlik sergilemiş ve terörle mücadele konusunda dimdik ayakta durarak bütün dünyaya karşı haklı pozisyonumuzun en büyük enerji kaynağı olmuştur" diye konuştu.

FOTO:AA - AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in hedefinde CHP lideri Kılıçdaroğlu vardı.


TRUMP'IN MEKTUBUNA İLİŞKİN

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin yürüttüğü en önemli müzakere alanlarından bir tanesi sırasında grup toplantısında bir mektup okuduğunu kaydeden Çelik, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet Halk Partisi'nin özellikle Cumhurbaşkanımız Soçi'de siyasi mücadele yürütürken, burada her zamanki gibi Türkiye bir başarıya imza atarken, bir siyasi mücadele verirken, Salı günü Soçi'de Türkiye'nin yürüttüğü en önemli müzakere alanlarından bir tanesi en yoğun şekilde yürütülürken CHP Genel Başkanı burada yaptığı grup konuşmasıyla bir siyasi sabotaj gerçekleştirmeye çalışıyordu. Şunu defaatle söyledik; bütün süreçlerde Barış Pınarı Harekatı söz konusu olmak üzere tüm siyasi süreçlerde hemen her başkentin sesi CHP Genel Başkanının dilinde zikredilmiştir."

Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir tek Ankara'nın, Cumhurbaşkanımızın ve hükümetin yanında olduğunu gösteren bir duruşu görmek mümkün olmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına karşı, yabancı bir devlet başkanının diplomatik tahammüllerini aşan, saygı sınırlarını zorlayan bir mektubunu oturuyor kendi grubundan tekrar okuyor. Tabii bu durumun geçmişte örneklerini görmüştük. Daha önce aynı kürsüden bu genel başkan Fetullahçı Terör Örgütü'nün tapelerini okumuştu. Fetullahçı Terör Örgütü'nün sözcüsü olarak bu tapelerin dünyaya yayılmasına maalesef olanak sağlayan bir duruş sergilemişti. Şimdi de Soçi'de bu Barış Pınarı Harekatı'nın stratejik hedeflerine ulaşması için bu kapsamlı siyasi mücadele yürütülürken maalesef aynı şeye bir kere daha imza atmıştır. Bir siyasi sabotajın gerçekleşmesini sağlamaya çalışmıştır."

MEKTUPTAN ZİYADE MESAJIN KABUL EDİLİP EDİLMEDİĞİ ÖNEMLİ

Dünyanın herhangi bir yerinden Türkiye'ye mesaj tebliğ edildiği zaman önemli olanın Türkiye Cumhuriyeti'nin mesajı kabul edip etmediği olduğunu savunan Çelik, şöyle konuştu:

"Dünyanın herhangi bir yerinden Türkiye'ye herhangi bir mesaj tebliğ edildiğinde önemli olan kimin hangi mesajı tebliğ ettiği değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin bu mesajı tebellüğ edip etmediğidir. Dünyanın herhangi bir yerinden Türkiye'ye bir mesaj gönderildiğinde gönderilen mesajdan ziyade Türkiye Cumhuriyeti'nin bu mesajı kabul edip etmediği önemlidir. Maalesef, bu en temel vatansever duruşu CHP Genel Başkanından görmüyoruz. O sadece dünyanın ne söylediğinin iç siyasetteki yeri olmaya devam ediyor. Türkiye'nin buna nasıl bir karşılık verdiği konusunda ise maalesef her zaman karşı tarafın yanında yer alma hususunu sürdürüyor."

KILIÇDAROĞLU ESAD'IN SÖZCÜSÜ GİBİ...

Suriye meselesi başladığından bu yana CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Esad rejiminin sözcüsü gibi davrandığını söyleyen Çelik, "Bu Suriye meselesi başladığından beri buradaki halkların zarar görmemesi için insanların zulümle karşı karşıya kalmaması için yürütülen bu mücadelede her zaman Esad rejiminin sözcüsü gibi davranmışlardır. Bizim açımızdan yok hükmünde olan bir mesajı gelip bir grup konuşmasında söz konusu ederek maalesef bir siyasi sabotajı tekrardan gerçekleştirmeye çalışıyorlar" dedi.

CUMHURBAŞKANINA KARŞI BİR TAVIR...

CHP Genel Başkanı'nın Cumhurbaşkanı'na karşı bir tavır sergilediğini belirten Çelik, şöyle konuştu:

"Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefinin nasıl korunduğunu aziz milletimiz Cumhurbaşkanımız liderliğinde yürütülen müzakerelerde gerekirse askeri harekat seçeneğinin nasıl kullanıldığını görerek net bir şekilde tespit etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefi, bu terör örgütlerine karşı Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu sayesinde güçlü bir şekilde korunmaktadır. Gerekirse askeri harekat ve diplomasi en zirve noktasında gerçekleştirilerek milletimizin geleceğe yürüme hedeflerinin korunması için net bir şekilde ortaya konulmaktadır. Fakat çıkıyor, Cumhurbaşkanlığı makamına karşı saygısızlık içeren, bizim açımızdan yok hükmünde olan ve içeriği bize gönderilmeye çalışılan ve tebellüğü etmediğimiz bir mesajı sahiplenerek, orada o mesajdan yana bir duruş sergileyerek Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına karşı bir tavır almaya çalışıyor.".

HER BAŞARI BUNLARDA BİR TRAVMA OLUŞTURMAKTADIR

Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında bazı ifadelerin alkışlandığını söyleyen Çelik, "Psikoloji şudur; bu konuşmayı dinleyenlerin bir kısmının da konuşmadaki çirkin ifadeleri alkışlamasıdır. Bu şekilde seviyesiz bir tavrın ortaya konulmasıdır. Bu, Cumhuriyet tarihi boyunca en net hastalıklı psikolojilerden birinin tanımı olarak kayıtlara geçmiştir. Bunların kendi hükümetlerine karşı, kendi Cumhurbaşkanlarına karşı Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarlarının ve milli güvenliğinin korunmasına karşı nasıl hastalıklı bir psikoloji içerisinde oldukları görülmektedir Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanımızın her başarısı bunlarda bir travma oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.

FOTO:SÖZCÜ


NE OLMUŞTU?

ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Barış Pınarı Harekatı'nın başlangıç tarihi olan 9 Ekim 2019 tarihinde bir mektup yazdığı ve mektupta Trump'ın küstah sözlerle Erdoğan'a "operasyon yapma" çağrısında bulunduğu ortaya çıkmıştı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bu mektupu partisinin grup toplantısında okumuş ve Erdoğan'ı "Çıkıp aslan kesilmesini beklerdik, yalayıp yuttular..." diye eleştirmişti.