Van’da uzman çavuş olarak görevli A.T. ile İstanbul’da astsubay olan C.A. hakkında 2018 Aralık ayında FETÖ soruşturmasında gözaltı kararı verildi. FETÖ’cülerin kullandığı ankesörlü telefondan arama yapan ve aranan şahıs olarak haklarında işlem yapılan iki arkadaştan biri tutuklanırken diğeri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ancak bu olayı ilginç kılan başka bir nokta var. O da 2012 yılında ankesörlü telefondan aramanın hem olması hem de gözaltına alınan kişinin ankesörden kendi cep telefonunu aramış olmasıydı.

2012 YILINDA ARAMIŞ


A.T. verdiği ifadede, 2012 yılında İstanbul Çekmeköy’de C.A. ile aynı evde kaldığını belirterek ankesörden arama ile ilgili olarak, dışarıdayken cep telefonunun yanında olmadığını fark ettiğini ve telaşa kapılarak kartlı telefondan önce kendi telefon numarasını aradığını açan olmayınca da numarasını ezbere bildiği için ev arkadaşı C.A.’yı aradığını söyledi.
A.T., ifadesinde “Ev arkadaşım C.A.’yı aradım. Kendisi bana cep telefonumun evde olduğunu söyledi. Bahsedilen arama kaydı bu aramadır” dedi.

İKİ ŞÜPHELİ ANKESÖRDEN BİRER KEZ ARANMIŞ

Yapılan incelemede şüpheli A.T. ve C.A.’nın FETÖ’cülerin kullandığı ankesörlü telefondan yalnızca birer kez arandığı tespit edildi.
Tespit tutanağında ankesörlü telefondan A.T’nin numarasının arandığı ve görüşme yapılmadığı belirtilirken, C.A. ile 13 saniyelik bir görüşme yapıldığının belirlendiği ifade edildi.
Tutuklanan şüpheli C.A’nın da ifadesinde ev arkadaşı A.T.’nin unutkan biri olduğunu ifade ederek “O gün telefonunu kaybetmişti. Kendisi evde telefonunu unuttuğu için aradı. Durum bundan ibarettir” dedi.

BİRİ TUTUKLANDI DİĞERİ ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST

Şüphelilerden A.T. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, C.A., ise tutuklandı. Avukat İbrahim Erdoğan, tutuklanan müvekkili C.A., için tahliye talebinde bulunduklarını ifade ederek “Ankesör soruşturmalarının FETÖ hücrelerinin ortaya çıkartılmasında çok büyük faydası var. Ancak FETÖ ile mücadelenin etkili ve sonuç verici olması için soruşturma makamlarının delilleri çok daha iyi değerlendirerek suçlu, suçsuz ayrımını hatasız bir biçimde yapması gerekmektedir” diye konuştu.