MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:

Dava adamı korku nedir tanımaz karamsarlık nedir bilmez. Durup durup dedikodu çıkaranlar günü günüyle çelişenler bırakın dava adamı olmayın adam bile olamazlar. 9 şubat 2019 tarihinde partimizin 50 yıl dönümünü Adana'da kutlayacağız. 50 yıllık şerefli geçmişimizi yad edeceğiz. milliyetçi ülkücü hareketin varlığı düşmana dehşet dosta güven vermiştir. MHP gücünü Türk milletinden almaktadır.

Rahmetle andığımız şehitlerimizin yüzünü kara çıkartmayacağız. Bizim yeteri kadar nedenimiz vardır o halde başarmaktan başka çaremiz yoktur. İçinde bulunduğumuz haysiyet, hassasiyet tarihin milliyetçi harekete kazandırdığı tecrübe ecdadımızın nasihatleri bizlere ihanetlere karşı dikkat tavsiye etmektedir. İstismarcılara itibar etmeyeceğiz tek ses olacağız tek nefes olacağız namımızı ve şanımızı yere düşürmeyeceğiz.

MHP Türk siyasetinin marka değeri, ahlak seviyesi, inançlı düzeyi, fedakarlık desibeli, tartışmasız en üstün, en müstesna görkemi ve iftiharıdır. Davamız şehit olup ölmeyenlerin, bayrak olup inmeyenlerin, ülkücü olup dönmeyenlerin adam olup kaçmayanların ebedi yuvası, ezeli yurdudur.

'GOCUNAN VARSA GOCUK GİYSİN'


Türkiye’nin istikrara kavuşup demokratik ölçülerde normalleşme sürecine giresiye kadar Cumhur İttifakı’nın yaşaması hususunda kararımız karar, sözümüz senettir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütünüyle yerleşip olgunlaşması, bir daha sistem tartışmalarının doğmaması, bir daha 15 Temmuzların olmaması konusunda sorumluyuz, elbette milli bekanın safındayız.


Kimin ne söylediğinin anlamı yoktur, biz Türkiye’nin yanındayız. Kimin ne uydurduğunun, hangi kulpu taktığının, nasıl bir nifak saçtığının kıymet-i harbiyesi de yoktur, biz Türk milleti ne diyorsa, ne diliyorsa, ne istiyorsa onu diyor, onu diliyor, onu seslendiriyoruz. Gocunan varsa şu kış kıyamette tavsiyem gocuk giysin. İyi gelir, vicdanı değilse bile bedeni ısınır.

Cumhur İttifakı’na laf sokanlar, partimizi hakir görüp haksız ve mesnetsiz eleştiri yağmuruna tutanlar, yan yatıp çamura saplananlar, boşuna heves etmesin, boşuna nefes tüketmesin. Dün olduğu gibi bugün de, duruşumuzdan bir adım geri adım atan, yanılıp yenilip karanlığa göz kırpan bunların alayı gibi namert olsun.

'CHP’li BAZI KAN SULANDIRICI COUMADINLER...'


CHP’li bazı kan sulandırıcı komodinler (COUMADIN*), siyasetin bir ayağı dışarıda bir ayağı içeride bulunan bir odak tarafından yönlendirildiğini, hem şahsımı hem de Sayın Erdoğan’ı bu odağın yönettiğini ileri sürmektedir.  Bunlara göre Türk siyaseti vesayet altındaymış. Bu zavallı bedbahtlar, sanıyorum fazla film seyrediyor, komplo teorileriyle fazla meşgul oluyorlar. Nasılsa işleri güçleri yok, canları sıkıldıkça tezvirat üretiyorlar. Elleri boş, akılları tamtakır, ahlakları da kuru bakır.

Bu iddia sahiplerine diyorum ki, manavdan aldığınız karpuzlar kabak çıktı, gördüğünüz hayaller kâbus olarak size döndü. Hala uslanmadınız, hala ıslah olmadınız, hala terbiye bulamadınız.
Bre densizler bilmesiniz ki, Milliyetçi Hareket Partisi’ni yönetecek, yön verecek, istikamet çizecek iç ve dış odaklar ne olmuş ne de olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi yalnızca Allah’ın huzurunda eğilir.
Yalnızca milletten talimat alır, yalnızca millete hizmet eder. 


Vesayetmiş, vasiymiş, oymuş, buymuş, feriştahı gelse vız gelir, kralı karşımıza dikilse beyhudedir. Hileli parayla yazı tura atmayı bırakın, asıl CHP’yi kim yönetiyor, genel başkanınıza çürük aklı kim veriyor, kimler sokağa doğru itekliyor? Bunu söyleyin, bunu itiraf edin. Yarım asırdır husumeti eze çiğneye, hainleri yıka geçe, mert ve müstakil şekilde varlığımızı idame ettirdik. İhanete bayilik yapanların bunu anlamasını hiç beklemedik. 

*COUMADIN NEDİR?


Coumadin antikoagulan bir ilaçtır. İçinde aktif madde olarak warfarin sodyum bulunur. “anti” karşıt demektir; “koagulan” ise pıhtılaştıran anlamındadır. “antikoagulan” kan damarlarında kanın pıhtılaşmasını önleyen anlamında kullanılır. Coumadin zararlı pıhtı oluşumunu önlemek ve kontrol altına almak için kullanılan kanı sulandıran ve pıhtılaşmayı önleyen bir ilaçtır. Eğer pıhtı mevcut ise bunun büyümesini engeller. Aynı zamanda pıhtının kopmasını ve vücudunuzun başka bir yerinde damar tıkanmasını engeller. Coumadin oluşmuş olan pıhtıyı eritmez. Coumadin tedavisi bazı durumlarda ömür boyu sürerken, bazen de 3- 6 ayla sınırlı kalabilmektedir.
COUMADİN NEDEN KULLANILIR?
Bacaklarda, akciğerlerde veya kalp boşluklarında pıhtı oluşumu görüldüğünde. Atriyal fibrillasyon adı verilen düzensiz ve değişken hızlı kalp ritim bozukluğu olan hastalarda. Kalp kapaklarının ameliyatla değiştiği hastalarda ( protez kapaklarda pıhtı oluşumunun engellenmesi). Pıhtı oluşumuna eğilimi olan hastalarda (karaciğer hastalığı, K vitamini yetersizliği, hipertiroidizm, trombosit hastalıkları gibi) kullanılıyor.

 

'CHP BUYURSUN SEÇİME DE KATILMASIN'


Ülkemiz tarihi bir dönemeçtedir. Bölgesel meseleler ağırlaşmaktadır. Gelişmeleri yakinen takip ediyoruz. Lazım gelen tedbirleri alıyoruz. Felaket senaryolarını sahneye çıkarmak için sabırsızlıkla bekleyen zilletleri biliyoruz. CHP'liler YSK'yı tanımıyormuş. Hayali seçmenler oluşturuluyormuş. Bu iddialardaki amaç 31 Mart'ı gölgelemektir. CHP, YSK'yı tanımıyorsa buyursun seçime de katılmasın. Katılacaksa iddialarını açıklasın. Ya suç duyurusunda bulunsun, ya da YSK harekete geçsin. 31 Mart'a şaibe bulaştırmak, seçim sonuçlarını karalamak için provokasyona karışma siyasi ahlakla bağdaşacaktır. Kınayı hazırlamışlar 1 Nisan sabahını bekliyorlar. Kinlerini bilemişler 1 Nisan'ı bekliyorlar. Esasen başlarına geleceğini biliyorlar, çatılarının uçacağının farkındalar.

'PALU AİLESİNDEN ÇIKMIŞ GİBİLER'


Eşitlik, hakkaniyet çerçevesinde bir mutabakat varken MHP'nin belediyelerden vazgeçtiğini söylemek, teslim olduğunu iddia etmek sefil ve alçak bir iftiradan başka nedir. Hem belediyerimiz dursun hem de bakamız devam etsin. Derdimiz budur. Partimizi aday göstermediği her seçim bölgesinde belediye başkan adayı olarak gösterilen değerli şahsiyetler hem bizim hem de Cumhur ittifakını adayıdır.

MHP'yi erkenden havlu atmış gibi göstermek emellerinden vazgeçmiş gibi göstermek nasıl bir ahlaksızlıktır. İfitra atanlar, günahımıza girenler, sosyal medyadan zehir kusanlar adeta
son günlerde ülke gündemine demir atan Palu ailesindne çıkmış gibiler. Bunlarda hiç utanma kalmamış.

'SİSTEMİ YIKMANIN PEŞİNDELER, MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'


Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni yıkmanın peşindeler. Elbette buna müsaade etmeyeceğiz. Zillet ittifakı duvara toslayacak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini'nin kazasız belasız devamını önemli bir görev addediyoruz. 31 Mart seçimlerini beka merceğinden analiz ediyoruz. 31 Mart 2019'da sadece belediye başkanı seçilmeyecek. Bütün kararların bir kişi tarafından alındığı sistemin Türkiye'nin bekası olarak anlatıldığını iddia ediyorlar. Tek bildikleri ezber. Bugünkü şartlarda Türkiye'nin beka sorunu olmadığını, 31 Mart'a da beka açısından bakılamayacağını söyleyenler belanın ta kendileridir. Biz bekanın yaşatılmasını istiyoruz. 15 Temmuz FETÖ ihanetine maruz kalmış bir ülkede beka sorunu nasıl konuşulmayacaktır. Türkiye'nin beka sorunu yoksa bu mücadele niye var?

'SURİYE'NİN KUZEYİNDE BİRİLERİ MANGAL KEYFİ YAPIYOR'


Fırat'ın doğusunda çiçek böcek mi toplanıyor? Suriye'nin kuzeyinde birileri mangal keyfi yapıyor da biz de aralarına karışalım mı istiyoruz? Namlular üzerimize çevrilmişken ne yapsaydık, bir belediye daha fazla kazanalım hedefine sahiplenseydik. Dava diyoruz bunlar davar anlıyor. Beka gittikten sonra belediyeyi ne yapacağız? 30 büyükşehir belediye başkanlığı ile ilçe belediyelerinde Cumhur İttifakına uygun olarak anlaştık. Büyükşehir belediyeleri ile bunların alt belediyeleri kapsamında parti yönetimimizde olan hiçbir belediyede AK Parti adayı çıkarmadık. partimizin hak ve hukukunu ezdirmedik, onlarınkini yok saymadık. MHP'nin belediyelerden vazgeçtiğini söylemek sefil ve ahlaksız bir yalan değil de nedir?

'SAYIN YILDIRIM'IN İSTİFASINA LÜZUM YOKTUR'


TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak açıklanmasının ardından başlayan istifa tartışmalarına değinen Bahçeli, "Sayın Yıldırım'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasından dolayı istifa etmesi gerektiğini iddia ve ifade eden siyasi partiler, eğri okla doğru hedefi vurmanın hevesindedir. Bu yanlıştır, maksatlıdır, arızalı bir tutumdur. Sayın Yıldırım taşımış olduğu onurlu görevi bizzat TBMM'den almıştır. Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı hususunda milletvekilliğinden istifasına gerek olmadığına göre, bununla bağlantılı bir görev olan TBMM Başkanlığı'ndan da istifasına lüzum yoktur" dedi.

'VEKALET VEREBİLECEKTİR'


Buna rağmen 'istifa etmeliydi, etmemeliydi' tartışması sürecekse, çözüm olarak TBMM İçtüzüğü'nün 14'üncü maddesini çözüm yolu olarak gösteren Bahçeli, "Bu kapsamda TBMM Başkanı Sayın Binali Yıldırım, seçim propaganda ve yasaklarının başladığı tarihten oy verme gününe kadar, Ankara dışında olduğu dönemlerde başkanvekillerinden birisine yazıyla vekâlet görevi verebilecektir. Böylece her itiraz, her suçlama, her polemik bıçak gibi kesilecektir. Sayın Yıldırım TBMM Başkanı olmasına rağmen propaganda yasaklarına doğal olarak uyacak, görevinin imkânlarını kullanamayacaktır. Biz sorunlara çözüm odaklı yaklaşıyoruz" diye konuştu.

TRUMP'A TEPKİ


Bahçeli, konuşmasının son bölümünde, "Kürtler'e saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvedeceğiz" açıklamasında bulunan ABD Başkanı Donald Trump'a tepki gösterdi. "ABD Başkanı yine şaşırmış, yine sinirleri germiştir" diyen Bahçeli, şöyle konuştu: "Geçen hafta bu çerçevede görüşlerimizi açıklamıştım. Demek ki, kalın kafalar almamış, zulmün elebaşları anlamamış. ABD Başkanı bir defa PKK/PYD/YPG'yi 'Kürt' olarak görüyorsa, Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak değerlendiriyorsa ya cehaletin mihveri, ya da caniliğin mihmandarıdır. Teröristlere bırakınız 'Kürt' demeyi, insan demek bile ihanettir. Trump'ın PKK/PYD/YPG'yi 'Kürt' olarak görmesi, 'Kürtler' diye tarif etmesi su katılmamış alçaklık, su götürmez küstahlıktır. Şu işe bakar mısınız, teröristlerle mücadele edersek Bay Trump ekonomik olarak Türkiye'yi mahvedermiş. Senin doların varsa, Türk milletinin imanı var. Senin para baronların varsa, sermaye çetelerin hazırsa, ekonomik tetikçilerin emir bekliyorsa, bilesin ki Türk milletinin eğilmez başı, bükülmez bileği var. Elinden geleni ardına koyma, ne biliyorsan onu yap. Senin tehditlerine 'tamam' diyen senin gibi olsun. Türkiye'yi mahvetmek senin ne haddine."

'FIRAT'IN DOĞUSUNA GİRMEK VATAN BORCUMUZDUR'


Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonun zorunlu hale geldiğini ifade eden Bahçeli, "Bu saatten sonra Fırat'ın doğusuna girip önümüze çıkan haini, bulduğumuz katili mahv-ı perişan etmek helali hakkımızdır, vatan borcumuzdur, milli namusun gereğidir. Trump'a diyorum ki; aç kalabiliriz, açıkta yaşayabiliriz, yoksul düşebiliriz, ekonomik kayıplara maruz kalabiliriz; ama size boyun eğersek, sizden 'aman' dilersek, sizden medet umarsak bize yazıklar olsun, yani hayat bize haram zıkkım olsun. En iyi bildiğiniz şey öldürmek, en iyi yaptığınız kumpas kurmak, komplo icat etmek. Türkiye bağımsız ve egemen bir devlettir. Kimseden emir almayız, kimseden izin almayız, kimseden icazet istemeyiz. Trump'ın sözüyle hareket etmek, tehditlerine 'tamam' demek yok olmak, tarih ve coğrafyadan sürülmek anlamına gelecektir" diye konuştu.