MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bahçeli yazılı açıklamasında; dış politikadaki gelişmelerden, yeni parti oluşumlarına kadar birçok konuda çarpıcı tespitlerde bulundu.

İşte Bahçeli'nin açıklamasından öne çıkan bölümler;

*İç siyasette artan tansiyonla birlikte uluslararası ilişkilerde yoğunlaşan gerilim ve yaptırım tehditleri ülkemizin içine alınmak istendiği kaotik yapıyı gözler önüne sermektedir.

*Türkiye’nin yeni hükümet sistemiyle zincirlerini kırmak için doğrulması ve yükselişe geçmesi pek çok hasis, hain ve hasmane çevreyi ürkütmüş, doğal olarak karşı tavır almalarına yol açmıştır.

*Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne açılan maksatlı ve mahsurlu cephe günbegün müflis ve münafık siyasi aktörlerin katılımıyla genişlemektedir.

*Eski sisteme dönülmesini ve Cumhurbaşkanı’nın partisiyle bağının kesilmesini hedefleyen, takılmış plak gibi sürekli bunları vurgulayan siyasi partiler ve art niyetli siyaset temsilciler ağız ve emel birliği içindedir.

*Siyasetin defolu ve lekeli yüzleri, maskelenmiş kâbus senaryolarıyla bir kez daha sahneye çıkarak Türkiye’nin sırtına hançer sokmak amacıyla pozisyon almışlardır.
Dünya yeniden kurulurken, haritalar yeni baştan çizilirken ülkemizin önünü kesmek, milli bekaya kast etmek için alenen devreye girenlerin ne oldukları, neye hizmet ettikleri, nereye ulaşmak istedikleri esasen bellidir.

*Özelikle bilinmesini isterim ki, geçmişleri geleceklerine kefil olamayan siyasi garabetlerin Türkiye’nin geleceği için söz söylemeye ne hakları vardır ne de hadleri olacaktır.

*Girdikleri her kalıbın şeklini alan, her rüzgâra yelken açan, her karambole bel bağlayan, her belirsizlikten nema kapmaya çalışan stratejik çukurların gelecek iddiaları boş bir gaye, boşuna bir gayrettir.

*Siyasette boşluk yoktur, olması için bir neden de yoktur.

*Yeni parti arayışları siyasi ve toplumsal bir ihtiyaçtan ziyade Türkiye üzerinde komplo ve kurgu mucitlerinin ucuz siparişidir.

"KİRALIK MİLLETVEKİLİ..."

*Demokrasiyi soysuzlaştırıp siyaseti sabote etmek isteyenlerin karışık ve kirli faaliyetleri son zamanlarda hız ve yaygınlık kazanmıştır. Geçmişte benzerlerine şahit olunan kiralık milletvekili sezonu tekrar açılmıştır.

*Bu durum partisi ve fikriyatı ne olursa olsun değerli milletvekili arkadaşlarımıza hakaret ve hürmetsizliktir. Milletvekillerinin siyasi zorunluluktan dolayı parti değiştirmeleri başka bir şey, belirli bir maksada matuf ve süreli olarak farklı partilere görevlendirilip gönderilmeleri başka bir şeydir. Milletvekilleri alınıp satılacak meta değildir.

[caption id="attachment_5514829" align="aligncenter" width="865"] İYİ Parti Lideri Meral Akşener, siyasi arenadaki yeni partiler için “Sayın Babacan ya da Sayın Davutoğlu seçime girmek için milletvekili istemesi gibi bir talepte bulunduğu zaman elbette arkadaşlarımla da konuşarak ama prensip olarak elbette evet derim.” demişti.[/caption]

ABD'NİN SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI KARARI

*Milli her meselede direnme imkânlarını tamamen kaybeden malum siyasi zihniyetleri tarihi fırsat olarak gören yerli ve yabancı mihraklar milletimiz için sakladıkları ertelenmiş hesaplarını ardı ardına görmek için devrededir. Bunlardan birisi olan sözde Ermeni soykırım kararı ABD Senatosu’nda ilk defa kabul edilmiştir. ABD Kongresi’nde Türkiye aleyhtarlığı zirve yapmıştır.

*Ayrıca yaptırım tehditleri otomatiğe bağlanmıştır. Türk milletinin şerefli geçmişinde soykırım yoktur, katliam yoktur, insan onuruna saldırı asla görülmemiştir.

*Türk milletini işlemediği bir suçtan dolayı töhmet altında bırakmak, soykırımcı olarak fişlemek ahlaksız ve ağır bir iftiradır.
Sözde Ermeni soykırım kozuyla avunan her ülke kendi geçmişine bakmalıdır.

"1915 KARARI YERİNDEDİR İSABETLİDİR"

*1915 Tehcir Kararı yerindedir, isabetlidir; aynı şartlar bugün bir kez daha doğsa yine yapılmalıdır. Soykırım elbette vebaldir, soykırım suçlaması da vandal bir uydurmadır.

"GEREKİRSE LİBYA'YA ASKER GÖNDERİLSİN"

*Libya’da Hafter isimli teröristin arkasında durup Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de sıkıştırmaya çalışanlar iyi niyetli değillerdir. Ülkemiz kuşatılmak istenmektedir.
Libya’nın meşru ve tanınmış hükümetiyle Türkiye arasında yapılan “Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması” zalimleri ve Türk düşmanlarını adeta felç etmiştir.

*Bu kapsamda gerektiği takdirde Libya’ya asker gönderme seçeneği mutlaka gündeme alınmalı ve gereği cesaretle yapılmalıdır.