MAZBATASI ELİNDEN ALINAN EKREM İMAMOĞLU HAYATINI SÖZCÜ’YE ANLATTI - 4 -


2014 yerel seçimlerinde CHP sadece tek bir yeni ilçede seçimi kazanmıştı, o ilçe Beylikdüzü’ydü.  “Yeşil, modern ve yaşanabilir bir kent.” Ekrem Bey’in hedefi buydu.

“Kalecilikte şunu öğrendim; aslında arkada ve tek başına olduğunuzu düşündüğünüz bir anda, tüm sürece müdahale edebilirsiniz, çünkü her şeyi en iyi siz görüyorsunuz.”

Adalet, eşitlik, dayanışma kavramları... “Çalışırım, başarmayı da çok severim, ama asla kıskanç değilim... Önyargılarını yıkmış birisiyim, eşitlik, adalet ve özgürlüğe inanırım.”

Bugün, Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’nı nasıl kazandığını ve nasıl yönettiğini okuyacaksınız...

Ekrem İmamoğlu hayat hikayesini Özlem Gürses’e anlattı.


İLK KRİTİK SEÇİM...

CHP Beylikdüzü İlçe Teşkilatı herkesi kucaklayan, gençleri ve kadınları eşit ağırlıkla içine alan yepyeni yapısıyla ilk kritik seçimine hazırdı artık.

“Anayasa referandumu” için çalışmaya başladılar. Fakat İmamoğlu kazanmanın sadece “oy almakla” ilgili olmadığını biliyordu. Oylarınızın güvenle sayılması için de gerekenin yapılması şarttı.

Tam da bu nedenle, CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı, oy verme işlemlerinin yapılacağı okulların tamamında örgütlendi.

SANDIKLARI TEK TEK GEZDİ

Ekrem İmamoğlu, o gün, oy verme işleminin yapılacağı okulların tamamına gitti, yaklaşık 450 sandığa tek tek ulaştı. Saat 17.00’de sandıklar kapandı. Bir süre sonra yüzler gülmeye başladı. Beylikdüzü’nde yüzde 54 oranıyla “Hayır” çıkmıştı.

İstanbul’da belediye yönetiminin AKP’de olup referandum sonucunun “Hayır” çıktığı tek ilçe Beylikdüzü olmuştu. Herkes çok mutluydu.

Referandumun dersleri alınmıştı; sandık gönüllüleri ekibi ve alanında uzman bilişimciler her bir oyun güvenle yerini bulmasını sağlamışlardı.

SIRADA YEREL SEÇİM VAR

Referandumdan bir gün sonra Beylikdüzü’nde “zafer” vardı, “yorgunluk” vardı ama “ara vermek” yoktu. Şimdi sırada yerel seçimler vardı. Beylikdüzü’ne başkan olacak, hayalindeki kenti yaratmak için çalışacaktı.

İmamoğlu diyaloğa çok inanıyor, partisi CHP’nin en çok ihtiyaç duyduğu şeyin diyalog olduğunu düşünüyordu.

HER ADIM YOL HARİTASIYDI

Avukat Doğun Subaşı’nın söylemiyle, “O günübirlik meselelerin, günübirlik sorunların çözümü için yola çıkmamıştı. Hiçbir meselede günü kurtarma peşinde değildi. Uzun vadeli düşünüyordu. Attığı her adım bir yol haritasının parçasıydı.”

Aylarca süren toplantılarda, sorunlar ortaya konulmuş, çözümlere odaklanılmış ve projeler hazırlanmıştı. İlk başkanlık kampanyası için kolları sıvadı.

4 BİN İNSANI ÖRGÜTLEDİ

30 Mart 2014 tarihindeki yerel seçimlerde Beylikdüzü’ndeki toplam 551 sandığın başında bulunmak için 4 bini aşkın insan örgütlenmişti. Beylikdüzü CHP İlçe Başkanlığı’nda kurulan seçim ofisinde de büyük heyecan yaşandı. Her yeni girilen tutanakla oy farkı açıldı ve gece yarısına doğru yüzde 50.8 oy oranı ile Ekrem İmamoğlu zaferini ilan etti. İlk işi, ilçe başkanlığındaki tüm gönüllüleri tek tek kutlamak, onlara sarılıp hatıra fotoğrafları çektirmek oldu. Ekrem İmamoğlu Başkanlığı dönemindeki Beylikdüzü’nü anlatıyor:

‘DAİMA ÖZGÜR VE MUTLU’

“Burası insanların daima özgür, daima mutlu olduğu bir yer. Mutluluğun ve özgürlüğün temelinde de birbirini sevmek yatıyor. İnsanların bir kentli olarak birbirini sevmesi birlikte yaşamanın en temel unsuru.

Kentsel kalkınma için teknoloji olacak, yetenekli, yaratıcı insanlar olacak ve bu insanların özgürce üretim yapabileceği, sosyal hayata katılabileceği hoşgörülü bir ortam olacak. Hoşgörü yoksa yetenek de yok olur.”

‘BELLİ RİSKLER DE VAR’

“Hoşgörünün tükendiği kentlerden, ülkelerden yetenekli insanlar göçer giderler, kaçar giderler. Biz Türkiye olarak belli riskler taşıyan bir toplumuz. Ülkede sosyal barışın sağlanabilmesi için en önemli, en tılsımlı kavram hoşgörü. İnsanların birbirini insan oldukları için sevmesini, saymasını, hoşgörü duymasını sağlamak zorundayız.”

Kampanyanın arkasında 30 yıllık tecrübe var


İmamoğlu’nun bugün de hâlâ birlikte çalıştığı Öykü Ajans’ın liderlere, adaylara ve partilere iletişim danışmanlığı ve kampanya yönetimi konusunda 30 yıllık tecrübesi vardı. Ajans Başkanı Necati Özkan, dünyanın önde gelen siyasi danışmanlarından biriydi.

İmamoğlu, seçim kampanyasında Necati Özkan ile çalışıyor.


KAMPANYADA İKİ MESAJ

İmamoğlu ve Özkan’ın yoğun çalışmalarından kampanya için iki mesaj çıktı: “İmamoğlu varsa çözüm var”, “İmamoğlu çalışacak, Beylikdüzü değerine kavuşacak.”

Ekrem İmamoğlu’nun kazanma azmi ve inancını Beylikdüzü CHP İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Taşkın Özer bakın nasıl anlatıyor: “Örgütü sahaya indirmeyi çok iyi başardı. Örneğin o dönemdeki belediye başkanının düzenlediği bir toplantıya CHP ilçe başkanı olarak katılabiliyor ve başkana ‘Zaten senin az zamanın kaldı’ diyebiliyordu. AK Parti’nin seçim ofisine girdiğimizi hatırlıyorum. Ofiste muhafazakar oldukları her hallerinden belli olan, başları kapalı teyzeler vardı... Biri dönüp Ekrem Bey’e dedi ki; ‘Oğlum sen bu seçimi kazanacaksın. Hiç üzülme.’ Ekrem Bey şaşırdı ve gülerek: ‘Teyze ben CHP’nin adayıyım’ dedi. Teyze: ‘Biliyorum oğlum’ diye karşılık verdi. Mesela imam hatip lisesine giriyorduk... Çocukların hepsi birden, ‘İmamoğlu ile yol açık’ diye tezahürat tutturuyorlardı, şaşırıyorduk. ‘Bu nasıl iş, ne oluyor’ diye kendimize soruyorduk.”


‘En sağlıklı yol katılımcılık’


Ekrem İmamoğlu, kadınlara verdiği önemi şu sözlerle anlattı: “Kentli olarak sevmek, insanların birbirine saygı duyması demek. Bu noktada kadınların durumuna özel bir önem veriyorum. Örneğin benim annem, sahici bir köy kadını. Köyde emeğiyle çalışan, üreten ve kişisel olarak da kazanan bir kadındı. Tarımla uğraşır, hayvanları ile ilgilenir, aynı zamanda çocuğunun ihtiyaçlarını karşılardı.

Aslında bu hızlı dönüşüm, bütün toplumu sosyolojik olarak etkileyen bir unsur. Bugünün dünyasında ‘Çoğunluğun yararını ben bilirim’ diyemezsiniz. Toplumun ihtiyaçlarını gerçekten anlamak ve karşılamak istiyorsanız, en doğru, en sağlıklı, en etkili yol katılımcılıktır. Her konuda, her yerde geçerli tek tip bir anlayış olamaz. Türkiye’nin bugünkü durumu maalesef bu. Yerel yönetimlerin olabildiğince güçlendirildiği, yetkilerinin artırıldığı ama aynı anda hem vatandaş hem de merkezi idare tarafından denetlendiği bir mekanizma kurulabilirse sorunlarımıza daha kalıcı çözümler üretebiliriz. Çözüm odaklı siyaset anlayışını hakim kıldıkça daha güçlü bir ülke oluruz, toplumca korkularımızın da azaldığını görürüz. Devleti yönetenlerin kendilerine güvenleri gelir. Yurttaş, sorunlarına en kısa yoldan ve en hızlı şekilde çare bulabilir.”


İMAMOĞLU YAKLAŞIMI


Kampanya Direktörü Necati Özkan, Ekrem İmamoğlu’nun başarısındaki en önemli üç etkeni “hazır olmak”, “seçmenin kalbine ulaşmayı bilmek” ve “ekibini motive edebilmek” olarak açıklıyor. İşte Özkan’ın anlattığı İmamoğlu yaklaşımı: “Siyasette başarı uzun vadeli ve sistemli çalışmaların karşılığıdır. Örgütsüz siyaset yapılamaz, iktidar olunamaz. Geleneksel siyasetten dışlananlara kucak aç. Kimseyi ‘öteki’ olarak görme, gösterme. En etkili particilik, particilik yapmamaktır.”



YARIN: Eşi Dilek İmamoğlu anlatıyor