Toplantının soru-cevap bölümünde yaşanan o diyalog şöyle:

Soru: İstanbul AK Parti'nin kalelerinden biriydi. Defalarca İstanbul’da açıkça seçimi kazandı AK Parti. Şahsen ben de öyle düşünüyordum. Geçen seçimde Kadir Topbaş, Sarıgül’e 600 bin fark attı. Bu seçimde bu fark sıfıra indi. İzmir İl Başkanı başarısız gördü kendini istifa etti. İstanbul İl Başkanı istifayı düşünüyor mu acaba?

İkinci sorum da şu, olay Büyükçekmece’de düğümleniyor. Fakat Büyükçekmece Belediye Başkanı mazbatayı aldı. YSK yeniden seçim kararı alırsa zaten sorun kalmayacak. İmamoğlu’na mazbata verilseydi, ondan sonra olağanüstü itiraz etseniz doğru olmaz mıydı? Böylece mağdur olarak miting fırsatı verilmemiş olurdu…


Binali Yıldırım: Olağanüstü hal ile ilgili müracaat henüz yapılmadı. Büyükçekmece ile ilgili yapıldı. Onun da görüşmesini henüz YSK karara bağlamış değil. Şöyle, onun hukuki cevabını Abdullah Bey daha iyi verir. Mazbata verilse ne olur, verilmese ne olur… Hukuki sonuç nedir? Onu Abdullah Bey açıklasın. İl Başkanı yanımda benimle beraber. Onun dışında başka bir şey söylemem yersiz olur.