Türkiye, 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin ardından KHK'lılarla tanıştı. Devlet, iliklerine kadar sızan FETÖ'cüleri temizlemek için Kanun Hükmünde Kararnameler ile (KHK) kamudan ihraçlara başladı. Sayıları 130 bini bulan ihraçlarda sadece FETÖ'cülerin olmadığı, solcusundan, sağcısına birçok 'FETÖ'cü olmayan' vatandaşın da ihraç edildiği anlaşıldı.

KHK'lı mağdurlar son olarak eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın açıklamalarıyla gündeme geldi. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyeliğine atanan Bülent Arınç, maaşıyla ilgili tartışma açanları "Edepsizler" diye azarlamış ve "Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) mağdur olan binlerce kişi var" diyerek aldığı maaşın yarısını “KHK mağdurlarına” vereceğini açıkladı. Biz de Arınç'ın KHK çıkışını hukukçulara sorduk.

Avukat İbrahim Erdoğan


“ARINÇ KENDİNİ MAHKEMELERİN YERİNE KOYMAKTADIR”

Konuyla ilgili Sözcü'ye konuşan ceza hukukçusu avukat İbrahim Erdoğan, “KHK’lıların kim olduğu bellidir. Bu kişiler FETÖ ve PKK ile iltisaklı oldukları için kamudan uzaklaştırılmış olan kişilerdir” diyerek Arınç’ın FETÖ ve PKK’ya karşı verilen mücadeleye meydan okuduğunu savundu.

Avukat Erdoğan, şunları söyledi: “Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliği gibi kamusal bir görevden alacağı maaşı FETÖ ve PKK ile ilişkileri nedeniyle görevden atılanlarla paylaşması, kendini OHAL komisyonu ve mahkemelerin yerine koyarak kendince bu kişileri aklama çabası içine girmektir. Arınç bu sözleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin FETÖ ve PKK'ya karşı yürüttüğü mücadeleye karşı doğrudan meydan okumaktadır. Bülent Arınç’ı yakından tanıyanlar açısından kendisinin bu beyanı kesinlikle şaşırtıcı değil. Esas şaşırtıcı olan FETÖ ve PKK ile mücadele edenlerin, bu sözlerine rağmen Arınç’ı henüz görevinden almamış olmalarıdır.”

Avukat Ramazan Bulut


“MAĞDUR EDİLEN VARSA BU İKTİDAR TARAFINDAN MAĞDUR EDİLMİŞTİR”

Avukat Ramazan Bulut da Arınç’ın açıklamasının satır aralarına bakmak gerektiğini ifade ederek, “Açıklama bir kesime şirinlik mesajıdır” dedi.

Bulut şu ifadeleri kullandı: “Bir kişinin maaşını veya gelirini birine bağışlaması hukuki bir tasarruftur. Ailesi hariç kimseyi de ilgilendirmez. Ancak bu kişi Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği gibi bir görevde ise, buradan alacağı maaştan yapacağı bağış hukuken mümkün olsa da siyaseten bazı tartışmaları birlikte getirir. ‘Maaşımın yarısını KHK’larla mağdur olmuş kişilere vereceğim’ şeklindeki bir beyan tamamen sorunlu bir ifadedir. Zira KHK’larla mağdur edilen birileri varsa kendi iktidarı tarafından mağdur edilmiştir.”

“BİR KESİME ŞİRİNLİK MESAJI”

Bulut sözlerine şöyle devam etti: “Hâlâ da kendisi bu iktidarın bir parçasıdır ki önemli bir göreve getirilmiş ve oğlu da milletvekili yapılmıştır. Merakım şudur; kendisi, iddia ettiği bu mağduriyetleri sırf alacağı maaşın yarısını dağıtmakla mı gidermeyi düşünüyor? Bulduğu tek çözüm yolu bu mu? Kaldı ki bunu yaparken alacağı ücretin yarısını bütün KHK’lılara eşit mi bölüşecek yoksa sırf kendi çevresindeki KHK’lılara mı dağıtacak? Söylemine bakılırsa sadece kendi çevresindeki KHK’lılara dağıtmayı düşünüyor. Yani benim KHK'lım iyidir, seninki kötü bağlamında. Bunu normal bir vatandaş söyleyebilir belki; ama Başbakan Yardımcılığı ve Meclis Başkanlığı yapmış biri bunu söylerse olmaz. Ben şahsen bundan sadece belli bir kesime verilmiş satıraltı bir şirinlik mesajı algılarım. Devlet aklı ve ciddiyetinin kaldırabileceği bir söylem değil bu.”

Avukat Serkan Günel


“CUMHURBAŞKANLIĞI YİK’İN İŞLEVSİZ BİR KURUM OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”

Avukat Serkan Günel de Arınç’ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olduğuna dikkat çekerek “Bülent Arınç’ın açıklamasını bir özeleştiri olarak kabul etmek istiyorum. Zira özeleştiri kültürü olmayan bir siyasi anlayışa mensup bir kişiden ancak bu kadarını umabiliriz. Lakin bir hukukçu olarak KHK mağdurlarıyla ilgili bağlı bulunduğu Cumhurbaşkanı'na pek çok çözüm önerisi getirebilecekken maaşının yarısını vereceğini söylemesi Yüksek İstişare Kurulu’nun da işlevsizliğini en baştan kabul ettiğinin bir göstergesi olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.