Özkoç özetle şunları söyledi:

"Millet bir karar vermişti. İlk şaşkınlığı AA yarattı. Sonuçlar verilirken sonuçların verilmesi durduruldu. Nedeni Ekrem İmamoğlu'nun öne geçmesiydi.

Cumhur İttifakı bize çok ağır saldırıda bulundu. Zillet ittifakı dedi. oy vermeyenleri terörist ilan etti.

İçişleri Bakanı'nın daha önceden şehit cenazelerine CHP'yi almayın kışkırtması hafızalardaydı. Biz seçimin hoşgörü içinde geçmesini isterken karşı taraf germek, huzurluzluk yaratmak ve insanları karşı karşıya getirmek için elinden geleni yaptı. Milletimiz karar vermişti ama karşı taraf bunu kabul etmedi. Bizi kışkırtan ağır sözlerle tahrik etmeye çalışan ve sokağa dökmek için genel başkanımız dediler ki sabırlı olun bu iş demokrasi içinde çözülecek. Biz YSK'nın alacağı kararlara da milletimize de milletimizin geçmişine de güveniyoruz.

Milletvekillerimiz ağır ekonomik koşullarda TBMM içinde yerini almış ve iktidara tavsiyeye hazırdı. Bizi günlerce sandığın başında beklettiler. Saydık olmadı, bir daha saydık olmadı. Bir daha saydık. olmadı. Mazbatayı aldık belediye başkanlarımız göreve başladı olmadı. İçlerine sindiremediler, kabul etmediler. Kışkırtmaya devam ettiler Aynı az önce İçişleri Bakanı'nın toplantısında söylediği sözler gibi hala bizi ayrıştırmaya devam ediyorlar. Hala kışkırtmaya devam etmek istiyorlar.

Cumhuriyet Halk Partisinin lideri şehit cenazesine gideceğini söyleyince koruma müdürü Saat 10.03'de Ankara Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğü'ne bilgi verdi. Yani Emniyetin bilgisi vardı, valinin bilgisi vardı. Hatta Milli Savunma Bakanı'nın koruması arayıp Kılıçdaroğlu katılacak mı sorusuna arkadaşlarımız evet katılacak yanıtını verdiler.

Görüntüler elimizde, tanıkların ifadeleri elimizde. Tek bir müdahale olmadı. Olayın gelişi belliydi, emniyet görevlileri görevlerini yapmadı. Protokol birden oradan ayrıldı. 2-3 dakika sonra büyük bir saldırı başladı. Tam anlamıyla linç girişimiydi, öldürme kastıydı. Defalarca yumruklar vuruldu, tekmeler atıldı. Genel başkan yardımcısının kaburgası kırıldı. Yere düşmemek için birbirlerine tutunarak ayakta kalmaya çalıştılar. Yeterli emniyet gücü maalesef sağlanamadı. Yapılan haince bir saldırıydı. Tamamen öldürmeye yönelik bir saldırıydı."