CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırının yaşandığı Çubuk'taki şehit cenazesinde kendisinin de bulunduğunu, linç girişimiyle ilgili bazı siyasilerin gereğini yaptığını ancak birçoğunun olayı kınamadığını belirtti.

Olaya çok üzüldüğünü anlatan Kuşoğlu, bazı siyasilerin, "Kılıçdaroğlu'nu kendi milletvekilleri yalnız bırakmıştır." açıklamasının da ahlak dışı bir iftira olduğunu ifade etti. Kuşoğlu, Çubuk'ta katıldığı şehit cenazesinin devlet töreni olduğunu, devletin herkesin güvenliğini sağlaması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

'Devlet değiliz, bu işi beceremiyoruz' deniliyorsa, ben görevimi yapmaya hazırım


"Bazı yöneticiler, devletin görevlerinin, devletin ne olduğunun farkında değiller. Benim gibi bazı milletvekillerinin orada koruma görevi yapması gerektiğini söylüyor. Devlet; devlet erkanını, milletvekillerini, vatandaşlarını koruyamıyorsa, benim gibi milletvekilleri gövdesini koyarak, tabancasını çekerek gereğini yapar. 'Devlet değiliz, bu işi beceremiyoruz' deniliyorsa, ben görevimi yapmaya hazırım. Ancak ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin zavallı, bir şehit cenaze töreninde devlet erkanını koruyamayacak kadar güçsüz olduğuna inanmıyorum. Türkiye Cumhuriyeti güçlüdür; yeter ki bu cumhuriyeti, bu devleti idare etmeyi becerebilelim. Maalesef bazı açıklamalar, Türkiye'de devlet adamı yokluğunun itirafı olmuştur.

O gün sağ kalabildiysek...


Bir Anadolu köyünde Türk örf, adetleri gereğince misafirlikte, bir cenaze töreninde, şehit cenaze töreninde acıyı paylaşmak için gelenler baş tacı edilir, onların güvenliklerinin sağlanmasına gerek olmaz. Çubuk Akkuzulu'da da Türk örf, adetleri gereğince Anadolu'ya, Türklüğe yakışan hassasiyeti, misafirperverliği gösterenler, bizi korumak için gövdesini ortaya koyunlar olmuştur. O gün sağ kalabildiysek, Türkiye'yi kapsayacak çok daha kötü bir olay olmamışsa bu bahsettiğim kişilerden, Çubuklulardan, Akkuzulular'dan dolayıdır. Akkuzulu'da değerlerini yitirmemiş Anadolu evlatları gereğini yapmış, Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP heyetini şeref, haysiyet, gelenek ve ahlakını yitirenlerden korumuştur."

[custom_content title="Bahçeli: CHP'liler Kılıçdaroğlu'nu yalnız bıraktı" desc="MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı ve TBMM'nin açılışının 99'uncu yıl dönümü nedeniyle TBMM'de düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 'geçmiş olsun' dileğinde bulunup bulunmadığı sorusu üzerine, şöyle konuştu: 'Bugün Meclis'te de birçok konuşmacı üzüntülerini ifade ettiler. Ama MHP'nin Meclis'teki konuşmacısı hiçbir üzüntü belirtmedi, gidip 'geçmiş olsun' diye yerine kadar ziyaret etmedi. Bunun ne anlama geldiğini Kemal Kılıçdaroğlu'nun düşünmesi lazım. Çünkü kendisini o meydanda koruyan etrafındaki hiçbir CHP'linin olmadığı, hiçbir milletvekilinin bulunmadığı yerde yanında bulunan kişi Mevlüt Karakaya'dır. En azından ona bir teşekkür etmesi lazım. Evdeki sandalyede birisinde kendisi oturuyordu, diğerinde Mevlüt Karakaya oturuyordu. Nerede büyükşehir belediye başkanı, nerede oradaki grup temsilcileri? Tek bir Murat Emir isimli bir kişi var. Bana göre en sadık adam o. Kemal Kılıçdaroğlu'nu yalnız bırakmayan tek kişi o. Bunları düşünmesi lazım. Sağa-sola suç atmamaları için bunları düşünmeleri lazım. Biz herhangi bir şekilde memnuniyet hissetmedik. Memnuniyet hissetmeyen birisinin gidip de 'geçmiş olsun' demesinin ne anlamı var.'"]

"Vatansever ve imanlı değiller"


Kuşoğlu, Çubuk'taki olayın, planlı, organize ve aynı gün İstanbul'daki mitinge sıçratma amacı olduğunu öne sürdü. Bir soru üzerine Kuşoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yumruk atan Osman Sarıgün'ün elini öpenlerin, "teröre, kaosa hizmet ettiğini, milliyetsiz ve imansız insanlar olduğunu" belirterek, "Kendi vatandaşına düşman olan milliyetçi olamaz." yanıtını verdi.

Protokoldeki yerlerinin güvenlikli olmadığını, protokolün en sonunda, linç etme amacında olanların arasında bulunduğunu anlatan Kuşoğlu, bunların belirli, görevlendirilmiş, doldurulmuş kişiler olduğunu, adım adım Kılıçdaroğlu'na yaklaşmaya çalıştıklarını ifade etti.

Bülent Kuşoğlu, askeri öğrencilerden oluştuğunu düşündüğü bir grup askerin, kendisini de dışarıda bırakacak bir hat oluşturduğunu ancak cenaze namazından sonra öğrencilerin yok olduğunu, hattın bozulduğunu, cenazenin top arabasına bindirilmesinden sonra koptuklarını, 40 dakika kadar köyde kaldığını söyledi.

Kuşoğlu, arkadaşlarından bazılarının Çubuk'ta bulunduğunu öğrendikten sonra, 4 kişilik arabaya 7 kişi binerek gidebildiklerini belirtti. Çubuk'taki bu olayın ne kadar vahim olduğunun kavranması gerektiğini vurgulayan Kuşoğlu, bunun, sadece Kılıçdaroğlu ve milletvekillerine yönelik saldırı, linç değil Türkiye'yi karıştırmak, kaosa sürüklemek üzere yapılmış bir hareket olduğunu savundu. Kuşoğlu, buna destek verenlerin vatansever ve imanlı olmadıklarını ileri sürdü.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "gaz sıkışması" ifadesinin hatırlatılması üzerine ise Kuşoğlu, "Keşke o kadar basit olsa. Sayın Cumhurbaşkanı, vahametin farkında değil." karşılığını verdi. Bir soru üzerine Kuşoğlu, Türkiye ittifakının, millet ittifakı olduğunu, Türkiye ittifakı içinde Türkiye'deki bütün unsurların yer aldığını vurgulayarak, "Gerçek Türkiye ittifakı millet ittifakıdır. Bunu taklit etmeye çalışıyorlar." dedi.

TBMM (AA)