9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,ebediyete intikalinin 4’ncü yılı. Özel doktoru, başdanışmanı olarak Demirel’in yanında 20 yıl görev yapan ve halen İYİ parti Isparta Milletvekili olan Dr. Aylin Cesur, “Baba”yı ilk kez 4 yaşındayken Eskişehir-Odunpazarında görmüş. Aylin Cesur o günü şöyle anlatıyor: “Kocaman bir kürsü, kürsüde bir dev adam. ‘Demirel’ diye haykıran binlerce insan. Öyle çok etkilendim ki kader bana, kendisini bu kadar yakından tanıyabilme, fırsatı sundu.” Dr. Aylin Cesur, Süleyman Demirel’i şöyle anlattı:

HALKLA ARASINDA BARİKAT YOKTU

“Demirel, halkın içinde bir siyasetçiydi.Halkla arasına barikat kurdurmazdı. Halkın uzakta kaldığını görürse ‘gelin’ derdi. En başta bunu gördüm ben. Köylüyü de, kentliyi de, genci de, yaşlıyı da kucaklamak gerektiğini gördüm. Ağlayan birinin gözyaşına dokunmak ve onu silmek istiyorsanız bu ancak en yakınındaysanız mümkün olur. Demirel’in bir ömür peşinden koştuğu çağdaş ve huzurlu, insanlarının barış içinde yaşadığı ve gülümsediği mutlu insanlar ülkesi, kalkınmış Türkiye’ye şimdi çok ihtiyaç var.”

O MÜZEYİ KENDİSİ YAPTI

“Demirel’in İslamköy’de yaptırdığı ve millete armağan ettiği müze, onun son eseriydi. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete ve değerlerine bağlı olarak bu felsefeyi kendine şiar edinmiş bir adamın hayatında Cumhuriyeti görürsünüz. Aslında Cumhuriyetin en önemli nimeti bana göre eğitimde fırsat eşitliğidir ve İslamköy’lü Süleyman’ın uzun ince bir yoldan başlayıp Çankaya’ya, Devletin en yüce makamına erişebilmiş olması yine Cumhuriyet sayesindedir. Müze ve Külliye bu nedenle kardeşi Merhum İşadamı Şevket Demirel tarafından İslamköy’de yapıldı. İçini, duvarlarını ise kendisi ile 20 sene boyunca tek tek çalışarak yaptık.”

DEMOKRASİ ÇOK SESLİLİKTİR

“Sayın Demirel Başbakanken, ‘Eğer sabah gazetelere baktığımda beni eleştiren bir manşet haber yoksa, o ülkede demokrasiden söz edemezsiniz’ diyordu. Bugün basının durumu da tartışmalıdır. Demokrasi vardır dediğiniz yerde çok seslilik olmalıdır. Ama ülkemizde bugün bu hür ortam maalesef yoktur. Sayın Süleyman Demirel, konuşmalarında sıkça ‘Bu ülkenin doğulusu ve batılısı, kuzeylisi ve güneylisi ile tüm bireyleri kardeştir. Kendimize güvenelim. Demokrasimize güvenelim ve sadakatle bağlı kalalım. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete sadakatle bağlı kalalım. Türkiye’nin Birliği’ni milleti ve toprağı ile muhafaza edelim. İnsan haklarından, demokrasiden ve uygar dünyadan kopmayalım’ diyordu.”



Demirel: Ülkenin durumu iyi değil, görüyorum

Aylin Cesur,Demirel’in Atatürk’e ve arkadaşlarına minnet ve şükran duydu ve bunu her fırsatta dile getirirdi. Derdi ki; “Türk insanı, Cumhuriyeti kuranlara ve O’nu yüceltenlere minnet ve şükran duymaktadır. Türk insanı bugünlere nasıl geldiğini unutmayacak ve şanlı geçmişini koruyarak aydınlık geleceğine sımsıkı sarılmaya devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti, önünde uzanan aydınlık yolda, emin adımlarla ilerlemeye devam edecektir.” İşte bu nedenle Süleyman Demirel efsanedir. Vefatından önce ülkenin gidişatıyla ilgili yöneltilen bir soruya Demirel’in verdiği cevabı Aylin Hanım şöyle anlatıyor: “Sayın Demirel, ‘Tek kelimeyle söylemem gerekirse ‘İyi’, iki kelimeyle söylemem gerekirse ‘İyi değil’ demişti. Gerçekten ülkenin durumu şimdi de iyi değil. Isparta'mızın tüm ilçelerini, sokaklarını, köylerini gezdim. Ve gördüm ki sokakta ciddi bir korku var. İnsanlar konuşmaktan, resim çektirmekten, telefonda dahi fikir beyan etmekten, herkesten, her şeyden korkar olmuş durumdaydı. Demokrasi ve kalkınmanın kahramanı olarak gördüğü Süleyman Demirel’in yanında 20 yıl görev yapan Aylin Cesur, “Bu büyük devlet adamının yanında öğrendiklerimi, artık milletimize siyasette vermek sadece bir görev değil, aynı zamanda bir vefa borcu. Kendisine duyduğumuz derin hasretle, Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i, Türkiye’nin babasını rahmet ve şükranla anıyor, aziz hatırası önünde ihtiramla eğiliyorum” dedi.