DİDİŞEREK ANLATAMAZSINIZ



TUGAY ULUÇEVİK: Demokrasimizdeki aksaklıklar nedeniyle Türkiye aleyhtarlığı çok güçlendi. Bunda PKK ve FETÖ’nün propagandasının da büyük katkısı var. Türkiye, maalesef dış politikada yanlış tercihler yaptı. Osmanlıcılık hareketi, kafaları karıştırdı. Siz Suriye’ye taş attığınız zaman, Mısır’a taş attığınız zaman, Irak’la didiştiğiniz zaman, terörle mücadele gibi çok yaşamsal bir gerekliliği anlatmakta zorlanırsınız.

HİÇ HAZIRLIK YAPILMAMIŞ



NAMIK TAN: Harekat için askeri hazırlık yapılırken, medya hazırlığı hiç yapılmamış. Bu harekatın bir sözcüsü yok. Bir basın merkezi yok. Oysa yapılan bayağı kapsamlı bir harekat ve stratejik bir konu. Her gün, bilgi verecek bir merkez olmalı. Bizimle ilişkisi bilinmeyen çevreler tarafından davamızın anlatılması gerekir. İletişim savaşı, sahadaki savaştan daha önemlidir. İletişim savaşını kazanan sahadaki savaşı da kazanır.

HEYETLER GÖNDERİLMELİ



ZERGÜN KORUTÜRK: Ortada bir bilgi boşluğu var. Soçi’den sonra, Türkiye Batı ile ve NATO ile ilişkilerini daha da zayıflattı algısı hakim oldu. Bununla sadece dış temsilcilikler kanalıyla mücadele edemezsiniz. Kamu diplomasisini daha aktif hale getirmemiz gerekir. Heyetler yoluyla, parlamenterden parlamentere, işadamından işadamına, gazetecilerle, STK’lar aracılığıyla anlatılması gerekir.

DURACAK YERİ BİLMEK LAZIM



SERMET ATACANLI: Eskiden Batı’da bizi suçlayanlar olduğu kadar, bizi savunanlar da vardı. Ancak bu harekat başlayınca Türkiye’ye karşı müthiş bir birleşme oldu. Bu hem ilginç hem üzücü. Artık öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, ne kadar haklı olursan ol, silahlı kuvvetler kullanarak sonuç almaya yönelmek tasvip edilmiyor. Dış politikada durulacak yeri bilmek gerekiyor. Dünyaya meydan okumak olmaz.