Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, çoklu kişilik bozukluğu rahatsızlığı bulunan Nermin Akyıldız’ı tedavi ediyor aynı zamanda yanında çalıştırıyordu. Prof. Dr. Keskin iddialara göre Nermin Akyıldız’ın tedavi sürecinden yararlanarak “Kanıt, tanık, bilirkişi, Amigdala Unutumaz 2" isimli romanı yazdı.

Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, kitabında hastasının özel hayatını ifşa etmekle suçlanıyordu.


50 YIL HAPİS İSTEMİYLE DAVA AÇILDI

Romanda; özel hayatını, hastalığını, aynı zamanda ailesiyle ilgili bilgilerin ifşa edildiğini, kızının bu romanı okuduktan sonra intihara teşebbüs ettiğini öne süren Akyıldız, Prof. Dr. Keskin hakkında 2011 yılında suç duyurusunda bulundu. Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin hakkında 'İntihara yönlendirme', 'Kasten yaralama', 'Hakaret', 'Haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etme', 'müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri açıklama', 'Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçlarından 50 yıl hapis istemiyle dava açıldı.

YARGITAY, ADLİ TIP'TAN RAPOR ALINMADIĞI GEREKÇESİYLE KARARI BOZDU

Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndemi yargılama sonunda sanık Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin’in beraatine karar verildi. Yargıtay, kitabın yayınlanmasıyla ailevi sırların açığa çıkmasından dolayı bozulan ruh sağlığının etkisiyle Nermin Akyıldız ve kızının intihar fikri ve kararın oluşup oluşmadığı veya önceden mevcut intihar fikri ve kararında artış meydana gelip gelmediği hususunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmadığı gerekçesiyle hükmü bozdu.

RAPORDA "BİLİNEMEZ" DENİLDİ

Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yeniden yapılan yargılamada dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Raporda kitabın kişinin ruh sağlığını bozup bozamayacağının, intihar fikri oluşup oluşmayacağının ve ruh sağlığındaki bozuklukta artışında bu olayla ilgili olup olmadığının bilinemeyeceğini belirtildi.

“FARKLI KIYAFETLER GİYİP FARKLI KARAKTERLERE BÜRÜNÜYORDU“

Duruşmada tanık olarak dinlenen Nermin Akyıldız’ın kardeşi Selime Mutlu ise ablasının ruhsal rahatsızlıklarının olmadığını doktor Keskin ile görüşmeye başladıktan sonra oluştuğunu ileri sürerek şunları anlattı: “Ablam doktor ile görüşmeye başladıktan sonra eve sarhoş gibi geliyordu. Hareketleri değişmişti. Sürekli uyuyordu. Uyanık olduğu zamanlarda farklı kıyafetler giyip farklı karakterlere bürünüyordu. Ablamın sanık doktor ile tanıştıktan sonra sürekli intihar etmek istediğini biliyorum. Kitabı okudum. Kitapta bizim ailemize babamın ve dedemin evliliklerine kadar her şey yer alıyordu. Ablam sanığın klinikteki herkes çıktıktan sonra sanığın kendisine iğne yaptığını ve dilinin altına ilaç koyduğunu söyledi."

Nermin Akyıldız, beraat kararına tepki gösterdi.


“ VİCDANINIZ RAHAT MI “

Mahkeme, sanık doktorun üzerine atılı suçları işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatine karar verdi. Beraat kararı karşısında şaşıran Nermin Akyıldız hakime “Vicdanınız rahat mı“ diye sordu. Hakim ise “Evet vicdanım rahat. Karara itiraz edebilirsiniz" cevabını verdi.

BRANŞI DIŞINDA TEDAVİ DENEDİ! ÖZEL HAYATIMI BİLİMSEL DİYEREK İFŞA ETTİ

Duruşma çıkışı karara isyan eden Nermin Akyıldız “Bu kadın hayatımı mahvetti. Üzerimde yasadışı ilaçlar kullandı. Branşı dışında tedaviler denedi. Beni denek haline getirip gece gündüz muayenehanesinde uyuttu. Her türlü yasadışı ilacı iğneyi branşı olmadan üzerimde denedi ve beni kobay haline getirdi. 8 sene boyunca evinde ve muayenehanesinde yatırdı. Çocuğumu intihara sürükledi. Ailem ve benim hakkımda ve bana yaşattıklarını romanında bilimsel diyerek yazdı ve özel hayatımızı ifşa etti. Haksız beraat ettirildi. 10 seneden beri çok yorulduk. Günde 30 ilaç alıyorum artık. Karara itiraz edeceğiz.” dedi.