Yer: Şirinevler semt pazarı. Tezgahlar kurulmuş, vatandaş cebindeki para ile eve en fazla nasıl yiyecek götürürüm derdinde. Ansızın bir şey oluyor, ortalık karışıyor. Ekrem İmamoğlu, pazara giriyor. Önce selamlaşmalar, ardından izdiham başlıyor.

Sarılanlar, öpenler, öpmelere doyamayanlar, başı kapalısı, açığı, pazarcısı, alışveriş yapanı herkes koşuyor. Pazarda ortak bir ruh hali var. Bu hal, "Bizimki geldi" hali. Herkes teklifsiz...

Sanki oğlu gelmiş, kızı gelmiş. Sarılıyor, konuşuyor, cep telefonu ile fotoğraf çekiyor, yaşlı bir kadın, elindeki telefonu İmamoğlu'na uzatıp, "Yeğenim burada, şuna her şey çok güzel olacak deyiver" diyor.

Bu görüntüleri herkesin, İstanbul'da oy verecek 9.5 milyonun, Türkiye'de yaşayanların ve özellikle de siyasetçilerin izlemesinde fayda var. Bu görüntülerde, ister şu partiden ister bu partiden olun insana dokunan bir özlem var. Özlemin adı, Samimiyet...

Hakiki olana, samimi olana Türk insanın özlemi adeta vücut buluyor.

İşte İmamoğlu'nun halk pazarında yaşadığı birbirinden ilginç ve o kadar da samimi diyaloglar:

Pazarcı: Harbiden senin yüzünde nur var, dürüst bir adamsın inadına İmamoğlu.

Pazarda alışveriş yapan kadın: "Maaşla yaşıyorum, lütfen (tezgahtaki fiyatları göstererek) bu memlekete sahip çık."

Bir kadın: Bir fotoğraf çekilelim kurban olayım.

Bir genç: Beylikdüzü'nde iftara gelmiştiniz. Yediğiniz içtiğiniz her şeyin helali hoş olsun.

Bir kadın: Bir tane fotoğraf çekileceğim, göndermem. Gece gündüz dua ediyorum sana, yolun açık olsun.

Elini sıktığı bir pazarcı İmamoğlu'nun elini bırakmadan: Allah inşallah haksızlığı kabul etmeyecek, şuna oy buna oy yok, İmamoğlu'nun dürüstlüğü kazandı.

Yaşlı bir teyze kalabalığı yararak İmamoğlu'na yaklaşıp: 'Süper çaldınız vallahi' (gülerek) İmamoğlu da cevabı yapıştırıyor: Gönülleri çaldık.

İmamoğlu'na yaklaşan bir teyze elindeki telefonu İmamoğlu'na uzatarak: Çok güzel olacak her şey deyiver diyor. İmamoğlu telefondaki vatandaşa 'Her şey çok güzel olacak, öpüyorum seni' diyor.

Elindeki bir küçük poşet içindeki ürünü gösteren teyze, "Ha bu kaç para.... Yazık günah değil mi?" diye İmamoğlu'na dert yanıyor.

Ekrem İmamoğlu, kendisine selam veren bir vatandaşa, "Sağ ol abicim" diye yanıt veriyor.