CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da CHP muhabirleriyle bir araya geldi ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.  Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve CHP eski milletvekili Sinan Aygün arasında yaşanan ‘Togo Kuleleri’ tartışması için şunları söyledi:

YAVAŞ İLE KONUŞTUM: Mansur Yavaş’la görüştüm. Kendisi zaten yapısı gereği, düşüncesi gereği, haksızlıklara karşı çıkan, ranta karşı çıkan bir isim. Dolayısıyla böyle bir uyuşmazlıkta yapılması gereken, yasanın öngördüğü çerçevede hareket etmesidir. Biz de kendisine onu söyledik: Yasa, hukuk neyi öngörüyorsa gereğini yapın.



BÜYÜK RANT VAR: İşin özü belli. Büyük rant var, büyük paralar dönüyor. Mansur Bey gerekli açıklamaları yaptı. Sonuç şu gerçekten de haksız olarak rant elde edenlere karşı Belediye Başkanı’nın mücadele etmesi lazım, başka ne olabilir? Mansur Bey de bu mücadeleyi sürdürüyor. Mansur Bey yargı kararlarını uygulamak zorunda, başka bir lüksü var mı? Yani hangi bürokrat ya da hangi seçilmiş belediye başkanı “Ben yargı kararlarını uygulamayacağım” der?

AYGÜN İLE GÖRÜŞTÜM: Sinan Aygün geldi, bana anlattı. O nedenle ben de Mansur Bey ile “Nedir bu?” diye konuştum. Hukukun gereği neyse onu yapın dedik. (‘Aygün rüşvet istendi dedi mi?’ sorusu üzerine) O ayrıntılara çok fazla girmek istemiyorum ama bir haksızlığa uğradığını ifade etti. Hatta Melih Gökçek zamanında, büyükşehirin avukatlığını yapan birisinin mahkeme kararlarını aldığı halde başkanlığa götürüp tebliğ etmemesi, bu arada inşaatın bitmesinin beklemesi gibi bir sürü süreç var.

RÜŞVETİN GÖRÜNTÜSÜ VAR İDDİASI: Bir iş hanına girer, çıkarken görüntü olabilir. Bugün bu otele de gelirken de görüntüler vardır.

ERDOĞAN’DAN GÜZEL TAZMİNAT ALACAĞIM
CHP muhabirleriyle bir araya gelen CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açtığı tazminat davalarına ilişkin, “Şu ana kadar benim kesinleşmiş kaybettiğim hiçbir davam yok. 18 davayı kazanmışız. Zaten kazanmak zorundayız. AİHM’e giderse ayrıca tazminat alıyorum. Güzel bir rakam alacağım” dedi.

UYARIYORUM, KANAL İSTANBUL’UN PARASINI ASLA ÖDEMEYECEĞİM!


Kanal İstanbul Projesi tartışmasının gündemi değiştirmek, ekonominin konuşulmasının önüne geçilmek için başlatıldığını savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

PARAN VAR MI: Beyefendi, gideceğini gayet iyi biliyor. Sırf ekonomi görüşülmesin, vatandaşın sorunları tartışılmasın diye, Kanal İstanbul’dur tutturmuş gidiyor... Paran var mı kardeşim, yap bakalım... Nerede bu projenin ÇED raporu, nerede kamu kuruluşlarının bu konudaki görüşü?

O PARALARI ÖDEMEM: Şundan o da emin, ben de eminim. Beyefendi gidici. Gidecek. Birileri kalkıp öyle köprü gibi, yol gibi garantileri alıp “Kanal İstanbul’u yapacağım, buradan garantiler de aldım. İleride de haklarımı ararım, gelen iktidar da bana bir şey yapamaz” demesin. Bugünden herkesi uyarıyorum. Özellikle bu işe soyunacak olanları uyarıyorum. İktidara geldiğimizde kesinlikle parasını vermeyeceğiz.

YOLSUZLUKTA DEVAMLILIK OLMAZ: Devletin devamlılığı, Türkiye’nin  çıkarları üzerine esastır. “Türkiye’nin çıkarlarını peşkeş çekmek” diye devlette bir devamlılık yoktur. Yolsuzlukta, haksızlıkta, yandaşa rant paylaşımında devamlılık olur mu?

YENİ PARTİLER: Şu anda toplum ikiye ayrışmış. Tek adam rejiminden yana olanlar ve demokrasiden yana olanlar. Demokrasiden yana olan her kimse, hep birlikte ortak hareket etmek zorundayız. Yasama-yargı-yürütme olmalı, siyaset halka hesap vermeli, vergilerin nasıl harcadığının hesabı  verilmeli. Buna kim ‘evet’ diyorsa, önümüzdeki seçimlerde böyle bir tablo çıkacak... Ortak hareket etmek zorundayız. Demokrasi sadece CHP’liler için geçerli değil. Bizim gibi düşünmeyenlerden de demokrasiyi savunanlar bulunuyor.