İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 55 üniversitenin rektörleriyle Haliç Kongre Merkezi’nde bir araya geldi. ‘İstanbul’un Üniversitelerini Konuşuyoruz’ başlığıyla gerçekleştirilen etkinlikte konuşan İmamoğlu, “İstanbul bir üniversite şehri derken abartmıyoruz. Gerçekten de Boston’dan sonra en fazla üniversitesi bulunan bir şehir unvanına sahip. İstanbul’da, 12’si devlet üniversitesi olmak üzere 55 başarılı üniversitemiz olduğunu biliyoruz. Halen öğrenim gören gençlerin sayısı 1 milyonu aşkın. Türkiye’nin 4-5 büyük kentinde bulunan öğrencilerin toplamından daha da fazla” dedi.



YABANCI ÖĞRENCİ SAYI 3 KAT ARTTI

İstanbul’da eğitim görmeye gelen yabancı öğrenci sayısında, son 5 yılda 3 kat artış olduğunu ifade eden İmamoğlu, “Türkiye’de bulunan 3 yabancı öğrenciden 1’i İstanbul’da öğrenim görüyor. Şu anda İstanbul’da 184 farklı ülkeden 45 bin öğrenci var. Avrupa’dan öğrenci değişim programlarıyla ülkemize gelen öğrencilerin ise 3’te 2’si İstanbul’da. Burada kütüphane konusu önemli. İstanbul’da 39’u halk kütüphanesi, 21’i İBB ye ait olmak üzere toplamda 60 kütüphane var. İstanbul’da 100 bin kişiye 0.4 kütüphane düşmesi gerçekten üzücü bir oran. Bunu arttırmak istiyoruz. Örneğin bu sayı Zürih’te 14, Paris’te 8.5, Tokyo’da ise 3.4” ifadelerini kullandı.



“GELİŞMİŞ ÜLKELER YETENEKLİ İNSAN PEŞİNDE”

İmamoğlu, İstanbul’un yeni yönetimi olarak üniversiteler ve akademik dünya ile ilgili hedeflerinden bahsederek şöyle konuştu; “Londra, New York, Paris, Amsterdam, Tokyo, Sidney… Bu kentlerin hepsi, yetenekli yaratıcı beyinleri ve girişimci sınıfları çekmek için özel müesseseler kuruyor. Hepsi de yabancı ülkelerde doğmuş yüksek lisans öğrencilerini, bilim insanlarını ve girişimcileri cezbetmek için gittikçe daha çok ve daha organize çaba sarf ediyorlar. Yatırım ve tanıtım ajanslarıyla dünyanın belli ülkelerinde çok özel tanıtımlar yapıyorlar”



ÜNİVERSİTELERE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

Rektörlere bu konularda iş birliği yapma çağrısında bulunan İmamoğlu, “Üniversitelerimiz bu konuda, şehrimizle, şehrimizin yönetimiyle, İBB’yle maksimum düzeyde bir ortam yaratmalı diye düşünüyorum. Birlikte çalışmamız şart. Aksi taktirde gerçekten, akademik dünyanın kendi dünyasında olması ya da bizim kendi dünyamızda bir çaba göstermemizin, bu şehre çok büyük katkıları olmayacağını düşünüyorum. Bu anlamda şehrimizin ve ülkemizin bu rekabetçi dünyada, yerini, konumunu geliştirecek ve değiştirecek en önemli şey, ülkemizi terk eden yetenekli vatandaşlarımızı burada tutabilmek ve ona dönük çalışmalar yapmak… Diğer ülkelerde bulunan yetenekli insanlar için, özellikle yakın coğrafyamızdaki, İstanbul’un bir cazibe merkezi haline gelebilmesi. Bu bakımdan bu inisiyatifi hep beraber geliştirebiliriz” şeklinde konuştu.