CHP İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart seçimleri kapsamında Silivri'de STK üyeleri, yöre dernekleri, meslek odaları ve muhtarlar ile kahvaltıda buluştu. CHP Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar!ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda konuşan İmamoğlu, geç kaldığı için özür diledi ve bunun nedenini açıkladı: ''Yolda önümüzde bir kaza yaşandı. Önümüzdeki araç 3-4 takla attı. Yardım etmek için indik. Ne mutlu ki içindekiler yaşıyordu. O sırada bir vatandaş, 'İnşallah kazanırsın' dedi. 'Ya dur bir dakika, kazanma işi sonra' dedim. Tek bir vatandaşımızın canı çok değerli.''

''Şehrin güzelliği için konuşurum''


''31 Mart'ta yerel seçimine giderken bir şeyler anlatıyoruz'' diyen İmamoğlu, ''Daha güzel bir İstanbul, daha güzel bir Silivri yaşayabilmek adına çocukların, gençlerin, kadınların, bütün ailelerin daha mutlu bir şehirde var olmaları adına bir şeyler anlatıyoruz. Yola çıkış amacımız bu. Ama seçim kazanmak için, her yol mubahtır deyip, toplumun yarısını neredeyse yok saymak, bence dünyanın en son yapılacak işi. Bu gerçekten ne ahlaka ne vicdana sığmaz. İnsanın, çok af edersiniz ama midesi bile kaldırmaz. Benim çocuğum bu cümleleri duysun istemem mesela. Hiç kimsenin çocuğunun duymaması gereken cümleleri ben kurabilir miyim? Edemem. Ben bu şehir için, güzelliği için konuşurum. Bu şehrin yoksulluğu bitsin diye projeler üretirim. 16 milyon insanın yarattığı bütçeyi, en güzel nasıl paylaştırırız, en adil yönetimi nasıl sağlarız, onu konuşur, onu anlatırız'' diye konuştu.

SÖZCÜ

''Derinden yaralanıyorum''


Son zamanlarda yaşanan ''beka sorunu'' tartışmalarına da değinen İmamoğlu, şunları söyledi: ''Yok öyle beka tartışmaları, insanları ötekileştiren, paramparça eden, 'Sen daha az seviyorsun, ben daha çok seviyorum' diyen, hani neredeyse inancını ölçen, hayata dair değerlerini ölçen tavırlar ve cümlelerin kurulması, beni çok üzüyor, derinden yaralıyor. Bize millet bütüncül lazım. Demokrasinin de kuralı bu. Demokrasi şunu emreder: Seçenlerin yönettiği, ama seçmeyenlerin var olma hakkının korunduğu sistemdir demokrasi. Biz, o ruhla bu sürece hazırlanıyoruz. Kent yoksulluğu yaşıyoruz. Bakın, 25-30 yıl yönettiğiniz bir yerde, aynı felsefenin yönettiği bir yerde, eğer İstanbul'un en kötü semtini, en kötü ilçesini yaratmışsanız, hesap vereceksiniz. Yok öyle yağma.''

SÖZCÜ

''Karagöz''le sohbet!


İmamoğlu, toplantının ardından Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi'ni (TÜRAM) ziyaret etti. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve merkezde çalışan köylü kadınlardan bilgi alan İmamoğlu, kucağına aldığı ''Karagöz'' adlı kuzuyla poz verdi. İmamoğlu, ''Bazılarının aklına toprak görünce bina geliyor'' deyince Karagöz ''mee''ledi. Bunun üzerine İmamoğlu espriyi patlattı: ''İşte ben de ona kızıyorum. Bina işi beni de sinirlendiriyor.'' Daha sonra seçim otobüsü üzerinden yaklaşık bin kişiye konuşan İmamoğlu, Silivri'nin tarım anlamında bir rol modeli olduğunu belirtti. İmamoğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle oldu:

''Biz ne yapacağız?''


- Tarım, İstanbul'un en önemli konusu olmalı. Bakın, bugün pahalılık konuşuyoruz. Pahalılığın sebebi tezgahta 'Marul kaç lira' diyerek öğrenilmez. Pahalılığın sebebi tarımla uğraşan çiftçinin yanında olmayla başlar. Onun maliyetini düşürmeyle, ürününe sahip çıkmayla başlar. Gelip de sadece pazarcıyı, kabzımalı suçlayarak Türkiye'deki tarımı açıklayamazsınız. Siz, bu unsurlar üzerinden de kalkıp, gariban ve ekmeğini kazanmak için büyük çaba gösteren pazarcıya, 'Terörist' diyemezsiniz kardeşim.

- Biz ne yapacağız? İstanbul'un 150 köyü tarıma müsait. 150 köyümüzde tarıma bilinçli destek olacağız. Bu konuda öncü bir belediye başkanımız var. (Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar). Güzel işler başarmış. Buradaki hanımefendiler gibi köylülerimizin bu işi bilen insanlarla iş birliği yapacağız, çiftçinin yanında olacağız. En büyük müşteriniz biz olacağız. Ürününüzü almaya hazırız. Kooperatiflerle, tarım odasıyla yan yana olacağız. Sürecin tamamının içinde olacağız. Tarıma dayalı organize sanayi bölgeleri kuracağız. Alt yapıyı güçlendireceğiz. Bütün bunlar hayal değil. Değerli işlerdir.

''Herkes kendi işine bakacak!''


- 16 milyon insanın beslenmesini düşünmek, çocukların sağlıklı süte, yumurtaya erişimini düşünmek değerli bir iştir. 'İBB ilgilenmesin!' Olur mu canım! Bunlara kalsa, hiçbir iş İBB'nin işi değil. Ankara düşünsün, bunlar yapsın. Böyle bir şey yok. Biz, her şeyi düşüneceğiz. İstanbul'dan süreci kolaylaştıracağız. Türkiye'yi yönetenler de Cumhurbaşkanı, bakanlar, herkes kendi işine bakacak. Bu işlerle uğraşmayacak. Saygı duyuyoruz onların makamına. Görevine saygı duyuyoruz. Bu işler, bizim işimiz. Bu işlerle biz uğraşacağız. Tembel yöneticilerden bu şehri kurtaracağız. Çalışmayan, iş üretmeyen, toprak gördüğünde toprağı bina gören insanlardan kurtulacağız.

- 21. yüzyılda, tarımın kıymetini bilmeyen hiçbir toplum ayakta kalamaz. Ondan sonra, 'beka sorunu'! Beka sorunu bu işte. Bunla uğraşacağız kardeşim. Milletin karnı sağlıklı doyarsa, cebinde parası olursa, pazara gittiğinde kadın ağlamıyorsa, eve giderken 'Çocuğuma ne götüreceğim' diye kaygı duymuyorsa, o zaman beka sorununu çözmüş olursun. Uydurma beka sorunuyla bu iş olmaz.


SÖZCÜ

''Tarım Daire Başkanlığı bakanlık gibi çalışacak''


- Biz, tarıma öncelik vereceğiz. Buradan ilan ediyorum. Tarımla ilgili projemiz, İstanbul'un en önemli mega projesidir. Özcan Işıklar başkanıma teşekkür ediyorum. Bu önemli çalışmalarda omu omuza güzel şeyler başaracağız. İBB'deki Tarım Daire Başkanlığı'nı gerçekten bir bakanlık gibi çalıştıracağız. Gördüğünüz bütün araziler, verimli, müşterisi hazır, kazanan, çiftçinin yanında bir sistemi ortaya koyacağız. Çiftçiyi, doğal afetlere karşı da koruyacağız. Toplu görüşmelerle, çiftçimizin arazisindeki ürününü sigortalayarak, onun da yanında olması adına, büyük bir güvence sistemi kuracağız. Artık İstanbul'un tarımı bilen, köyde yetişmiş, köylünün ne kadar asil olduğunu bilen, köylünün milletin efendisi olduğunu bilen, üreten insanın en kıymetli insan olduğunu bilen bir belediye başkanı geliyor.

İmamoğlu, Silivri Meydanı'nda da halka hitap edip, seçimlerde destek istedi.