CHP İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) başkan adayı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart yerel seçim çalışmaları kapsamında, Ataşehir'de önce Ataşehir Trabzonlu İş Adamları Derneği'nde, sonra ilçedeki bir otelde ''Kadınlar Buluşması''nda, ardından da aynı yerde STK temsilcileri ve kanaat önderleri toplantısında vatandaşlarla bir araya geldi. CHP Ataköy Belediye başkan adayı Battal İlgezdi de İmamoğlu'na eşlik etti.

"BİR VATANDAŞIN KALBİ BURKULSA BEN MUTSUZ UYANIRIM"

Trabzonlu İş Adamları Derneği'nde konuşan İmamoğlu, bu seçimin Ekrem İmamoğlu meselesi olmadığını söyleyerek, "İmamoğlu, 16 milyonun insanın moderatörü olmaya talip. Herkesi görev almaya davet ediyorum. Çıkacağız edeplice, ahlaklıca 16 milyon insanın kazandığını dolayısıyla seçimi kazandığımızı duyuracağız. Hiç kimsenin sevinç çığlıkları atmasını istemiyoruz. Bu akşam nispet yapılacak bir akşam değildir. 31 Mart gecesi yeni bir başlangıç diyoruz ya siyasi ahlak açısından da yeni bir başlangıç olmalı. Bir vatandaşımızın kalbi burkulsa ben ertesi gün mutsuz uyanırım." diye konuştu.

"BİZİM BÜTÇEMİZ YETMİYOR"

Konuşmasında sivil toplum kuruluşlarına değinen İmamoğlu, bazı şehirlerin ismini taşıyan sivil toplum kuruluşlarının kendilerini siyasetin bir parçası ilan ettiğini ve yanlış yaptıklarına dikkat çekti. İmamoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "En acı örneği, 4 gündür İstanbul'un bütün köprüleri, kavşakları, 'Salı akşamı Sayın Cumhurbaşkanı Trabzonlular'la buluşuyor' diye afişlerle donatıldı. Biz, büyük mücadeleyle eforla afişler asmaya çalışıyoruz. Bütçemiz yetmiyor. En az benim kadar afiş astılar İstanbul'da. Ne kadar ettiğini ben biliyorum. İstanbul Trabzonlular Federasyonunu'nun o kadar parası varsa afiş astırıyorsa yazık etti. Keşke Trabzonspor'a verseydi o parayı. Takım bir futbolcu alırdı en azından yazık etmiş. Ha onun üzerinden başka biri bu parayı harcıyorsa, 'Kardeşim sen dur, bu parayı bize ver, biz de bunu Trabzonspor'a paylaşalım' deseydi. Bu da başka bir metottur."

"BİRİLERİ ONA BUNA HAKARET EDİYOR"

Trabzonlu İş Adamları Derneği'nden sonra Kadınlar Buluşması'na katılan İmamoğlu, bir kentin sağlıklı bir şehir olması için önce çocukları sonra da kadınları mutlu etmek olduğuna dikkat çekti. İmamoğlu, bu seçimde özellikle kadınların hassasiyetine, annelerin vicdanına çok güvendiğini de belirterek, "Son dönemde, özellikle gelenek haline gelmiş olan bağırıp, çağırarak konuşan politikacıları seviyor musunuz? Ben de sevmiyorum. Kim sever ki. TV'yi açıyorsunuz. Birileri, ona buna hakaret ediyor. Hakaret ederken, bağırıp çağırırken sizin de çocuğunuz izliyor. Çocuğunuz da rahatsız oluyordur. En titiz olduğum şey. Meydanlarda konuşurken şehir yaşamına dair mesajlarımı verirken çocuklara ve kadınlara dair politikalarımı anlatırken sanki beni TV başında eşim ve 7 yaşındaki kızım izliyormuş gibi konuşuyorum. Böyle düşünürseniz insanın ağzından kötü bir söz çıkmaz." ifadelerini kullandı.

"SEÇİMİN KAYBEDENİ YOK"

İmamoğlu, 31 Mart'ta yapılacak seçimlerde hali vakti sağlığı yerinde olanlardan oy kullandığı sandıklarda görev almasını istedi. Ayrıca İmamoğlu, kazandıkları taktirde 31 Mart akşamı kutlama yapmayacaklarını belirterek, "Bu seçimin kaybedeni yok. 'Kazandık, kutlayalım' yok. Bir kişinin bile kalbinin kırılmasını bu kardeşiniz kabul edemez. Herkes bizim. 1 Nisan'da 16 milyon İstanbullu'yla, 'gönül mitingi' yapacağız. 16 milyonluk doğal miting istiyorum. O mitingde buluşmak üzere." şeklinde konuştu.

"BAŞKALARINDAN TALİMAT ALANLARIN ŞEHRİ YÖNETME ŞANSI YOK"

Kadınlar Buluşması'ndan ayrıldıktan sonra aynı yerde STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri'yle buluşan CHP Başkan adayı İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada da son yıllarda İstanbul'un yönetim anlayışı diye bir kavram kalmadığını vurguladı. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözünden alıntı yapan İmamoğlu, " İrade özgürlüğü ister bu kenti yönetmek. Atatürk, 'Fikri hür, vicdanı hür nesiller' der. Biz, fikri hür, vicdanı hür bir belediye başkanlığını yaşatmaya geliyoruz. Başkalarından talimat alanların şehri yönetme şansları yoktur. Bazen anlık kararlar almak gerekir şehir için. Bunun partisi yok, inancı yok, kökeni yok hiçbir şeyi yok. Dönüp, 'O, ne diyor' diye bakan, tereddütlü insanlar bu şehri yönetemezler. Günü geldiğinde şunu da yaşatırlar, doğruya 'Hayır' derler, ne yazık ki yanlışa 'Evet' derler. Böyle de can acıtıcı tecrübeleri ne yazık ki bizler yaşadık. İstanbullular'la birlikte kazanarak, en büyük faydayı, Türkiye'yi yönetenlere vereceğim. Yüklerini sırtından almaya geliyorum. Bu millet size, 2023'ün Haziran'ına kadar yetki verdi. Bu yetkiyi doğru kullanın. Ülkenin gerçek meseleleriyle uğraşın. Lafla ne döviz iner ne de döviz çıkar. Ülkenin ekonomisini düzeltin. Türkiye'nin ulusal ve uluslararası sorunları var, bunlarla uğraşın. Herkes işini gücünü bıraktı İstanbul'a uğraşıyorlar. Projeleri o sunsun. Niye yoruluyorsunuz. İşlerini kolaylaştırmaya geliyorum." sözleriyle konuşmasını tamamladı.