İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ’yi ziyaret ederek brifing aldı. Daha sonra Beyoğlu Odakule’deki İstanbul Kalkınma Ajansı Yönetimi Kurulu toplantısına katıldı. Fatih’te bir otelde çıkan yangında şehit olan itfaiye eri Taner Çebi’nin ölümünün birinci yıldönümü nedeniyle İstanbul İtfaiyesi’ni ziyaret etti. Çebi için başsağlığı dileklerini ileten İmamoğlu, İBB İtfaiye Daire Başkanı Ali Karahan ile Avrupa Yakası İtfaiye Müdürü Hasan Karakaş’tan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu gündem ilgili açıklamalar yaptı.

FOTO:SÖZCÜ


ERDOĞAN’A YANIT

İmamoğlu, AKP’nin Kızılcahamam’daki kampında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “İstanbul seçimi milletin içine sinmedi” sözleri ve “sonuna kadar hakkımızı arayacağız” mesajı soruldu. İmamoğlu, hakkını aramanın herkesin hakkı olduğunu belirterek “Biz de hakkımızı ararız. Hiç sorun yok. Hak aramanın usulleri ve şekilleri var. Bu usullere uymadığınız zaman hak aramanın biçimi değişir. Bu sefer başka bir haksızlık doğurursunuz. Bu çok net. Ama içine sinmediği kısmına gelirsek bulunduğu salondaki kişilerin içine sinmemiş olabilir. İstanbul halkının gayet içine sinmiş durumdadır. Büyükşehir belediyesi çalışanlarının da içine sinmiş durumda. Sokaktayız. Gittiğimiz her yerde vatandaşlarımızla baş başayız ve beklentilerini dinliyoruz. Ben anketlere ve araştırmalara çok değer verdiğini biliyorum sayın Cumhurbaşkanımızın. Böyle bir süreci halkla test etmesini dilerim. Gerçeği daha yakın görecek diye düşünüyorum. Kuşku duymasınlar” diye konuştu.

“İSTANBUL HALKININ İÇİNE SİNDİ”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul seçimi milletin içine sinmedi” sözlerine yanıt verdi. İmamoğlu “Bulunduğu salondaki kişilerin içine sinmemiş olabilir. İstanbul halkının gayet içine sinmiş durumdadır. Büyükşehir belediyesi çalışanlarının da içine sinmiş durumda” dedi. İmamoğlu “Bu seçim bitmiştir. Bu seçimin bir kazananı var. Mazbatasını almıştır. Görevinin başındadır” mesajı verdi. YSK’ya yapılan itirazları da değerlendiren İmamoğlu “Bu saatten sonra yapılan itirazların gerçekten tüm seçimleri sıkıntıya sokacağını belirtmek istiyorum. Bu manada artık neredeyse YSK’nın kendisinin sorgulanacağı kısımlara geçildi. Bir an önce YSK’nın bu süreci tamamlaması ve tüm soru işaretlerini ortadan kaldırması gerekir. Bu hafta, cuma diye takvimi yoktur bu işin. Bence gün bugündür” diye konuştu.

FOTO:SÖZCÜ - İmamoğlu'nda vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.


“BU SEÇİM BİTMİŞTİR”

İmamoğlu, Erdoğan’ın “diğer ittifaka oy vermiş vatandaşlarımızı da kızgın değiliz” açıklamasını da “Herkesin özgür iradesiyle bir oy verme hakkı var. Kime ne verdiğini bilemezsiniz. Bazen en yanınızdaki insanın kime oy verdiğime dair tahmin yürütme hakkınız yok. Dolayısıyla kime kızacaksınız? Rastgele mi kızacaksınız? O insanların oyları insanların kendisine ve kendi vicdanına aittir. Kimse bunu sorgulayamaz. Bir başka yönüyle siyasi mesaj, seçim mesajı gibi… Biz o mesajı bile duymuyoruz. Efendim şöyle mi olur böyle mi olur iyi mi olur kötü mü olur? Onu bile duymuyoruz. Seçimlerin meşruiyeti vardır. O zaman herkes kaybettiği seçimden sonra yeni seçim arayışına girer. İmamoğlu seçim sürecinin kazananı olduğunu belirterek, “Bu seçim bitmiştir. Bu seçimin bir kazananı var. Mazbatasını almıştır. Görevinin başındadır. Şuan uydurulan gerekçeleri tırnak içerisinde uydurulan gerekçelerin diyorum. Gerekçelerin hiçbirisinin seçimle ilgisi yoktur. Seçim öncesiyle ilgili alınması gereken tedbirlerin yeniden sorgulanması. Acaba buradan bir şey bulabilir miyiz araştırması… Ya kardeşim İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve bir sürü insan seçimlerin en iyi koşullarda hatta dünyanın en güvenilir seçimi olması hususunda açıklamaları var. O seçimin gecesinde 3 bin küsur oyla kazandık diyen aday var. Ya da Anadolu Ajansı'nın yapmış olduğu manipülasyon var. O kadar sorgulaması gereken işler var ki… Biz bunları sorgulamıyoruz bile. Seçim bitmiştir. Kendi tedbirlerimizi aldık. Seçimle ilgili tutanaklarımızı topladık. Sonucu elde ettik. O sonuca olan güvenimizle kazandığımıza olan inancımızı bugüne kadar savunduk. Uydurma gerekçeleriyle ilgili o süreci yöneten insanlarla alakalı sayın Cumhurbaşkanına çağrı yapmıştım. Bence o kişileri gözden geçirsinler” yorumunu yaptı.

“YSK SÜRECİ BİR AN ÖNCE TAMAMLASIN”

Binali Yıldırım’ın “Bu seçimde adayların yarışmadığını hepimiz biliyoruz” ve “Kaybedilecek bir seçim için yarışacak biri değilim” sözlerini değerlendiren İmamoğlu “Valla kendisi yarışmamış olabilir. Ben yarıştım. Kendi partilerindeki adayların pozisyonlarını ve durumlarını bilemem. Onlar nasıl tanımlanır, kim yarışır kim çıkar bilemem ama ben gerçekten 4 ay boyunca vatandaşıma kendimi anlattım. Projelerimizi anlattık. Dolayısıyla kendi adına konuşmuştur diye düşünüyorum. Bizim adımıza konuşmasınlar. Biz adaylığımızı layıkıyla temsil etmeye çalıştık. Aynı dili hala muhafaza ediyoruz.” diye konuştu.

“İTİRAZLAR ZATEN SONUÇLANDI”

YSK’ya yapılan itirazlar zaten sonuçlandı. Bu saatten sonra yapılan itirazların gerçekten tüm seçimleri sıkıntıya sokacağını belirtmek istiyorum. Bu manada artık neredeyse YSK’nın kendisinin sorgulanacağı kısımlara geçildi. Biran önce YSK’nın bu süreci tamamlaması ve tüm soru işaretlerini ortadan kaldırması gerekir. Bu hafta Cuma diye takvimi yoktur bu işin. Bence gün bugündür. Bir an önce sürecin tamamlanması Türkiye’nin artık işine dönmesi, herkesin kendi işine dönmesi Türkiye’nin sıhhatine olacaktır. Zira hepimizin canını yakan sorunlar var bu ülkede. Bir sürü dış politikayla ilgili sorunlar var. Bunlarla ilgilenilmesi lazım. İstanbul gündemini sayın Cumhurbaşkanı ve yetkilileri zihinlerinden silmeli. Gözü arkada kalmasın. Çok iyi çalışacak bir belediye başkanı var. Çok güzel iş birliği yapabilecek bir belediye başkanı var. 16 milyon insanı temsil ediyorum”

FOTO:SÖZCÜ


FETÖ İMASINA SERT YANIT: “BEN O DEĞİLİM”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun derbi maçı ile ilgili açıklamalarına ilişkin soru üzerine İmamoğlu “Ben, açıklamasını dinledim. Şöyle bir ifadesi var, ’Sayın Bakan Soylu beni arasın’ demişim. Ben, bir kere isim vermedim. 'Kendisi, kendisini açıklayana kadar bekleyeceğim' demiştim. Hafta sonu bir TV kanalında yaptığı konuşmanın manidar kısmı, sosyal medyadan alınan ihbarlar, bazı duyumlar… Bir de algı oluşturmak için kullanılan, ‘FETÖ'cünün o statta ne işi var, yok şike süreci…' Bunlar ayıp şeyler. Ben, FETÖ'yü hayatım boyunca hiç övmedim, görmedim, ortamlarında bulunmadım. Övenler, görenler, onlarla aynı ortamda bulunanlar konuşulsun. Benim adıma böyle bir ismi, kelimeyi telaffuz hakkını bile vermiyorum. İster bakan olsun, ister başkası olsun. Bu kadar netim. Algı yaratmayın. O kelimeyi onunla yan yana oturan, konuşan, sürecini öven kim varsa, aynaya baksınlar, kim varsa görürler. Ben, o değilim. Öyle bir tarif yapmasınlar, bir. İkincisi, Fenerbahçe Stadı'na gidecekmişim de tedbir vesaire… Gayet tabii gideceğim. Benim güvenliğimle ilgili süreç orada işliyorsa, bunun sorumlusu sayın Ali Koç değil ki. Niye onu arıyorsunuz? Beni arayın. Ben, o tarihte İBB Başkanıyım. Niye? Sonuç belli. YSK sayfasında benim sonucum yazılı, bir tek mazbatam verilmemiş. Beni aramayacaksınız da kimi arayacaksınız? “ dedi.

BENİ BIRAKSINLAR 21 NİSAN’I SORGULASINLAR

Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıya da değinen İmamoğlu şunları söyledi:

“Örneğin, 21 Nisan'da bir tehdit, bir tereddüt hissediyorsanız sayın Kılıçdaroğlu'nu aramayacaksınız da kimi arayacaksınız? Oranın muhtarını mı arayacaksınız? Böyle bir şey olabilir mi? Saçmalık. Benimle konuşacaksınız. Bakın, 21 Nisan'da olanlara benzer şeyler konuşuluyor. Peki, neden orada tedbirler almadınız, o süreci korumalarına bıraktınız? Statta bütün tedbirler alınmışmış. Vallahi, statta Fenerbahçeli hemşerilerim beni gayet güzel karşıladılar, alkışladılar, Galatasaray tribünü de alkışladı. Gayet güzeldi. Bu bakımdan benimle ilgili tereddüt duymasınlar. Benim vatandaşımla hiçbir sorunum yok. Ancak, 21 Nisan'ı sorgulasınlar. Bıraksınlar benim işimi konuşmayı. 21 Nisan'da, Sayın Kılıçdaroğlu sürecindeki mesuliyeti 10-15 korumasına aktaracaklarına o istihbarat açıklarını nasıl yorumladılar, nasıl istihbaratlar aldılar, hangi tedbirler alındı, hangi tedbirler alınmadı? İlginç bir gün. Biz, aynı anda Maltepe'de yüzbinlerce insanla İstanbul buluşması yapıyorduk. O gün, neydi hesapları yani? Genel Başkan'a yapılan saldırıyı sıradanlaştırmak. Bu saldırı, yarın kime yapılırsa yapılsın, millete, devlete, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır. CHP ya da Genel Başkanı'nın şahsına değil. Bu iş, çok ciddiye alınmalıdır. Sulandırılmasın lütfen. 2019 yılını en önemli konularından biridir. Niye? Yarın ya kendi başına gelirse, ya bir başkasının başına gelirse, aynı tepkiyi ve üslubu kullanırım. Bu bakımdan bu kadar önemli bir mevzuyu konuşsunlar. Bıraksınlar benim konularımı. Sayın Koç'u niye aramışlar, Beşiktaş kulübü niye aranmış mesela? Ben, her stada gideceğim. Spor salonlarına da gideceğim. Hiçbiri de siyasi değildir. İstanbul'da bugüne kadar o statlara gidilmemesi hatadır. Ben, gideceğim.”

“ÖYLE BİR ŞEY DUYMADIM”

İmamoğlu’na Soylu'nun dile getirdiği Beşiktaş maçında Cumhurbaşkanına hakaretler edildiği duyulduğu istihbaratı da soruldu. İmamoğlu “Asla. Ben öyle bir şey duymadım. Sosyal medyadan mış mış mış... Sayın bakan, kesinlikle beni aramalı. Bir tereddüt duyuyorsa, onu benimle analiz etmeli. Kamuya açık bir alanda, sporla ilgisi olmayan, özel bir hususla ilgili kişiyi ilgilendiren bir konuyla ilgili İçişleri Bakanı bir mesuliyet hissediyorsa, muhatabı benim. Beni arayacak. Tartışacak, konuşacak. Uzak değiliz ki, hemşeriyiz. Konuşurduk gayet güzel” dedi.

1 MAYIS KUTLAMASI

İmamoğlu sorular üzerine 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Bakırköy’deki kutlamalara katılacağını bir gün önce de Saraçhane’de İBB çalışanlarının bayramını kutlayacağını söyledi. İmamoğlu “Ben her 1 Mayıs öncesinde çalışanlarımla buluşurum. Buraya (Saraçhane) davet edeceğiz, onların emeklerine duyduğum saygıyı anlatacağım. Aynı zamanda onlara sorumluluklarını hatırlatacağım çünkü 16 milyon insana hizmet ediyorlar. Belediyede çalışmak kutsal bir iş. İnsana hizmet ediyorsunuz . Her iş kutsal iş. Ama bunun farklı bir yönü var onu hatırlatacağım. Duyduğum saygıyı minneti ve aynı zamanda onların haklarını koruyacağımı söyleyeceğim. Tabi ben 1 Mayıs’ta alana gidip orada emeğin bayramın tadını almış birisiyim. Gerçekten bir bayram. Her şey var. Eleştiri de olacak. Aynı zamanda bir kutlama da var. Oraya katılacağım. Ve oradaki çalışanların emekçilerin bayramını kutlayacağım. Tabi ki buradaki çalışanlarımıza da 1 Mayıs’a gitmek isteyenlere buyursun yardımcı olayım gidin diyeceğim. Tabi kendi takdirleri.. Emeğin kutsallığını kutlamak da güzeldir” dedi.