5 Şubat günü İzmit Cumhuriyet Mahallesi'nde meydana gelen olayda, Siwar Keblaw, ikinci kattaki evlerinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Olayla ilgili olarak yürütülen soruşturmada genç kızın öldürülmüş olabileceği şüphesi üzerine incelemede bulunulurken, güvenlik kamerası kayıtları incelendi. Görüntülerde yere düşen genç kızın babası ve ağabeyi tarafından eve taşındığı, odasının kapısının kırıldığı, boğazından morluklar olduğu tespit edildi. Olay esnasında evde bulunan Zekherya Keblaw gözaltına alınırken, olayın ardından kaçan ağabeyi Yahya Keblaw ise İstanbul'da kaldığı otelde yakalandı. Adliyeye sevk edilen Zekherya Keblaw ile Yahya Keblaw tutuklandı.

PSİKOLOJİK SORUNLARI OLDUĞUNU SÖYLEDİ

Zekherya ve Yahya Keblaw'ın bugün Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'Alt soydan akrabayı tasarlayarak öldürme' suçundan yargılanmasına başlandı. Yahya Keblaw duruşmadaki ifadesinde, "Kardeşimin psikolojik rahatsızlığı vardı. Olaydan 6 ay önce Siwar Türkiye'yi çok sevdiği için, Türkiye daha demokratik bir ülke olduğu için işlerimizi, ticaretimizi buraya yönlendirme kararı aldık. Babamla birlikte Siwar Türkiye'ye geldi, buraya yerleştiler. Siwar, Türkçe öğrenmek için dil okuluna gidiyordu. Olay günü babam beni aradı. Siwar'ın psikolojisinin iyice bozulduğunu, İsrail'e götürerek orada tedavi ettirmemiz gerektiğini söyledi. Ben Türkiye'ye geldim ve daha önce satın aldığım, ancak hiç görmediğim evime babamın attığı konum ile gittim. Akşam babamla buluştuk ve babamların evine gittik. Siwar kapıyı açtıktan sonra selamlaştık. Bizim deli olduğumuzu, İsrail'e dönmeyeceğini söyleyerek odasına koştu. Arkasından koştuk ancak kapıyı kilitledi. Babam kapıyı kırmamı söyledi. Ben de kapıyı kırdım. İçeri girdiğimizde kardeşim odada yoktu. Balkona çıktım ve bahçede gördüm. Babamla aşağı indik. Buradaki acil numaraları bilmediğimiz için ambulansı arayamadık. Babam Türkiye'deki bir arkadaşını aradı ve yardım istedi. Arkadaşı geldikten sonra ambulansı aradı. Biz o sırada kardeşimi eve çıkarmıştık. Babam bana 'İsrail’e git, annenleri getir hemen' dedi. Ben kalmak istedim ama babam ısrar etti" dedi.

Olayın ardından taksi ile İstanbul'a gittiğini söyleyen Yahya Siwar, "Taksiye binerek İstanbul'a doğru yola çıktım. Erkek kardeşimi arayarak durumu anlattım. İstanbul'da otele yerleştim. Bu sırada polisler geldi ve beni aldı. Ben kardeşimi öldürmedim. Karakolda alınan ifadelerimin ne olduğunu bile bilmiyordum. Cezaevindeyken avukatımız geldi ve o bize ifadelerimizi tercümanla okuttu. Hiçbiri doğru değil. Orada görev yapan tercümanın hatasıyla ifadelerimiz tamamen yanlış alınmıştır. Doğru olan ifadeler şu an söylediklerimdir. Siwar daha önce 1 defa nişanlanmıştı. Ancak anlaşamadılar. Herhangi biriyle bir ilişkisi yoktu. Gönül ilişkisi olduğunu da bilmiyorum" diye ifade verdi.

'BABA BENİ AFFET'

Zekherya Keblaw ise kızının psikolojik sorunları olduğunu ifade ederek, "Kızım tedavi oluyordu. Kızımla bazen kendisinin tedavisi için tartışırdık. Kızım ilk geldiğimizde İsrail'e tedavi için gitti. Sonra tekrar geldi. Olay günü Yahya eve gittiğinde selamlaştılar. Siwar, 'Ben kendimi öldüreceğim' dedi, kapıyı kilitledi. Kapıyı çaldık açmadı. Sonra oğlum kapıyı kırdı. Biz girdik içeride yoktu. Aşağıya baktık aşağıdaydı. Yukarı çıkardığımızda yaşıyordu. 'Ne yaptın' diye sordum. 'Baba beni affet' dedi. Ambulans geldiğinde yaşıyordu. Yahya'ya, İsrail'e gidip annesini ve eşini getirmesini söyledim. Benim kızımın intiharında bir dahlim yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum. Poliste de böyle anlattım. Töreden kaçtığımız doğru değil" dedi.

EŞİ VE OĞLUNU SAVUNDU

Siwar Keblawi'nin annesi Samida Keblawi, duruşmada tanık olarak dinlendi. Samida Keblawi, "Kızımın psikolojik sorunları vardı. Oğlum ve kocam böyle bir suç işlemez" dedi.

Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, baba ve oğlunun tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.  DHA