FETÖ'nün TSK yapılanmasının ortaya çıkarılmasına yönelik başlatılan ankesör soruşturmasında yapılan operasyonlarda 133 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Gözaltına alınan askerlerden yüzde 42'sinin itirafçı olduğu öğrenildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Dairesi Başkanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının koordineli çalışması sonucu düzenlenen operasyonun talimatını veren Cumhuriyet Savcısı Can Tuncay da çarpıcı bir tespit yaptı. Tuncay, “Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetlerimiz (TSK) içerisine sızmış ve halen deşifre edilemeyen mensuplarının sayıca darbe girişimine katılanlara oranla daha fazla olduğu, bu yönüyle terör örgütünün Devletimizin Anayasal düzeni ve bekası açısıından halen en büyük tehlikeyi ihtiva eden terör örgütü konumunda bulunduğu” değerlendirmesini yaptı.

TOPLAM 16 BİN ASKER HAKKINDA İŞLEM YAPILDI

FETÖ yöneticilerinin örgüt üyesi muvazzaf askerlerle ankesörlü telefonlar üzerinden irtibat sağladığının tespit edilmesinden sonra 993 operasyon yapılarak 16 bin 160 asker hakkında işlem yapıldığı bunlardan da 14 bin 927’sinin gözaltına alındığı bildirildi.

Bu operasyonlar kapsamında gözaltına alınan kişilerden de 5 bin 583’ünün tutuklandığı vurgulandı.

YÜZDE 42’Sİ İTİRAFÇI

Ankesör soruşturmasıyla birlikte hakkında gözaltı kararı verilen kişilerinden etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması da arttı.

Hakkında işlem yapılan kişilerden 6 bin 238’inin bu kapsamda itirafçı olduğu öğrenildi. Bu kapsamda yapılan operasyonlarla ortaya çıkan itirafçı oranının yüzde 42 olduğu belirlendi.

25 SUBAY 82 MUVAZZAFA GÖZALTI

Soruşturma kapsamında da hakkında gözaltı kararı verilen 82’si muvazzaf 133 askerden 30'unun Kara Kuvvetleri, 55'inin Hava Kuvvetleri, 4'ünün Deniz Kuvvetleri, 28'inin Jandarma, 2'sinin de Sahil Gu¨venlik Komutanlıgˆı'na mensup olduğu ifade edildi.

Operasyon kapsamında hakkında işlem yapılan muvazzafların rütbeleri ise şöyle: 3’ü albay, 5’i binbaşı, 5’i yüzbaşı, 12’si üsteğmen, 54’ü astsubay, 3’ü uzman çavuş.

YARGITAY: ANKESÖR İRTİBATI DELİLDİR

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, FETÖ’nün gizli haberleşme yöntemlerinden olan ankesörlü telefonlar üzerinden yapılan haberleşmeyi hukuki delil sayılmasına karar vermişti.

Yargıtay buna ilişkin kararında kriterleri de; "Mahrem imamların büfe/ankesörlü sabit telefon hattı ile hedef şahıslarla görüşmelerinde gizliliği sağlamak için arayacağı kişinin telefon numarasını çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydetmesi, aramaların tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması, aranan askerlerin genellikle rütbelerinin ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin denk olması, aramanın mesai saatleri dışında yapılması, sorumlu şahsın, hedeflerin kaybolmasını sağlamak amacıyla askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle araması, aramanın 15 gün, ayda veya 2 ayda bir kez olmak üzere periyodik olması, mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs veya şahıslarla aynı ilde ikamet etmesi ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurması ve aranan asker şahısların hatların takılı bulunduğu cihazların toplantı yerine götürülmemesi veya götürülse bile kapalı tutulması olarak sıraladı.