KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Ankara’da Gazeteciler Cemiyeti çatısı altında kurulan basın evinde, bir grup gazeteciyle sohbet etti. Kıbrıs'ın gündemine dair açıklamalarda bulunan Tatar, Maraş’ın yerleşime açılması konusunda “kesin bir takvim veremeyeceğini” ifade etti. Tatar, "Ancak bunun yakın bir tarihte olabileceğini söyleyebilirim. En geç 10 yıl içinde tüm Maraş’ı tamamen yerleşime açmış oluruz” diye konuştu. Tatar, KKTC hükümetinin Maraş’ı açma eğilimine rağmen, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın buna karşı olduğu iddialarının hatırlatılması üzerine ise, “ Maraş yerleşime açılırsa anlaşmadan da vazgeçtik mesajı var orada. Biz zaten anlaşmaya inanmadığımız için Maraş’ı açıyoruz. Akıncı ve arkadaşları bizim başımıza ne geleceğini iyi anlasalar zaten öyle bir yoldan gitmezler” dedi.

[old_news_related_template title="Son dakika... Dışişleri'nden flaş Doğu Akdeniz açıklaması!" desc="Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, 'Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni hükümsüz ruhsatlarına dayanarak Türk kıta sahanlığında herhangi bir hidrokarbon arama çalışması yapılamayacağı konusunda tekrar uyarıyoruz' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/03/sondakika-20180305.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/son-dakika-disislerinden-flas-dogu-akdeniz-aciklamasi-5342992/"]

MARAŞ,KIBRIS TÜRK YÖNETİMİ ALTINDA YERLEŞİME AÇILACAK

KKTC hükümetinin Maraş’ın yerleşime açılması için envanter çalışması yaptığını, ilk çıkan sonuçların Maraş’ın büyük bölümünün Vakıflar İdaresi’ne ait olduğunu gösterdiği ifade ederek, Maraş’ın açılması konusunda “Kesin tarih vermemekle birlikte Doğu Akdeniz'de yaşananlar, Rum tarafının küstahlıkları bizi daha da heyecanlandırmaktadır. Ancak şunu söyleyebilirim; En geç 10 sene içinde tüm Maraş’ı Kıbrıs Türk idaresi altında yerleşime açmış oluruz” dedi. Tatar, Maraş yerleşime açılırken, oluşturulan envanter doğrultusunda malların iadesinin ise, KKTC’nin kurmuş olduğu “Taşınmaz Mal komisyonu” aracılığıyla gerçekleştirileceğini söyledi.

[old_news_related_template title="Kıbrıslı liderler bir araya geldi" desc="Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis, BM Genel Sekreteri Geçici Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un ara bölgede verdiği gayri resmi resepsiyona katıldı. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/09/06/iecrop/manset-5_16_9_1567788677.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/kibrisli-liderler-bir-araya-geldi-5320865/"]

“MÜZAKERE SÜRECİNE KALINDIĞI NOKTADAN DEVAM EDİLMESİNE KARŞIYIZ”

Kıbrıs’ta son müzakere süreci olan Crans Montana’nın ardından “son şans tüketilmiştir” açıklaması yapıldığını hatırlatan Ersin Tatar, “Biz hükümet olarak bu açıklamadan sonra, açıklamasından sonra aynı noktadan müzakere sürecini devam ettirmesine karşıyız. Bazı azınlığın ve o azınlığı temsil edenlerin böyle bir yola girmesine müsaade etmeyeceğiz” dedi.

“TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜNDEN VAZGEÇMEYİZ”

KKTC Başbakanı, hükümet olarak Kıbrıs’ta artık “siyasi eşitlik” değil, “egemen eşitlik” istediklerini söyledi. Bu çerçevede Ada’nın kuzeyindeki Türk devletinin mutlaka korunacağını, Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçilmesinin ise hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini vurguladı.

“KIBRIS ARTIK BİR SIKINTI DEĞİL, BİR DEĞERDİR”

Bundan 20-25 yıl önce Kıbrıs sorununun “Türkiye’nin sırtında bir yük” olduğuna ilişkin değerlendirmeler yapıldığını hatırlatan Tatar, ancak Doğu Akdeniz”deki hidrokarbon hareketliliğiyle bu durumun değiştiğini vurguladı. Tatar, "Kıbrıs bir sorun, bir sıkıntı, bir yük olmaktan ziyade bir değer olarak ortaya çıkmış, yerini bulmuştur diye değerlendiriyoruz. 60’lardan sonra sürdürülen mücadelenin ne kadar kutsal olduğunu ortaya çıkarmaktadır” dedi. Türkiye ve KKTC’nin yıllardan gelen mücadele ile Doğu Akdeniz’de başarı kazandıklarına, “bir hakimiyet yakalandığına” dikkat çeken Tatar, “Bugün KKTC olmasa Türk uçakları Doğu Akdeniz’de o kadar kolay hareket edemezdi. Denizler keza öyle. Türkiye Anadolu’ya hapsolurdu” diye konuştu.

BEKLENTİLER: TÜRKİYE’DEN ELEKTRİK, DÜNYADAN DOĞRUDAN UÇUŞ

KKTC Başbakanı ülkesinin bundan sonraki en büyük beklentisinin dünyadan KKTC’ye doğrudan uçuş, Türkiye’den ise denizaltına döşenecek kablo ile elektrik sağlanması olduğunu söyledi.